Gazete Vatan Logo

İşte Roche'u çökerten BİLİRKİŞİ RAPORU

Önceki gün başlatılan Roche operasyonu için düğmeye basılmasını sağlayan bilirkişi raporunda, çeteye işaret ediliyor ve "Sağlık Bakanlığı ve SSK bürokratları etki altına alınarak, ihale şartnamelerinin firmaların lehine hazırlanması sağlandı" deniliyor

Altı aydır geceli gündüzlü süren çalışma sonucunda bin sayfalık ekle birlikte geniş kapsamlı bir şekilde hazırlanan Roche soruşturmasının bilirkişi raporunda çarpıcı tespitler var. İlaç soygununun "çete işi" olduğunun işaret edildiği raporda ayrıca ilaç fiyatlarının ilk belirlendiği adres olan Sağlık Bakanlığı'nın da soruşturma kapsamına alınması isteniyor. Soygunun bir ayağının bakanlıktaki ilaç fiyat tesbiti ve ruhsat komisyonlarına uzandığını tesbit eden heyet, altı ay süren soruşturma süresince Sağlık Bakanlığı'ndan istenen belgelere ulaşamadı. Raporda, bu belgelerin ısrarla Bakanlıktan istendiği, ancak gönderilmediği vurgulandı. Bunun üzerine bilirkişiler, Savcı Okumuş'a "Bakanlığı araştırın" mesajı verdi.

Rapordaki "çete" bulguları
Tabip Odası, Eczacı Odası ve Defterdarlık'tan üç uzmanın oluşturduğu bilirkişi heyetinin raporu, geçen hafta İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş'a iletildi. Rapor ilaç soygunun yasadaki karşılığını 4422 sayılı "Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri Yasası" olarak ortaya koydu. Bu yasa maddesine göre olayın "suç örgütü" kapsamına girebilmesi için gerekli koşullar ve bu koşulları karşılayan bulgular şöyle yer aldı:

Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün yönetim ve denetimini ek geçirmek
• Sağlık Bakanlığı ve SSK bürokratları etki altına alınarak ihale şartnamelerinin firmaların lehine hazırlanması sağlandı.

Kamu hizmetlerinde, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde nüfuz ve denetim elde etmek
• İlaç fiyatlarının tesbiti konusunda Sağlık Bakanlığı üzerinde nüfuz oluşturuldu.

Ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak
• İlaç alım ihalelerinde rekabet kuralları ihlal edildi.

• Jenerik ilaç üretenlerle orijinal ilaç firmaları fiyatlarını birbirine yakın hale getirerek tröst yarattı.

Madde ve eşyanın azalmasını ve darlığını, fiyatların düşmesini veya artmasını temin etmek
• İhale yasasına aykırı bir şekilde, etken madde yerine ilaç ismiyle ihaleye çıkılarak fahiş fiyata zemin hazırlandı.

Kendilerine veya başkalarına haksız çıkar sağlamak amacıyla zor veya tehdit uygulamak veya kişileri kendilerine tâbi kumaya zorlamak
• Yüksek fiyatla ihaleye girebilmek için tek ecza deposuyla anlaşarak diğerleri tehdit edildi.

Vergi denetimi yapılsın
Bilirkişi raporunda Roche'a vergi denetimi yapılması da istendi. Roche'a ait tüm bilgisayar kayıtlarını ve belgeleri titizlikle inceleyen bilirkişiler, vergi kaçırıldığı şüphesinin belirmesi üzerine, vergi uzmanlarının bu konuda kapsamlı bir araştırma yapmasını talep etti.

Genel Müdürlük ısrar etti
Raporda SSK İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün ihale listelerinin hazırlanış şekline itiraz ettiği yer aldı. Etken madde adıyla değil, firmaların ilaçları adeta tarif edilerek hazırlanan listelerle ihaleye girilirse devletin zarar edeceği uyarısına rağmen SSK Genel Müdürlüğü'nün ısrarcı olduğu ve ihale listesini değiştirmediği belirtildi. Rapordaki bu tespit, SSK Genel Müdürlüğü bürokratlarının da ifadelerinin alınması için İstanbul'a çağrılmasına neden oldu. SSK İstanbul Satın Alma Müdürü Azmi Arslan da dün ikinci kez savcılıkta ifade verdi. Arslan büyük ölçüde önceki ifadesini tekrar etti, ihale şartnamelerinin kendi inisiyatiflerinde olmadığım ve "tepeden" geldiğini, kendilerinin sadece uygulayıcı olduklarını söyledi. İhalelerin birçoğundan da habersiz olduğunu öne süren Arslan, ihaleye çıkılacak ilaç listesinin SSK Genel Müdürlüğü'nden geldiğini, değiştirme ya da müdahale etme şansları olmadığını açıkladı. Arslan ilaç firmalarından menfaat sağlamadığını, sadece emirleri yerine getirdiğini söyledi.

