'Çok ve boş konuşan kadınları sevmem'

Hilmi Cem İntepe ile Trump Cadde’de buluştuk. İlk izlenim olarak güler yüzlü, esprili ve biraz utangaç biri. ‘Yetenek Sizsiniz’ yarışmasında dans ederken, Hülya Avşar kendisini bir hayli seksi bulup bolca iltifat etmişti. Hilmi Cem’in de kendisini en seksi hissettiği an, dans ettiği zamanlar. Uzun süredir bir ilişkisinin olmadığını söyleyen oyuncunun önceliği, kariyeri...

‘Stajyer Mafya’ nasıl bir film; başrolden dinleyelim...

Biz filmin vizyon tarihini kasım ayı diye konuşuyorduk ama 12 Eylül’de vizyona girdi. İyi de oldu. Çok eğlenceli bir komedi filmi. Yönetmenliğini Eray Koçak yaptı. Çekimler inanılmaz keyifli geçti. Filmi dört haftada tamamladık ve bu sürenin nasıl geçtiğini anlamadık. Ekip olarak filmden çok umutluyuz. Çekimler birçok farklı mekanda geçti, büyük çoğunluğu da Eyüp-Balat’ta tamamlandı. ‘Stajyer Mafya’ benim ilk sinema filmim ve bana güzel bir tecrübe kattığına inanıyorum. İnşallah gişede de umduğumuzu buluruz ve filmden ayrılanların yüzü güler.

Filmi henüz izlememiş olanlar için biraz konusundan bahsedebilir misiniz?

Jim Carrey’in ‘Salak ile Avanak’ diye bir filmi vardı. Biz de filmdeki rol arkadaşım Lemi Filozof’la biraz o filmdeki karakterlere benziyoruz. Ben Birol karakterini canlandırıyorum, o Ayhan’ı... İki karakter de çocukluktan beri aynı mahallede büyümüş, çok yakın arkadaş. İkisi de son derece saf ve iyi yürekli. Başlarına bir sürü olay geliyor ve bu gelen olayların farkında bile değiller. En son başlarına gelen olayla birlikte kendilerini mafyanın içinde buluyorlar.

Filmde Naz Elmas’ın bu iki karakter arasındaki yeri nedir?

Naz’dan kaynaklı olaylar sebebiyle bizim başımıza olaylar geliyor zaten (gülüyor).

Neden Birol karakteri için sizi uygun gördüler sizce?

Daha önce ‘Çalıkuşu’nda bıçkın bir delikanlıyı canlandırıyordum. Bu oynadığım karakter de öbür karakterin tam tersi; yani ikisi tamamen zıt. Yapım ekibi benim üstesinden gelebileceğimi düşünmüş. Hakkını verdiğimi düşünüyorum. Tabii ki bunun da takdirini seyirci verecek. Birol’u çok severek canlandırdım. Bu rol için çok çalıştım çünkü bana inanan kimsenin yüzünü kara çıkarmak istemem. Filmi izlediğimde de aklımdaki soru işaretleri yok oldu. ‘Hayatımda hiç fitne, fesatlık düşünmedim’

Birol’un çok sakin bir karakter olduğunu söylediniz. Sizin de sakin bir yapınız var gibi duruyor. Ortak yönleriniz neler?

Temiz kalpliliğimiz olabilir (gülüyor). O da olaylara fesatlık düşünmeden temiz kalplilikle bakıyor. Hayatımda hiç fitne, fesatlık düşünmedim. Saf düşünceler beslerim.

Hayata bu saflıkla bakmanızın hiç olumsuz etkilerini gördünüz mü?

Olmuştur ama genelde kazanan ben olurum. İyi niyet hep kazanır. Başıma gelen her kötü olaydan bir ders çıkarır, yoluma devam ederim.

‘Acun Ilıcalı’yı abi gibi görüyorum’

Üniversite ikinci sınıfta bir okul açmak için gerekli bütçeyi nasıl sağladınız? Kim destek?

14-15 yaşımdan beri çalışıyorum; otellerde animasyon yaptım. Akademiyi kazandığım yıl da çalıştım aynı şekilde. Okuldan arkadaşlarımla açtık zaten. Hepsi de sporcu. Hepimiz bir araya gelip karar verdik, elimizdeki bütçeyi birleştirdik. Bu okulu açmak hayalimdi ve çalışırken paramı biriktiriyordum. Arkadaşlarımla açtığım spor okulu benim kalem. Orası benim ünlü olmamı sağlayan yer. ‘Yetenek Sizsiniz’e katılma amacım kendimi göstermek değildi.

Hala Muğla’da mı yaşıyorsunuz?

Vaktimin büyük çoğunluğu artık burada geçiyor. Setlerden iki gün iznim olduğunda Muğla’ya kaçıyorum. Okulda arkadaşlarımla vakit geçirip, kafamı boşaltıyorum. Orası benim için tatil gibi.

Acun Ilıcalı ile görüşmeye devam ediyor musunuz?

Tabii görüşüyoruz. Abim gibidir. Bana gelen her iş teklifini ona söylüyorum ve beraber istişare yapıp karar veriyoruz. Onun sezgilerine çok güveniyorum.

Sizce Acun Ilıcalı’yı bu kadar başarılı kılan ve onu insanlara sevdiren ne oldu?

Acun Abi işine aşık bir insan. Çok akıllı bir adam. Yanında durduğunuz zaman size eksi değil, artı katar. Çevresindeki herkese değer veriyor. Bir çaycı ile müdürü kesinlikle ayırt etmiyor. Onun gözünde herkes aynı. Ego ve kibir sıfır.

DANS ETMEK SABIR İSTEYEN BİR HOBİ

Çocukluğunuz Bodrum’da geçmiş. Sanata ilginiz ne zaman başladı?

Dansa ilgim 14 yaşında başladı. Hatta televizyondaki dans yarışmaları o dönem çok popülerdi ve orada yarışan ve break dans yapan bir arkadaş vardı; onu gördüm ve gerçekten ellerinin üzerinde dönmesi, farklı hareketler yapması beni çok etkiledi. “Ben neden yapamayayım?” fikriyle başladı her şey (gülüyor). Çok çalıştım ellerimin üzerinde durabilmek için, hatta bir yerlerim kırıldı ama yılmadım. Dans gerçekten büyük sabır istiyor. Sadece bir hareketi yapabilmek için bile tam bir yıl çalıştım. 18 yaşında Muğla Üniversitesi Spor Akademisi’ni kazandım. Yetenek sınavında dansla birlikte birinci girdim okula. Sonra ikinci yılımda orada tanıştığım arkadaşlarımla bir dans ve spor okulu açtık.