Soru: Köpekler niye havlar? Cevap: Köpek oldukları için.

Bir köpek olarak havlama ihtiyacım nereden geliyor şerefsizim ki bilmiyorum.. Tek bildiğim "havlamam geldiği zaman.." kendimi tutamamam..

Haberin Devamı

Bir köpek olarak havlama ihtiyacım nereden geliyor şerefsizim ki bilmiyorum.. Tek bildiğim "havlamam geldiği zaman.." kendimi tutamamam.. Tabii isteğe bağlı olarak havladığım oluyor.. Acıktım diyelim, sahibimin de umurunda değil.. O zaman durumun ciddiyetini belirtmek için havlarım.. Birine sinirlendiğim zaman da havlarım.. Yemek yediğim kaba yaklaşanlar beni sinirlendirir..

Niye sinirleniyorsun, diyeceksiniz? Bilmem, içgüdüsel belki.. Sahibimle aram bu meseleden çok bozulmuştur.. Yemeğimi kabıma kor, sonra evin içinde gezinmeye başlar.. Bilirim ki gözü benim çanakta değildir.. O gece Paper Moon'a gidip uyduruk bir yemek için kelle başı yüz doları gözden çıkarmıştır.. Eh! Yanında mutlaka görgüsüz takımından bir de dişi olacak.. Onun için de yüz dolar silkelerse iki yüz eder.. Bir de huyudur.. Dişiyle ilk kez buluşuyorsa etkilemek için yemekten sonra ya grappa ya da konyak söyler.. Kendi kendini gaza getirmekte birinci olduğundan garsona "Puro kutusunu getirir misin?" der..

Böyle batıyorlar
Garsonların canına minnet.. Puro kutusunu getirmek demek adama fazladan yüz dolar sokmak demek.. Hele Cohiba denilen bir Küba purosu var ki orta direkten biri olarak para verip, iyisinden bir kutuyu alamazsın.. Ona nakit yetiştirmeye güç yetmez.. Çok kafaya takmışsan ancak yerli otomobille takas edebilirsin.. Böyle bir gece için üç yüz doları gözden çıkarıp, çoğu zaman da dişinin "Yarın çok önemli bir toplantım var.. Erken yatacağım.." palavrasını dinlemek zorunda kalan sahibimin gözü benim yemek kabımda olamaz.. Haaa! Benim için süpermarketten yiyecek alırken konservenin en ucuzunu arar o başka.. Ama daha kabımdan yemek yediğini görmedim.. Bunu bildiğim halde yemek yerken etrafımdan dolanıp durmasına sinirlenirim.. Kafama rulo yapılmış gazete yeme pahasına havlarım..

Bizim köpek milletinin izansızı da çoktur.. Vara yoğa havlayıp "Apartman içinde köpek beslenmesi.." tartışmasını başlatanlar mesela.. Bunlar genellikle eğitilmemiş, alt sınıftan gelen köpeklerden çıkıyor.. Anası cins köpek oluyor, babası sokak köpeği.. Cins köpeği sahibi bir şekilde evden atıyor.. Kader bunlan bir çöp tenekesinin dibinde buluşturuyor.. Sonunda kader kurbanı dişi köpek gebe kalıp dokuz on enik peydahlıyor.. O zaman da köpek tüccarlarına gün doğuyor.. Etiler'den Ulus'a, Akmerkez'den Nişantaşı'na kadar her yerde pet mağazaları var.. Sahipleri bunları toplayıp "cins köpek.." diye dükkâna koyuyor.. Memlekette sersem mi yok? Tanesi iki üç yüz dolardan kapış kapış gidiyor.. Ondan sonra oturdukları apartmana havlamaktan huzur vermiyorlar.. İnsanlar da haklı bir yerde..

Yasası da var
Geçenlerde televizyonda bir programda seyrettim.. Daha doğrusu sahibim seyrediyordu ben de yandan yandan ekranı kesiyordum.. O zaman öğrendim.. Amerika'da Smithtown diye bir yer varmış.. İnsanları bir kanun çıkarıp köpeklerin on beş dakikadan fazla havlamasını yasaklamışlar.. Havlamanın dakikası, gramajı mı olur? Yasaklamışlar işte.. Belli ki köpek on beş dakikadan fazla havladı mı komşulardan biri polise ihbar telefonu açıyor.. Onlar da gelip köpek sahibine para cezası yazıyorlar.. Paraları bayıldı mı havlama sırası köpeğin sahibine geliyordur.. Artık sabaha kadar komşuları hakkında ulur durur..

Başka kanunlar da çıkarılmış.. Amerika'nın Illinois eyaletindeki Zion şehrinin belediyesi köpeklere sigara içirilmesini yasaklamış.. Demek böyle sivri akıllılar var ki yasak koymak zorunda kalmışlar.. Benim böyle kötü alışkanlıklarım yok.. Havlamam da dediğim gibi sınırlıdır.. Mecburiyet halinde havlarım.. Dün biraz havladım mesela.. Bizim mahallede kara bir köpek var.. Tasmalı.. Oradan belli ki sahipli.. İkide bir bizim bahçeye giriyor, ağzıyla yakalayıp çiçekleri sapından kırıyor.. Çimleri eşeliyor.. Orayı burayı sidiğiyle işaretliyor.. Tam bir bela.. Tanımıyorum da..

Beni suçlarlar..
Hayır, bahçe bizim olmasaydı umurum olmazdı.. Ama arada bir beni de hava alayım diye bahçeye salıyorlar.. Sonra olay benim üzerime kalacak.. İşin yoksa gülleri ben kırmadım, diye laf anlat.. Pencereden ona havladım.. Dışarda olsam havlamazdım.. Benden çok daha iri.. Tırsarım.. Ama eve zorla girecek hali yok ya! Havlayıp gözdağı vermek istedim.. Hatta iki ayağımla pencereye dayanıp dikildim.. O sırada sahibim geldi, pencereden bahçeye baktı.. Kara köpek de köşeden dönüp gözden kaybolmuş.. Niye havladığımı anlamadı tabii.. "Şaaap" diye ense köküme bir tokat çarpıp; "Ne şamata yapıyorsun lan?" dedi.. "Bilmem ne yaptığımın sosisi.." diye de ekledi..

Sosis haaa! Elalemin köpeği geldi, bahçeni belediye parkı gibi eşeledi.. Seni malına sahip çık diye uyarıyoruz, bir de ense kökümüze tokat yiyoruz.. Suçumuz da şamata yapmak haa! Nankör.. Karaktersiz.. Başarısız reklamcı.. Seks manyağı.. Cimri.. Bu tokadı sana ödetmez miyim? Sen işe git hele.. Zırıl zırıl havlayıp mahalleliyi bir dakikalık sessizliğe hasret bırakacağım.. İnşallah biri belediyecilere ihbar eder.. Onlar da gelir.. Bahçeye kaçak yaptığın müştemilatı görür, yıktırırlar.. O zaman görürsün sosis nerene kaçıyor? Ondan sonra "Kristal Elma ödüllerine.." bakıp bakıp derdine yan.. Ne ödülüyse bu.. Evde bir bardak koyacak boş yer kalmadı.. Şeytan diyor kaç git evden.. Bekir Coşkun'un evine sığın.. Hırsını Pako'dan al..

DİĞER YENİ YAZILAR