Mart geldi İstanbul'un kedileri dama çıkıyor!
Havalar ısınmaya başladı, yavaş yavaş bahar geliyor. Mart ayı aynı zamanda İstanbul sokaklarında ki kedilerin mevsimi. Nasıl bu şehrin her semtinde insanların alışkanlıkları, giyimleri, tipleri ayrı ayrı ise kedilerin de karakterleri başka başka... İstanbul Life'dan Heja Bozyel İstanbul'da dolaşan patileri semtlerine göre analiz etti...
Kedi dostu mahalle Cihangir
Cihangir'in yokuşları bir kedi cennetidir. Semt sakinlerinin neredeyse hepsi sokak kedilerine yemek verir, şefkat gösterir ve aynı kişiler evlerinde de birer İran, Siyam ya da Ankara kedisi besler; en cinsinden, en bohemine... İş çıkışları The Marmara'ya gidilmediyse, pazar sabahları olduğu gibi yine Smyrna'ya gidilir ki Smyrna kedilerle dolu bir mahalle mekanıdır. İstiklal'e iner, Simurg'a gider, yine kedileri okşar, her birinin adını ezbere bilirler. Eğer bir tüy yumağı okşayıp rahatlamak isterseniz bakkalara ya da yolda gördüğünüz herhangi birine sorun, yavruların yerini tarif ederler, emin olun.
İstiklal'in kedileri kozmopolit
İstiklal Caddesi, metropolümüzün en kozmopolit noktası. Kediler açısından da durum aynı. Kitapçı Simurg'un kitap rafları arasında dolaşan sokak kedilerine inat, Tünel'de Gramafon ve Kaffehouse'da İran kedileri var. Pia, Kaktüs ve Bir Kahve siz keyif yaparken kucağınızda mırıldanacak arkadaşları barındırır. Balık Pazan'ndaki Aslıhan Pasajı'nda Atik Düğme'de kediler huzur içindedirler. Pazarın diğer kedileriyse hep telaşlıdır. Esnafın iyi tanıdığı siyah-beyaz alacalı bulacak genç erkek kedi, balık ve meyve kasalarının altından hızlı hızlı geçip, kaşla göz arasında Çiçek Pasajı'na girer. Sanırsınız ki birazdan birkaç kadeh de o devirecek ve nihayet cesaretini toplayıp Narmanlı Han'ın ünlü kedilerinden birine aşkını ilan edecek!
Nişantaşı sosyetesi köpek sever
Şu şehrin en şıkırtılı semtlerindendir Nişantaşı. Ama aynı zamanda da en kedisizi. Buna karşın aynı Nişantaşı bir köpek cumhuriyetidir. Köpekleriyle gezmeyi, müdavimi oldukları mekanlara gitmeyi çok sever semt halkı. Her güzel cins köpek bulunur bu sokaklarda. Kedi dediğinin boynuna tasma takıp istediğin yöne sürükleyemezsin; hiçbir havası da yoktur yanında gezdiremediğin hayvanın. Neyse ki Nişantaşı'ndan Beşiktaş'a doğru ilerledikçe kedi sayısı artar. İlk bolluk noktası Hüsrev Gerede'de şişmandır kediler.
Kadıköy'ün kınalı tekiri var
Bahariye Caddesi'ne girer girmez, sol tarafta pisiler karşılar sizi. Ankara Pastanesi'nin kapısını ev kabul etmiş iki kediden biri çok uysaldır. Ötekine çok bulaşırsanız tırnaklarının keskinliğini öğrenirsiniz. Kadıköy'den karşıya geçmeye niyetliyseniz, koltuğunuz Nicole Kidman'ın kedi hali denecek kadar kızıl ve bir o kadar da yeşil gözlü bir hanımefendiyle paylaşmaya hazır olun. Beşiktaş İskelesi'nde her bahar karnı burnunda dolaşan kınalı tekir, yakında Denizcilik İşletmeleri tarafından işe alınacak kadar özdeştir iskeleyle. Eminönü İskelesi'nin bir dönem iki kedisi vardı; biri sarımsı öteki grimsi. Şimdi hâlâ bir tekir, Eminönü seferlerinin biletsiz yolcularından. Bu iskele kedileri, insanı bir tuhaf yapar. Yazın sıcaktan bunalıp yaklaşmaz, sürünüp geçerler. Kışın kucağınıza kurulurlar, vapur geciksin de kediyle saadet bitmesin istersiniz. Ertesi gün başkasının kucağında görmek, içinizi acıtır. Böyle bir şey işte kedi aşkı!
En uysal patiler Bebek'te
Bebek küçük bir semt ama güzelliği dillere destan. Burada yaşayanların köpeği yoksa, mutlaka kedisi vardır. Hepsi iyi beslenmiş, insanları tırmalamayan kediler. Bebek Yokuşu'ndan inerken, Turyap'ın camında gri bir güzelle göz göze gelirsiniz. İki adım ötenizde retriever gezdiren semt sakinleriyle karşılaşırsınız. Cats & Dogs semti en iyi anlatan mekan belki de. Burada kediler de mutlu köpekler de!
