Gazete Vatan Logo

Muhalefetten iki çağrı!

CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Bahçeli hükümete demokratik açılım ve anayasa değişikliği konusunda iki öneride bulundu.

İmralı’dan açıklamalar. Öcalan’la MİT elemanlarının görüşmeleri. Washington temasları. ABD’li komutanın Ankara ziyareti. Barzani görüşmeleri. Dış ve içişleri bakanlarının Irak-Suriye ziyaretleri. AK Parti-BDP görüşmeleri. Diyalog açıklamaları.

Ve Öcalan’ın uzattığı ateşkes.

CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu’na giderek hızlanan bu trafiği hatırlatıp sordum:

- Siz bu gelişmelerin neresinde duruyorsunuz?

Cevap: “Bu görüşmelerin bir ucunda İmralı, bir ucunda Kuzey Irak, bir ucunda ABD var. AKP ve BDP arasında görüşmeler oluyor. Ama Meclis’te olan partilerin bilgisi yok. Ne CHP’nin ne de MHP’nin gelişmelerden bilgisi var. Diğer siyasi partilerin de bilgisi yok.”

- Ama bir süreç işliyor...

- Evet bir süreç işliyor ama bu süreç nedir onu bilmiyoruz.

- Peki sizce ne yapılmalı?

- Demokrasilerde olması gereken yapılmalıdır. Yani parlamentoya bilgi verilmelidir. Ne olup bittiği siyasi partilere anlatılmalıdır. O siyasi partiye bilgi vereceksiniz ki sonra destek isteyebilesiniz. Sonuçta Türkiye’de hiçbir siyasi parti terörün sürmesini istemiyor. Bakın belki ileride parlamentonun devreye girmesini gerektirecek başka gelişmeler olacak. Bu nedenle parlamentoya bilgi verilmesi gerekir.

- Nasıl yani?

- Bu bir kapalı oturum da olabilir. Bakanların gelip bilgi vermesi şeklinde de olabilir. Şimdi yapılması gereken budur. Bunu bekliyoruz. Demokrasilerde normali budur. Parlamentoya ya da orada milleti temsil eden siyasi partilere bilgi verilmesini bekliyoruz.

Evet, CHP lideri açıktan bir çağrı yapıyor ve diyor ki:

“Eğer yarın bazı düzenlemeleri yapmak için parlamentodan destek isteyecekseniz, süreçle ilgili olarak bizi şimdiden bilgilendirin.”

Bu yaklaşım önemlidir.

Önemlidir, çünkü daha önceki CHP yönetimlerinden böyle bir yaklaşım görmemiştik.
CHP lideri açıktan bir zeytin dalı uzatıyor. Sonuçta bir mutabakat olur ya da olmaz ama süreci Meclis’e taşıyacak bir zeytin dalıdır bu.

KRİTİK SÖZ

Kılıçdaroğlu’nun sözlerinde dikkatimi çeken bir cümle daha var:

“Belki parlamentonun devreye girmesini gerektirecek başka gelişmeler olacak.”

Bu söz de çok önemlidir.

Çünkü CHP lideri çözüm için Meclis’e gelebilecek talepleri iyi niyetle karşılayacağının hatta o çalışmalara katılacağının sinyalini veriyor.

Yani kapıları kapatmıyor.

Ana muhalefet partisinden gelen bu çağrı, çözüme yönelik süreç için çok hayati bir tavırdır.

Başından beri yazıyorum, söylüyorum.

Kürt sorunu bir ya da iki partinin yüklenip çözeceği bir mesele değildir.

Bu çözüm ancak siyaset üstü bir devlet projesiyle sağlanabilir.

Ve en önemlisi çözüm yeri parlamento olacağı için ana muhalefet partisinin mutlak içinde olması gereken bir süreçtir.

Bu nedenle AK Parti’nin CHP’den gelen bu çağrıyı dikkate alması, çözüme yönelik çabalar açısından bir dönüm noktası olabilir.

