Erdoğan ile Sarkozy farkı!

Haberin Devamı

Biri Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı..

Diğeri Fransa Cumhurbaşkanı..

Erdoğan, gazete okumayın, evinize sokmayın kampanyası yapıyor..

Sarkozy, 18 yaşını dolduran herkese bir yıl boyunca bedava gazete vermeye hazırlanıyor..

İsteyen istediği gazeteye para vermeden abone olabilecek..

Erdoğan, paranızı boşuna veriyorsunuz diyor..

Sarkozy, gençlere okuma alışkanlığı kazandırmalıyız diyor..

Erdoğan, gazete satın alarak bunları güçlendirmeyin çağrısı yapıyor..

Sarkozy, kriz nedeniyle zora giren basını güçlendirmek için 600 milyon euro’luk paket açıklıyor, devletin daha fazla ilan vereceğini söylüyor..

*


İki ülke arasındaki fark budur..

Sarkozy daha fazla gazete okunsun diye formül ararken.. Erdoğan insanların gazete okumaması için elinden geleni yapıyor..

*


İkisi de siyasetçi..

İkisi de ülke yönetiyor..

İkisi de zaman zaman medyadan çok çekiyor..

Biri okumayı teşvik ediyor..

Diğeri okumamayı..

Biri okuyan toplum istiyor..

Diğeri okumayan..

Fark bu..

Fransa’da gazete satışlarının hızla düşmesi, okuyucu profilinin yaşlanması, gençlerin gazetelere ilgi göstermemesi, ülkeyi yönetenleri telaşlandırıyor..

Okuma alışkanlığının gazete ile başladığını biliyorlar..

Gazete okumayan toplumlar, dergi de okumaz, kitap da..

Hiçbir şey okumaz!

Okumayan toplumlarda sağlıklı demokrasi de olmaz.. Seçim olur ama demokrasi olmaz! O toplum her türlü akımın peşine kapılıp gider..

Sarkozy bunu görüyor.. Ülkesinin yarınını tehlikeye atmamak için ‘parası benden, yeter ki okuyun’ kampanyası başlatıyor..

*


Türkiye zaten okumayan toplum.. 4,5 milyon gazete satılıyor.. Anadolu’ya gidin gazete giren ev zor bulursunuz.. Gazeteler ülkenin batısında, büyük kentlerde satılıyor..

Başbakan ülkemin her yerine gazete gitsin.. İnsanlar dilediği yayını okusun, bilgi sahibi olsun.. Yeter ki okusun diyeceğine..

Almayın, evinize sokmayın, okumayın diye tutturuyor..

Sorum şu..

Okumayan toplumdan ‘demokrasi’ çıkar mı?

*


Başbakan ‘gazete almayın, okumayın’ çağrısını son bir yıl içinde üç, dört kez tekrarladı.. Demek ki kızgınlıkla söylenmiş bir söz değil.. Planlı bir hareket, okumayan topluma duyduğu özlem..

Çünkü sadece okumayan toplumlarda liderlere biat edilir.. Liderler insanüstü kabul edilir; her söylediği doğru, her yaptığı muhteşem olan kişilerdir onlar..

Tek adam yönetimleri böyledir..

Erdoğan, ‘tek adam yönetimine’ koşar adım gittiği için eleştirileri hazmedemiyor..

Medyaya dayanamıyor..

Tek adam olmaya yönelik attığı her adıma çomak sokulduğunu düşünüyor!

*


Şu tehlikeli sözüne bakın..

Bunları (medyayı) güçlendirmeyin..

Medya güçlü olursa özgür olur..

Başbakan’ın istemediği bu..

Gazete almayın, okumayın sözünü şöyle tercüme edebiliriz:

Özgür medya istemiyorum!

DİĞER YENİ YAZILAR