Gazete Vatan Logo

MNG ile gönderilen kargoyu Ağrı’da kadın kuryeler taşıyor

MNG Kargo, taşımacılık sektöründe dünyada bile çok az rastlanan bir uygulama ile kadın kotası koydu. Genel Müdür Aslan Kut, “Kadın personel oranımız yüzde 35. Yalnızca İstanbul’da değil Ağrı’da da kurye olarak çalışan kadın personelimiz var” diye konuştu

MNG Kargo, taşımacılık sektöründe dünyada bile çok az rastlanan bir uygulama ile kadın kotası koydu. Genel Müdür Aslan Kut, “Kadın personel oranımız yüzde 35. Yalnızca İstanbul’da değil Ağrı’da da kurye olarak çalışan kadın personelimiz var” diye konuştu.

MNG Kargo bu yıl kuruluşunun beşinci yılında. 2007’yi “atılım yılı” olarak ilan eden MNG Kargo’nun başında Aslan Kut var. Kut, taşımacılık sektöründe deneyimli bir isim. 20 yılı aşkın bir süredir kargo şirketlerinde çalışıyor. Asıl mesleği öğretmenlik olan Aslan Kut, Yurtiçi Kargo ve Aras Kargo’daki başarılı çalışmalarından sonra MNG Kargo’yu kurdu. MNG Kargo onun elinde büyüdü. Rakiplerini iyi tanıyan Aslan Kut 2007 yılında büyümeyi hedefliyor.

Öğretmenlikten taşımacılığa
* Türkiye’nin önde gelen kargo şirketlerinde çalıştınız. Siz bu işlere nasıl girdiniz?
Aslında mesleğim öğretmenlik. Öğretmenlik ve yöneticilik yaptım. Yöneticilik yaptığım dönemde bu iş ilgimi çekti ve işimden ayrılıp 1985 yılında kargo taşımacılığına başladım.

* Nerelisiniz?
Mardinliyim. Mardin’de büyüdüm. 1970’li yıllarda, genç yaşımda Mardin’den ayrıldım ama halen ailem oradadır. Gençliğimde avukat olmak istiyordum. Sanırım yaşadığımız toplumsal koşullar beni avukatlığa yönlendiriyordu ama olmadı. Şimdi bakıyorum da iyi ki olmadı.

* Neden?
Çünkü şu anda çalıştığım sektörün odağında insan var. İnsana hizmet var. En önemlisi de iş olanağı yaratmak, küçücük bir işi büyütmek insana büyük mutluluk veriyor.

* Siz ilk olarak Yurtiçi Kargo’ya girdiniz, orada kariyer yaptınız...
1985 yılında Yurtiçi Kargo’ya girdim ve iş hayatımın gidişatı değişti. Hep başarılı olmak için çalıştım. Ben geldiğim yapı itibarıyla başarılı olmak zorundaydım. Hep bunun bilinciyle işime sarıldım.

* Sizin bu sektöre girdiğiniz dönemde her şey çok farklıydı. İşin boyutları neydi?
Bir kere ekonomik yapı çok farklıydı. Türkiye dışa açılmaya yeni başlıyordu. Ben 1992 yılına kadar Yurtiçi Kargo’da çalıştım. Daha sonra 1992-2002 arası ise Aras Kargo’da müdürlük yaptım. 20 yılı aşkın süredir bu sektörün içindeyim. Teknik altyapı yoktu, ihtiyaçlar çok farklıydı. Ülkemizin bu anlamda mevzuat eksikliği büyüktü. Halen eksiklik var ama birçoğu tamamlandı. Değişim açısından baktığımızda, zaman içinde uluslararası standartları ülkemize getirmeliydik, bunun için çalıştık.

Dünyadaki, bölgedeki gelişimleri yakından takip etmek gerekiyordu. Aynı şekilde teknoloji çok hızla gelişti, biz de kendimizi sürekli yeniledik. Ekonominin gelişmesi işleri büyüttü. Örneğin eskiden İstanbul’dan Anadolu’ya haftada bir kez sipariş alınırdı, biz de ona göre çalışırdık. Ekonomi geliştikçe, tüketim arttıkça siparişler çoğaldı. Artık her gün sipariş verilebiliyor, raflar sürekli yenileniyor.

