Gazete Vatan Logo

İç gerginlik olmasa, sendikasyon maliyetimiz 50 baz puan düşerdi

Akbank geçen yıl aldığı 1 milyar euro tutarındaki sendikasyon kredisini yenileme görüşmelerine başladı.

Sendikasyon imza aşamasına geldi. Ancak Türkiye’de yaşanan kriz, geçen yılki her şey dahil libor artı 0.475 olan maliyeti yukarı çekti

Akbank, tarihinde ilk kez Bodrum’da “Yaza merhaba” partisi düzenlerken, tabii hiç kuşkusuz, Ergenekon gölgesi muhteşem partinin de üzerine çökmüş görünüyordu. Partinin ilk saatleri İstanbul’da yapılan çok önemli bir toplantının kahve arası gibiydi. Toplantıdan çıkanların, kahve molasında içerideki konuşmaların kritiğini yapan halleri vardı tüm davetlilerde. Ayhan Sicimoğlu ve orkestrasının kıvrak latin müzikleri ile bu havayı dağıtması bir hayli zor oldu. Parti ancak 12’den sonra gerçek Bodrum partisi kıvamına gelebildi.

Sabah ve Hürriyet Ekonomi Müdürleri’nin partinin ertesi günü öğlen uçağı ile İstanbul’a dönmelerinin ise meğer bir nedeni varmış. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in “Türkiye’de ışıklar 7-8 ayda yeşilden kırmızıya döndü. Adeta Türkiye’ye nazar değmiş gibi. Her şey çok güzel giderken birdenbire duraklamalar yaratan ortama geldik” sözlerini herkesten önce duyurmak istemişler. Aynı günün akşam uçağına yer bulabilen diğer ekonomi müdürleri de bu sayede haber atlayan “tembeller” oluverdi. Ehh ne yapalım biz de o gecede yazılmamış gözümüze çarpan diğer havadisleri veririz.

60 yıllık tarihinde ilk kez, iş dünyasına, büyük müşterilerine, iş ortaklarına ‘yaza merhaba partisi’ verirken, kimse farkında olmasa da Akbank yurtdışında çok önemli bir sınavdan geçiyordu. Finans çevreleri hatırlar; Akbank 20 Ağustos 2007’de uluslararası piyasalardan 1 milyar euro tutarında sendikasyon kredisi sağlamıştı. Kredi 1 yıllıktı. Yani yenilenme zamanı geldi de çattı. Ancak ortam 1 yıl öncesi gibi değil. Ne içeride ne de dışarıda. Akbank’ın genel müdür yardımcılarından biri ile sözkonusu kredi yenileme işini konuştum.

“Muhtemelen bugün yarın kredi anlaşması imzalanmaya hazır noktaya gelecek” dedi. Bir önceki yıl kredinin faizi libor artı 0.475 olmuştu. “Yine o rakamları yakalamak mümkün olur mu?” diye sordum. Cevap bir hayli ilginçti:

“Dışarıda kriz devam ediyor. Hemen her gün uluslararası dev bir bankanın yeni sermaye ihtiyacına yönelik haber okuyoruz. Bu ortamda alabileceğimiz en iyi şartları yakaladık. Zaten maliyetlerde bir miktar yukarıya çıkışın olacağını biliyorduk ve bunu göze almıştık. Ancak şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de yaşanan son gelişmeler olmasa maliyetimiz 50 baz puan daha düşük olurdu.”

Yetkili tabii ki gelinen son noktadaki faiz oranını telaffuz etmedi. Ancak söylediği rakam bir hayli önemli. Bu bir anlamda Ankara’daki kutuplaşmanın iş dünyasına çıkardığı faturanın en somut göstergelerinden birisi. Geçen yılki faiz üzerinden gidecek olsak maliyet libor artı 0.475 değil, libor artı 0.525 olacak anlamına geliyor. 1 milyar euroluk kredide çok önemli bir maliyet farkı.

