Tamam havaya girmeyelim

Haberin Devamı

Tamam abartmayalım..

Tamam büyük anlamlar yüklemeyelim diyeceğim ama!..

Oynanan futbola ne diyelim..

O, ‘al-ver’ler, o iki kanattan yüklenmeler, o atarım edasıyla rakibinin üzerine üzerine gitmeler..

Bunlara ne diyelim..

Herkes mest oldu..

***


Stada giderken bu işin böyle olacağını anlamıştım.. Seyirci havaya girmiş, bayram havasında yollarla düşmüş.. Seyirci havaya girerse futbolcu girmez mi?

Girmiş..

***


Tam maç başlayacak, Çarşı’nın sol kanadı bir anda ayaklandı.. 10 yıl önce duyduğum o ses çınlamaya başladı;

Fransa’da doğdu, Beşiktaşlı oldu..

Helal olsun sana Pascal Nouma!..

Pascal tribündeydi.. O şimdi dansçı ama demek ki kendini ne sevdirmiş ki; hala gönüllerde..

Pascal’ı görünce 2000 yılının eylül ayındaki Barcelona maçını hatırladım.. 3-0 yendiğimiz karşılaşmayı, Pascal Houma’nın gol attığı maçı..

O takımdan kim kalmış!..

Nihat kadro dışı, bence bir daha giremez!. İbrahim Üzülmez de tribünde ama ne yapsın, sakat..

Başka?

Tayfur teknik adam olmuş..

Ama o maçtaki hava vardı ya, dün de aynı hava bizimleydi..

***


Maça gelelim.. Özeti şu; hâlâ mı gol yok dediğimiz dakikalar da saate baktım maçın daha altıncı dakikasıydı, zaten yedinci dakikada ilk gol geldi..

Gerisi malumunuz..

***


Takımın saha içindeki patronu resmen Guti Hernandes olmuş.. Her yere koşuyor, her topu o atıyor..

Bir arkadaşım; ‘Reina geceleri Guti’ye çok yaramış’ dedi!..

Böyle oynasın istediği gibi gezsin..

Peki takımın yıldızı kimdi?.. Hem yıldızı hem artisti.. Quaresma tabii..

Siyah-beyazlı takımı sürükledi, rakibi perişan etti, tribünlerin çok sevdiği iki topuk pası yapmayı, iki artistlik vuruşu da ihmal etmedi..

***


Simao’yu da çok beğendim.. Acayip hareketli, bileklerine çok hakim.. Almeida bu yıl çok iş yaparım edasıyla oynadı maç boyunca.

Hilbert’in, Quaresma’nın boşalttığı alandan yaptığı bindirmeleri de kayda geçelim..

***


Orta alanda sorun var gibi; Bu bölge sadece Guti ile Aurelio’dan ibaretti ama iyi sinyal vermedi. Ernst 11’de olmalıydı, veya olmalı.. Tabii yeni transfer Fernandes de var.. Tabii bir de canavar gibi genç Necip var..

Zaten Beşiktaş’ın yedek kulübesine bak gönlünü ferah tut!..

Son 30 dakikada giren Fernandes tam hazır mı; karar veremedim..

***


Gelelim rakip Buca’ya, gelelim maçın hakemi Yunus Yıldırım’a.

Samet Aybaba o nasıl futbol anlayışıdır!.. ‘Topu ayağında tutana bas tekmeyi’ taktik midir?

Maçın başında durum aynen şöyleydi.. Beşiktaş’ın top yapan oyuncuları sürekli yerde, acılar içinde kıvranıyor.. Topa basan tekmeyi yiyor..

İyi de futbol nasıl oynanacak!..

Allah’tan Yunus Yıldırım iyi bir hakem, karşılaşmanın henüz başında bu insafsız taktiğe uyandı, izin vermedi.. Futbolu kurtardı..

( Not: İkinci yarı bütün hakemler yıldız futbolcuları korumalı, aksi halde futbolu unutalım..)

***


‘17’de 17’ye’ siz de inanın!

Dün Teknik Direktör Bernd Schuster’i de çok beğendim.. Maça kazanmak için değil farklı kazanmak için çıkmıştı.. Mert Nobre’nin Almeida ile yan yana yer alması sürprizdi..

Çift santrfor!..

Nobre de hakkını verdi..

Beşiktaş ligin ikinci yarısına çok havalı başladı.. Seyircinin istediği gibi fark oldu..

Sürdürür mü?

Tribünler şöyle bağırıyordu..

Bizler inandık, siz de inanın..

17’de 17 yapın..

DİĞER YENİ YAZILAR