5500 kişi çalışıyor

* En büyük kargo şirketlerinde deneyim kazandıktan sonra MNG Kargo’yu kurmakla görevlendirildiniz...
Evet. 2002 Eylül ayında teklif aldım, MNG büyük bir gruptu, bu işe zaten girmişti ama büyümek istiyordu. Uçakla taşımacılık yapıyordu MNG. MNG Havayolları uluslararası hava taşımacılığında iddialı bir çıkış yapmış, başarılı olmuştu. Ayrıca antrepo hizmeti de veriyordu. Ben bu binanın 12’nci katını kiraladım. Elimde anahtar, kirli bir daireye girdim. 5-6 kişiydik ilk aşamada. Çekirdek bir kadro ile planları yaptık, yapılanmayı oluşturduk. 2003’te 65 şube yaşama geçti. 430 çalışanımız vardı.

* Şimdi?
Bugün 5500 kişinin çalıştığı bir şirket olduk. Bu çok gurur verici. 525 şube, 26 aktarma merkezi, 18 bölge müdürlüğümüz var. 1300’e yakın kara aracı ve 18 uçakla hizmet veriyoruz. Günde 200 bin kişiye hizmet götürüyoruz.

Eskiden kamyonla ayda bir, 20 günde bir mal gitse de sorun değildi. Bugün siparişini ertesi gün rafa koymak isteyen esnafa yönelik götürdüğümüz hizmet de değişim geçirdi. Şimdi kişilere, şirketlere, esnafa, devlet kurumlarına son hızla taşımacılık yapıyoruz.

* Rekabet şirketler arasında hız ve ileri teknolojiyi kullanma aşamasında yaşanıyor...
Eskiden “0-600 kilometre arasında gün içinde teslim ederiz” diyorduk. Bunu şimdi şirketlerin hemen hemen hepsi yapıyor. Bu normal bir şey. Biz şimdi bunun ötesindeki yerlere hava taşımacılığı sayesinde de gün içinde ulaşıyoruz. Uçak kargomuz bize bu olanağı sağlıyor. Gelişim de hızla devam ediyor. Türkiye’nin dünya standartlarında hizmet üreten şirketlere ihtiyacı var. Dev organizasyon kurarsınız ama hantal olur. Tek düze ilişkiler içinde sistem sürebilir, biz bunu aşmayı hedefledik.

* Neler yaptınız?
Öncelikle uçak kargo işi farklılık yakalamamıza neden oldu. Biliyorsunuz, bizim işimizde bir de güvenlik konusu var. Bu da çok önemli. Bu anlamda da ilk adımları biz attık.

Kargo taşımacılığında ilk X-Ray araçlarını biz kullandık. Kadın personelimiz de var.

* Kargo taşımacılığında alışık değiliz kadınlara... Ne yapıyor kadın personeliniz, hangi alanda çalışıyor?
Biz bir şirketin tamamen erkek bir kadrosu olmasından yana değiliz. Öncelikle bunu istemiyorduk. Müşteri temsilcilerimizin çoğu kadın. Ama yalnızca onlar da değil. Şu anda personelimizin yüzde 35’i kadın. Bir kadın kotamız var. Umarım ülkemizdeki birçok şirkette de bu benimsenir, özellikle erkek egemen yapılarda bu değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Biz bunu yaptık. Kargo taşıyan kadın personelimiz de var. Araç kullanan, şoförlük yapan kadın personelimiz de var. Üstelik bunlar yalnızca İstanbul’da da değil. Ağrı’da da kadın kuryemiz var.

