Gazete Vatan Logo

Kansere karşı tarihi buluş!

Kansere karşı tarihi buluş!

İTÜ, vücut dokularını mikrodalgalarla ayırt eden cihaz geliştirdi. Kanserli dokuların teşhisi açısından büyük önem taşıyan yeni cihazın biyopsi dönemini tarihe karıştıracağı belirtiliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Mikrodalga Doku Tanımlama Cihazı (Emaliz) adı verilen ve cerrahi operasyon öncesinde kanserli dokuların tespit edilmesinde kullanılacak bir cihaz geliştirdiğini açıkladı. Cihaz, temas ettiği biyolojik dokuların hangi yapıda olduğunu çok kısa sürede tespit edebiliyor. Dünyada ilk olma özelliği taşıyan Emaliz cihazı, İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Akduman başkanlığında oluşturulan ekip tarafından tasarlandı. Ekipte cerrahların yanı sıra elektronik, bilgisayar, yazılım, mekatronik ve malzeme mühendisliği gibi farklı alanlardan araştırmacılar da yer aldı. 2 adet üretilen cihazın klinik testleri, Cerrahpaşa ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürütülüyor.

Prof. Akduman, cihazla ilgili şu bilgileri verdi: “Emaliz cihazı kanserli dokularıyüksek doğrulukla tespit ederek cerrahi operasyonun başarısını artıracak. Cihazımız şu anda canlıdan alınan doku ve hayvanlar üzerindeki dokulara klinik testleri yapıyor. Canlıdan alınan doku testleri birkaç ay içerisinde sonlanacak. Hayvanlar üzerindeki testler ise 8 ay sonra bitecek ve sonrasında canlı insan testleri başlayacak. Cihazın Sağlık Bakanlığı’nca onay sürecinin 3 yıl alacağını düşünüyoruz. ”

Metastazı önleyecek projeye Avrupa’dan destek

Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO), Bilkent Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Şahin’in meme kanserinin tedavisinde umut olabilecek projesine destek kararı aldı. EMBO, Doç. Özgür’ün meme kanserinde tedaviye başlamadan önce kemoterapinin etkili olup olmayacağını anlamak ve metastazı önlemek için Türkiye’de 5 yıl boyunca yapacağı çalışmalara 250 bin Avroluk destek verecek.



Kanserden korunmanın altın kuralları

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nden Doç. Dr. Yasemin Baskın, kanserden korunmanın bazı kolay kurallar sayesinde mümkün olabildiğini söyledi.

Oksijen solunan her dakika kanserojen bir takım maddelerin de üretildiğini dile getiren Baskın, şöyle konuştu: “Vücudumuz her gün binlerce kanser hücresi üretiyor ancak bu herkeste kanser hastalığına yol açmıyor. Bizim immün (bağışıklık) koruma sistemlerimiz var, onlar bizi hücrelerin kanserleşme sürecinden, tümörleşme sürecinden koruyor. İmmün sistemimizi sağlam tutarsak kanser hastalığına yakalanmayız.”

Kanserle savaşta en önemli basamağın bu hastalığa yakalanmamak olduğunu vurgulayan Doç. Baskın, şu bilgileri verdi: “Sağlıklı yaşam koşulları kansere yakalanmamada en önemli etkendir. Sağlıklı beslenecek, sağlıklı yaşayacağız. Mutlaka günde 20 dakika egzersiz yapılmalı. Kişi kilosuna dikkat etmeli. Yemekler evde pişirilmeli. Kişi kansere yakalanmamak için sebzeyi, meyveyi mevsiminde yemeli. Hormonsuz üretilmiş meyve ve sebzeler tercih edilmeli. Yenilen üründe katkı maddesinin konulmamasına dikkat edilmeli. Sigara içilmemeli.”

Çevreden gelen zehirlenmelerin su, toprak, havayı da kirlettiğine işaret eden Baskın, çevrenin temiz olmasının da kanserden uzaklaştırıcı etken olduğunu sözlerine ekledi.

Haberin Devamı