Menfaat bekleyen mason olmasın!

Yüzyıllar süren sessizliklerini bozan Masonlar, www.mason.org.tr internet sitesi ve Tevziye adlı dergilerinde haklarında oluşan önyargıları silmeye çalışıyor ve mason dünyasına ilişkin ilginç ayrıntılarla birlikte en sık sorulan sorulara yanıt veriyorlar.

* Masonluk üyelerine menfaat sağlar mı?
Masonluk üyelerine hiçbir menfaat sağlamaz.
Masonluktan herhangi bir gizli çıkar beklentisi olanlar, bu beklentileri hiç gerçekleşmeyeceğinden, boşuna umut beslemeyip, masonluğa girmemelidirler. Masonlukta kardeşler arasındaki yardımlaşma manevîdir.

* Masonluk politikayla ilgilenir mi?
Masonluğun politikayla ilgisi yoktur. Masonluk insanlar arasında kardeşliği zedeleyen her türlü tartışma ve yorumdan uzak durur. Mason localarında politik tartışmaların yapılmasına izin verilmez. Masonluk hiçbir üyesinin siyasi düşüncesine karışmaz. Hiçbir üyenin de kendi siyasi düşüncelerini localara yansıtmasına izin verilmez. Devlet adam, politikacı olan Masonlar, siyasi hayatlarını Masonların yardımıyla değil, partilerinin desteğiyle sürdürmüşlerdir.

Masonluk din değildir
Masonluk ne bir din, ne de din yerine ikame edilecek bir mefhumdur. Masonluk üyelerine tüm inançlarca kabul edilebilecek bir davranış ve yaşam tarzını aşılamaya çalışır, ancak bunu yaparken dogma ve teoloji sahalarına müdahale etmekten özenle kaçınır. Bu nedenle Masonluk dinle rekabet etmez, eğitimi de dinsel öğretileri tamamlayıcı nitelikte kabul edilebilir. Mason olabilmek için bir kişinin bir yüce varlığa inanması şarttır ve bu şekil yeterlidir.

Masonların namazları kılınır
Masonlar öldükten sonra cenaze namazları kılınır. Ancak, cenaze toprağa verildikten ve tüm dinsel duaların okunması tamamlandıktan sonra, Masonlar zincirlerinden bir halkanın koptuğunu simgelemek üzere, mezarın etrafında el ele tutuşarak bir daire oluştururlar, ölen kardeşin bulunması gereken yerde zincir kopuktur. İkinci harekette, hayatın devam ettiğini, hiç bir şeyin ölmediğini simgelemek üzere de, açık kalmış zincirin iki tarafındaki eller birleştirilerek zincir kapatılır.

Kadınlar mason olamaz
Orta Çağ'dan gelen bir geleneği sürdüren Hürmasonluk kadınları kabul etmez. Eşler ve mason kızlarıyla toplantılar yapılır, mason eşleri kurdukları derneklerle öğrencilere burs verirler, masonların hayır işlerine yardımcı olurlar, ancak loca çalışmalarına katılmazlar. Dünyada, hepsi gayrı muntazam, birçok kadın mason teşkilâtı vardır. Türkiye'de de böyle bir dernek yeni kuruldu. Bunlar Hürmasonlar'ın ritüellerini kullanırlar. Masonlar Büyük Locası'nın bu kadın ve diğer gayrı muntazam teşkilâtlarla hiçbir resmî teması olamaz. Aksi takdirde kendi gayrı muntazam duruma düşer ve dünya büyük localarıyla ilişkileri kopar.

'Atatürk mason olabilir ama belge yok'
Atatürk'ün Selanik'te bir locada masonluğa kabul edildiğine dair rivayetler var. O tarihlerde İttihat ve Terakkî'nin yönetim kadrosunun çoğunluğu masondu. Atatürk'ün de o cereyana kapılarak mason olma ihtimali var. Ancak, 2. Dünya Savaşı'nda Alman İşgali esnasında Yunanista'da masonluk kapatıldı, arşivleri yok edildi ve masonlar toplama kamplarına yollandı. Bu nedenle hiç bir belge bulunamadı. Uşağı Cemal Granada da hatıratında Atatürk'ün bir sohbetinde zamanında masonluğa kabul edildiğini söylemiş olduğunu yazar. Granada ne kadar güvenilir bir yazardır, bilinmez. Zaten cepheden cepheye giden, İstiklâl Sa-vaşı'nı, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten bu büyük adamın masonlukta kariyer yapması mümkün değildi. Tek bilinen, Atatürk'ün yakın çevresinde birçok masonun bulunmuş olmasıdır.

Demirel ve Yılmaz mason mu?
24 Aralık 1995 seçimleri öncesinde, ANAP Başkanı Mesut Yılmaz'ın mason olduğu haberi büyük manşetlerle Milli Gazete, Sabah, Ateş ve Takvim gazetelerinde verilmişti. Yılmaz, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 31 milyar liralık tazminat davası açtı. Mahkemede olayın bir komplo olduğu, fotomontaj kullanılarak yalan haber üretildiği anlaşıldı. Türkiye Büyük Locası da bir gazete ilânında masonluğu anlattı ve mason olmanın utanılacak değil, iftihar edilecek bir olgu olduğunu belirtti. 1964 yılında Süleyman Demirel'in de mason olduğu iddia edilmişti. Bu tür dedikodular nedeniyle, tekrar seçilmek isteyen milletvekillerinin bazıları, ilk fırsatta mason olmadıklarını ilân etmek ihtiyacını hissettiler.

Nasıl yemin ediyorlar?
Yemin kürsüsünün üzerinde, adayın inandığı kutsal kitap bulunur. Ritüellerde, 'Kutsal Kitap' tabiri kullanılır. Kitaplar isimleriyle anılmaz. Türkiye'deki localarda Eski Ahid, Yeni Ahid ve Kuran vardır. Kitap, gönye ve pergel ile birlikte Lo-ca'nın 3 büyük Nur'unu oluşturur. Uç kutsal kitap yemin kürsüsünün üzerinde, herhangi bir yerlerinden açık dururlar. Aday sağ elini kitapların üzerine, sol elini de kalbinin üzerine koyarak yemin eder. Hangi kitaba el bastığı önemsizdir. Zaten, gözleri bağlı olduğundan hangi kitabın üzerine yemin ettiğini göremez. Aynı anda 4 - 5 aday kabul ediliyorsa, her birinin aynı kitap üzerine ellerini koymaları maddeten mümkün değildir. İslâm dini de Kuran'dan önceki kitapların varlığını ve kutsiyetini kabul etmiştir. Açık Kitap, Evrenin Ulu Mimarı'nın huzurunda yemin edildiğini simgeler.