DEMOKRATİK SÖZLEŞME İMZALANSIN

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa değişikliği için Uzlaşma Komisyonu kurulmasını ve uzlaşılan maddeler için “Demokratik Sözleşme” imzalanmasını önerdi. 24. dönem TBMM’nin bu metni Anayasa değişikliği olarak ele alabileceğini belirten Bahçeli, önceki gün Iğdır’da bir grup gazeteciye güncel konularda açıklamalar yaptı.

İşte Bahçeli’nin sözleri:

ANAYASA

Mevcut Meclis Başkanı’nın başkanlığında bir anayasa değişikliği için Uzlaşma Komisyonu kuralım. TBMM’de grubu olan-olmayan partiler, komisyonda görüşlerini orada açıklar. Uzlaşılamayanlar maddeler ötelenir. Ama uzlaşılanlar bir ‘demokratik sözleşme’ adıyla Alt Komisyonu oluşturan bütün partilerce imzalanır. Seçimlerle 24. dönem TBMM oluşunca, bu toplumsal sözleşme metni anayasa değişikliği olarak ele alınır. Şimdi, bizim bu görüşümüzü Sayın Başbakan da tekrar etmeye başladı. Son bir iki gündür ‘kaçamak’ arayışı başladı. AKP, Bilim Kurulu’nca hazırlanmış ve üzerinde tartıştığı metni Komisyon’a getirebilir. Dün komisyona girmemekte ısrar eden CHP şimdi gireceğini söylüyor. Böylece, komisyon, Mehmet Ali Şahin Bey’in başkanlığında oluşturulup, hemen çalışmaya başlayabilir. MHP bugünkü Meclis’ten ziyade, seçimle yenilendiği için tartışma ve yıpranma payını minimize edilmiş, yepyeni bir Meclis’in değişikliği yapmasını istiyor. Komisyon’a kim ne getirirse getirsin. MHP, 82 anayasası üzerindeki değişiklik önerileri ile Komisyon’a gelecek. Değiştirilemez üç madde ve onun dışında milli devlet, üniter yapı, toprak bütünlüğü gibi kavramlar var. Bunlar üzerinde de düşüncelerimizi anlatacağız.

BAŞKANLIK

Başkanlık Sistemini tartışanlar, ‘Böyle bir hazırlığımız yok’ diyorlar. Kahve yudumlama arasında bir dinlenme payı. Ondan sonra da, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunlar siyaseti yozlaştıran şeyler.

TÜRBAN

Türban konusunda tavrımızı Anadolu tavrı ile ifade ettik. ‘Dibi görünmeyen kuyudan su içmeyiz’ dedik. Türban meselesi toplumsal bir sorun, ortadan kalkması lazım. MHP’nin itici yaklaşımı ve gücüyle, 411 oyla anayasa değişikliği gerçekleştirildi.

SEÇİM

Bizim tavsiyemiz İstanbul’un fethinin yıldönümü 29 Mayıs’ta genel seçim yapılması. 5 Haziran’da okullar tatile giriyor. 20 Haziran’dan sonra aileler tatile çıkıyor. Tatile giden de geri dönüp oy kullanmıyor, katılım düşüyor.

AÇILIM

‘Ve tarih MHP’yi haklı çıkardı’ diye bir sloganımız var. Bize göre ‘yıkım’ olan ‘Açılım projesi’ndeki tespitlerimizde de haklı çıkıyoruz. Dört parçalı ‘Kürdistan’ coğrafyası, BOP projesiyle ilişkili olarak 1 Ağustos’taki açılım süreciyle ilişkilidir. Bu eksende İran, Suriye, Irak’la görüşmeler olabilir. Takip ediyoruz. Elimizde bazı bilgiler mevcut ama bekleyelim bakalım.

HAŞİM KILIÇ

Anayasa Mahkemesi’nin başında bulunan şahsiyet, mahkemenin varlık sebebini ortadan kaldırabilecek sözler etmemeli. Yani milli devlet ve üniter yapıyı tahrip edecek cümleleri hiç konuşmaması gereken bir kurumun başı olarak dikkat etmesi lazım. İlk üç madde üzerinde bir değişiklik tartışmasını başlatmak, Demokratik Toplum Kongresi çizgisine gelmek demektir. (Hürriyet)

Haberin Devamı