Kumlama davası AİHM’de!

Haberin Devamı

Önce hadiseyi hatırlayalım:

Kazım Uçak, çelik-teflon tencere imalatında yaklaşık 5 yıl kumlama işini yaptıktan sonra 24 yaşında iken hastalandı ve henüz 26 yaşındayken, geride iki öksüz bırakıp öldü.

Neden?

Çünkü çalıştığı iş yeri herhangi bir önlem almamıştı.

Kimse ona “bu işi yapma, yoksa iki yıl sonra bir daha iyileşmemek üzere hastalanırsın” da demedi.

Nedir bu “kumlama” işi onu da hatırlayalım:

Kumlama denilen hadise, kullandığınız tencere tavalar pürüzsüz olsun veya blucinler beyaz olsun veya ağzımıza takılan dişler parlasın diye yapılan bir işlem. Söz konusu ürüne çok yüksek basınçla çok ince bir kum püskürtülüyor. Fakat bu kum aynı zamanda işçinin akciğerine de kaçıyor. Kaçan bu tozlar iki yıl sonra akciğeri iflas ettiriyor. Hasta bir daha iyileşemiyor ve ölüyor.

Kazım Uçak dahil hiçbir işçisi için önlem almayan ve onları BİLE BİLE ÖLÜME YOLLAYAN işyeri sahibinin cezalandırılması için Kazım Uçak’ın geride bıraktığı dul karısı ve iki öksüzü adına avukat Nurgül Reşitoğlu, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Ancak Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı, “Bu bir meslek hastalığıdır. Hastanın ölümüne çalıştığı iş koşulları neden olmuştur” diyen, 37 doçent ve profesörün imzası olan 5 ayrı hastane heyet raporunu hiç dikkate almayarak, “otopsi yapılmadığı” gerekçesiyle işyeri sahibi hakkında dava açılmasına gerek görmedi.

Avukatın Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz ise tek satırlık gerekçeyle “savcılık kararında usul ve yasaya aykırı bir husus yoktur” denilerek reddedildi.

Avukat Nurgül Reşitoğlu, işverenin cezalandırılması için başka herhangi bir iç hukuk yolu yol kalmadığından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi “yaşama hakkı”nın ve 6. maddesi “mirasçılarının adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğini ileri sürerek AİHM’e müracaat etti.

AİHM, bu gerekçeleri haklı bularak davanın görüşülmesine karar verdi!

Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti’nin savunması alındıktan sonra dava hakkında karar verilecek.

***


Bu bir çok açıdan önemli bir durum. Zavallı işçiler geri dönmeyecek elbette. Zaten bu yazıyı da ne kendileri ne yakınları okumayacak büyük bir ihtimalle.

Ben bu yazıyı işyeri sahipleri için yazıyorum. Zira kumlama sektöründe 5 bin işçinin çalıştığı tahmin ediliyor. Ve ezici çoğunluğu da “ölümüne” çalışıyor.

Bu işçilerin hakkını Nurgül Reşitoğlu gibi bir grup gönüllü avukat ve sivil toplum kuruluşu üyeleri, insan üstü bir gayretle, insanlık adına korumaya çalışıyor. Yazık ki kimi zaman hak arayışları adaletin çarklarında tuz buz olabiliyor.

Ama gördüğünüz günümüz global dünyasında pabuç her zaman bağlı değil. Çok şükür başka çıkış yolları da var. Şimdilik lafımı sakınıyorum ama sonuç işçinin lehinde olursa diyeceğim çok.

DİĞER YENİ YAZILAR