Başbakanlık teftiş kurulu raporunu tamamlamadı
Bilirkişi raporunun tamamlanmasından sonra Başbakanlık Teftiş Kurulu da İstanbul'a geldi ve çalışmalarına burada devam ediyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporunu tamamladığına ilişkin haberler ise kurul üyeleri tarafından doğrulanmadı. 6 kişilik Teftiş Kurulu, bilirkişi raporu üzerinde henüz yeni çalışmaya başladı. Kurulun raporunu da bilirkişi raporu çerçevesinde hazırlayacağı belirtiliyor. Kurul üyelerinin hazırlayacağı rapor savcılık soruşturmasından bağımsız olarak işleme konacak. Bu rapor Kurul üyelerinin ifadesiyle "olayın fotoğrafını çekmek" işlevini görecek.

7 kişi serbest
Gözaltına alınan SSK İstanbul Satın Alma Müdürü Azmi Arslan, SSK Sağlık İşleri İl Müdürü Akif Feyizoğlu, SSK Satın Alma Müdür Yardımcısı Nazmi Celal Güler, SSK Yönetim Kurulu üyesi Zehra İnci Koyun, Roche Yönetim Kurulu üyeleri Tuluğ Veisoğlu, Belgin Boydak ve Ümit Ceylan, ihalelerde imzala ve yetkileri olmadığı için serbest bırakıldı. Aralarında Roche Genel Müdürü Faruk Yöneyman ve SSK yöneticilerinin de olduğu 9 kişinin sorgusu ise sürüyor. Beşer Ecza Deposu'nun sahipleri Ahmet ve Burak Sarıbay da İstanbul'a getirildi. Gözaltında sorgusu devam eden zanlılara üç günlük ek gözetim süresi verildi.

6 yıla kadar hapis
Roche soruşturmasıyla ilgili dava, 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası kapsamında açılırsa, Genel Müdür Faruk Yöneyman, Roche yöneticileri ve SSK bürokratları 3 yıldan 6 yık kadar hapis cezasıyla yargılanacak. Yasa; "bu suçları işlemek için örgüt kuran, yöneten veya örgüt adına faaliyet gösterenlere veya bilerek hizmet yüklenenlere, 3 yıldan 6 yıla kadar; örgüte üye olanlara 2 yıldan 4 yıla kadar ağır hapis cezası" öngörüyor.

Çalışanlar konuşuyor soygunlar dökülüyor
Veysi Mungan
Devlete atılan kazığı anlattı
Roche Türkiye Genel Müdürlüğü'nde 18 yıl çalışan Veysi Mungan, 1 Ocak 2004'te işine son verildiğinde Müşteri İlişkileri Müdürü'ydü. Mungan, 2003 başında onkoloji ve diyaliz ilaçlarının tamamının bir tek depo üzerinden satıldığını ve bu depoya uygulanan fiyatla SSK'ya uygulanan fiyat arasında akıl almaz farklar olduğunu fark etti. Durumu üst yönetime bildirdi. Bu konuda ısrarcı olunca işine son verildi. Ancak iki gün sonra genci müdür Faruk Yöneyman tarafından aranarak görüşmeye çağrıldı. Yanlış uygulamaların düzeltileceği, bu görevin de kendisine verileceği söylenerek daha yüksek maaşla yeniden işe alındı. Bu kez İhalelerden Sorumlu Satış İdaresi Müdürü'ydü. Ama ihalelere tek deponun girmesi ve SSK'ya yüksek fiyattan ilaç satışı devam edince, 23 Temmuz 2004'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Roche hakkında suç duyurusunda bulundu.

Cynthia Cooper
Worldcomu çökertti

İletişimdevi World-Com, yedek akçeden alınan 400 milyon dolar ile gelirlerini yüksek gösteriyordu. Bunu fark eden iç denetim depertmanı müdür yardımcısı Cynthia Cooper, durumu World-Com'u denetlemekle yükümlü Arthur Andersen'e bildirdi. Ancak hem Andersen yetkilileri "işine bakması gerektiğini" söyledi. Ama Cooper, WorldCom'un operasyon giderlerini ekipman giderleri olarak kayda geçerek 662 milyon dolarlık zararı, 2.4 milyar dolar kar gösterdiğini tespit etti. Böylece 9 milyar dolarlık yolsuzluğu ortaya çıkardı.

Sherron Watkins
Enron'u tek bir mektupla yaktı
Aralık 2001 tarihinde, Enron'un başkan yardımcısı Sherron Watkins'in patrona yazdığı şirket içi yolsuzlukları gözler önüne seren mektubu basına sızdı. Şirket hakkında soruşturma başlattı. Şirketin muhasebe kayıtlarında büyük yolsuzluğun ortaya çıkmasıyla enerji tekeli Enron da dünya tarihinin en büyük iflaslarından birine sürüklendi. Şirket iflas ettiğinde toplam varlığı 49.8 milyar, toplam borçları ise 31.2 milyar dolar düzeyindeydi.

Haberin Devamı