Sermaye piyasaları da aslında bu sendikasyonun imzalanmasını bekliyor. Perşembe günü Londralı bankacılar sendikasyonla ilgili önemli bir aşamaya gelindiğini duyurmuştu. Nitekim İMKB’de başta Akbank olmak üzere Türk bankacılık hisselerine alış geldi. Bu alışın en önemli sebebi Akbank’ın sendikasyonuydu. Bu arada yöneticilere Akbank’ın piyasa değeri seviyesini de sordum. Öyle ya bankanın değeri birkaç ay içinde 19 milyar dolarlardan 11 milyar doların biraz altına çekildi. Tabii sadece Akbank’ın değil, tüm bankacılık hisselerinin. Citigroup Akbank’a yatırım yaptığında bankanın değeri 15 milyar dolar seviyesindeydi.

Akbank yöneticileri hisselerin geldiği nokta ile ilgili olarak “İMKB Bültenleri’ne bakın orada üst düzey Akbank yöneticilerinin Akbank hissesi aldıklarına dair özel durum açıklamalarını göreceksiniz. Bu, gelinen noktadaki düşüncemizi herhalde net olarak ortaya koyuyor” demekle yetindiler.

Nihat Özdemir aracını görünce sevincinden
valeye 100 YTL verdi


Bodrum Maça Kızı’nda yaklaşık 700-800 kişinin katıldığı davetin belki de tek kusuru ulaşım oldu. Maça Kızı’nda biten yolun çok dar olması, manevra yapmaya imkan vermemesi üstelik davetlilerin hemen hepsinin 4x4 kaslı jiplerle gelmesi işi içinden çıkılmaz bir hale soktu. Maça Kızı’na denizden gelmeyi akıl edebilenler şanslı olanlardı. Araçları ile gelenler Divan Palmira ve Mavi Otel civarından Maça Kızı’na kadar tabana kuvvet yürüdüler. Maça Kızı’na geliş kadar davetten çıkış da oldukça problemli oldu.

Bizi otele götürecek aracı beklerken bir ara gözüm Nihat Özdemir’e ilişti. Uzun süre bekleyeceğini düşünürken bir anda aracını görünce çok sevinmiş olsa gerek, valeyi 100 YTL bahşiş vererek ödüllendirdi.

EVSAHİPLİĞİNİ SUZAN SABANCI DİNÇER YAPTI

Akbank’ın partisinde ev sahipliğini Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer olmak üzere, Bankacılık Sigortacılık Grup Başkanı Akın Kozanoğlu, Genel Müdür Zafer Kurtul, genel müdür yardımcıları Ziya Akkurt, Hakan Binbaşgil, Cem Mengi ve Fikret Önder, Yönetim Kurulu Başkanlığı Danışmanı Hayri Çulhacı yaptı.

840 davetlinin 20’si aslında sivil güvenlikti

Ve gecenin bazı önemli ayrıntıları...

* Geceye iş, medya, ekonomi, sanat ve cemiyet hayatından 840 davetli katıldı.

* 130 kişilik bir ekip 3 ay çalıştı.

* Maça Kızı Oteli, sıfırdan yepyeni bir yaz temasıyla yeniden dekore edildi.

* Güvenlik için jandarma hem karadan hem denizden destek verdi ve ayrıca özel bir güvenlik şirketi güvenliği sağladı. Davet mekanında davetli gibi giyinmiş 20 sivil güvenlik vardı.

* Sabancı Ailesi’nden Şevket Sabancı ve eşi vardı. Güler Sabancı yurtdışında olduğu için davete katılamadı.

* Suzan Sabancı Dinçer “İş yaptığımız dostlarımızla İstanbul, Ankara dışında buluşup bu kez hep birlikte eğlenelim, bir gece olsun işlerden uzaklaşalım istedim” dedi.

* Akbank’ın yaz partisi ilk olurken gelenekselleşeceğini de yine Suzan Sabancı Dinçer söyledi.



Haberin Devamı