Bir ay hastanede yatan bebeğe anne sütü taşıdık

* Evraktan, binlerce tonluk malzemelere kadar farklı şeyleri taşıyorsunuz. Taşıdığınız en farklı şey neydi?
Bazen bir A4 kağıdı taşıyoruz ama önemi büyük olabiliyor. Biz kuş gribi döneminde farklı bölgelerimizden kan tüpleri taşıdık. Devlet kurumlarıyla görüşmeler sonucunda çok hızlı hizmet gerçekleştirdik. Geçen yıl Bursa’da farklı bir hizmetimiz oldu. Bir ay boyunca hastanede yatan bir bebeğe anne sütü taşıdık. Anne diğer çocuklarıyla ilgilenmek zorunda olduğu için hastanede kalamadı. Sütü alıp her gün hastaneye ulaştırdık.

Kitapları ücretsiz gönderdi
Bu arada özel önlemlerle, büyük hassasiyetle kan örnekleri taşınıyor. İnsan sağlığı açısından, hayat kurtarma açısından bunlar çok önemli. Ayrıca MNG Kargo, geçen yıl Türkiye Eğitim Derneği’yle ortak bir proje gerçekleştirdi. Toplanan kitap ve ihtiyaçları Türkiye’nin her yerine MNG Kargo ücretsiz olarak ulaştırdı.

Paketinizi cep’ten canlı olarak izleyebileceksiniz

* Kargo sektöründe teknolojideki son yenilikler neler?
Teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanıyoruz. Yakında bir uygulama başlatacağız. Müşterilerimiz cep telefonlarından kargolarını takip edebilecek. Kargo nerede, bilecek. Teslim edildiği anda, alıcıya ve göndericiye mesaj gidecek. Ayrıca cep telefonlarından “MNG Kargo’nun en yakın şubesi nerede?” diye sorduğunuzda yanıt alabileceksiniz. Kargoyu alıp etiketi ve faturayı üretip şubeye getirmeden aktarma merkezine göndereceğiz. Hız kazanacağız.

Kargo ne sürede giderse ona göre ücret ödenecek

* Yurtdışında bizden farklı olan ne gibi hizmetler var?
Avrupa’daki birçok şirket yeni bir uygulamaya geçti. Müşteriden kargoyu alırken, “Şu saatte alıcının elinde olacak” diyebiliyor ve ona göre ücretlendiriyorlar. 15 saat sonra alıcının elinde olacağını biliyor gönderici. 2008’de varacağımız nokta budur. Bu tabii ki müşteri ve şirket arasındaki güveni sağlamlaştırıyor. Biz 12 saatte ulaşacak diyorsak bu olacak ve müşteri buna göre ücret ödeyecek.

Posta sistemi 250 bin kişiye yeni iş yaratır

* Türkiye’de posta işletmeleri geri kaldı. Bu konudaki yasal düzenlemeleri yeterli buluyor musunuz?
AB üyesi ülkelerde devlet-özel sektör işbirliğiyle posta işletmeleri oluşturulmuş, sektörün önü açılmış. İtalya’da posta işletmelerinin sabit merkez sayısı 11 bin, Türkiye’de 4 bin. Nüfusları yarımız kadar. Bizim personel sayımız 134 bin, onlarda 170 bin. Eski kanunlarla yönetiliyor Türkiye posta sistemi. Ve bir yere kadar gidebiliyor. Türkiye’de yeni kanunlarla düzenlenmiş bir posta sistemine ihtiyaç var. Bu yapılırsa yeni istihdam alanı da oluşur. Biliyorsunuz Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri istihdam. 250 bin kişiye iş olanağı doğabilir. Umarım 2007 yılında bakanlık bu alandaki açığı görür ve gerekli değişiklikleri yapar.

EN ZOR GÜNÜM

İş yerini gasp ettiler
1990’lı yılların başında bir başka şirketin genel müdürüydüm. Bir anda şirket içinde sendikal hareket gibi görünen ama arkasında başka gelişmelerin olduğu bir olay oldu. Çok büyük sıkıntı yaşadık. İş yerinin gaspı tarzı bir süreç yaşandı, çok sıkıntı duymuştum. Günlerce uyumadım, o günleri hiç unutamam.

Haberin Devamı