KCK’den Nurtepe açıklaması
KCK, Halk Cephesi’ni provokasyon ve saldırılara neden olabilecek tutumlardan derhal vazgeçmeye ve sorumlu davranmaya çağırdı.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 29 Temmuz’da İstanbul’daki Nurtepe Mahallesi’nde bir Alevi derneğinin standına yönelik yapılan saldırının kabul edilebilecek bir durum olmadığını belirterek, bunun lokal bir tutum olmasını umut etti.
KCK’nin taraflara sorumluluk çağrısında bulunduğu açıklaması şöyle:
“Devletin ve toplumun bir yol ayırımında olduğu, halklarımızın demokrasi ve özgürlük mücadelesi karşısında sorumluluklarımızın daha da arttığı bir dönemde tüm devrimci ve demokratik güçlerin tarihsel sorumluluklarına denk düşen bir bilinçle hareket etmeleri bir zorunluluktur. Bir grup Halk Cephesi üyelerinin ayın 29’unda, Salı günü, Nurtepe’de, Özgür Demokratik Alevi Derneğinin standına saldırıda bulunmaları hiçbir sorumlulukla bağdaşmayan, kabul edilebilecek bir durum değildir. İnanıyor ve umut ediyoruz ki, bu yanlış tutum ve davranışlar lokaldir. Bundan bir an evvel vazgeçmek gerekmektedir.
Alevi topluluğu gibi hem tarihsel hem de günümüz itibariyle sürekli ezilen, ötekileştirilen ve mağdur edilen inanç sahiplerini baskılamak, tehdit etmek ve saldırmak hiçbir gerekçeyle ve hiçbir sorumluluk anlayışıyla izah edilemez. Bunun hiç kimseye de bir yararı olmayacaktır. Aksine bu tür sorumlu olmayan davranışlar tüm ezilenlerin, direnenlerin ve demokrasi mücadelesi verenlerin karşıtlarına hizmet edecektir. Devrimci ve demokratik güçler arasındaki sorunlar, siyasi tercihler ve politikalar ne olursa olsun bunun çözüm yolu ve yöntemi diyalog, tartışma ve müzakere ile bir birini anlamak ve sorunları çözmektir. Bunun dışında kaba kuvvete başvurmak politik ahlak ölçülerimize sığmadığı gibi kabul de edilemez. Hangi inanç, kültür, örgüt ve partilerin nerede, nasıl bir stant açacakları ve nasıl bir etkinlikte bulunacakları hiç kimsenin tekelinde olamaz.
Çağrımız Halk Cephesinin provokasyon ve saldırılara neden olabilecek bu tür girişim ve tutumlarından derhal vazgeçmesi, daha yapıcı, çözümleyici ve sorumlu davranmasıdır. Taraflar böyle bir sorumlulukla hareket ederek, hiçbir çatışma ve provokasyona yol açmadan sorunlarını devrimci olgunlukla çözmelidir.”
