Gazete Vatan Logo

‘Teröre bu destekleri verenler ülke dışından’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben ülkeme, halkıma değil, tüm dünyaya sesleniyorum. Türkiye’yi bölmek size ne kazandıracaktır? Türkiye bu bölgede aslında barışın teminatıdır” dedi

‘Teröre bu destekleri verenler ülke dışından’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen ‘Ombudsmanlık Sempozyumu’nda terör olayları, Suriye ve göçmen sorununa değinerek Batı’yı eleştirdi. Çözüm süreciyle barış yakalanmak üzereyken bunu görenlerin “Türkiye’yi nasıl böleriz” gayretine girdiğini anlatan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

‘2013’ten bu yana...’

“Buradan soruyorum, terörizme, teröristlere bu kadar güçlü silahları veren mahfiller neresidir? Bu destekleri veren neresidir? Bu destekler bir yerden geliyor. Bu destekleri verenler bilesiniz ki bu ülkenin içinden değil dışından. Bunu verirken de sadece bu güzel ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için yapıyorlar. Çözüme en yaklaştığımız yıl olan 2013’ten bu yana hiçbir hadisenin diğerinden bağımsız olmadığını çok iyi biliyoruz. Medya desteği de veriliyor, parasal destek de veriliyor. Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymayan partinin, güya siyasetçi, medya mensubu, STK temsilcisi bir güruh milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor.”

‘O terörist cesetleri’

Haberin Devamı

“Tabi bunların Batı’da ciddi destekçileri var. Bunu Batılı dostlara söylüyoruz. Ama onların derdi başka. Ben ülkeme, halkıma değil, tüm dünyaya sesleniyorum. Türkiye’yi bölmek size ne kazandıracaktır? Türkiye bu bölgede aslında barışın teminatıdır. Ama attığınız her adım boş kalacaktır bunu bilin. Sivillerin içine karışan terör örgütü mensupları yaptıkları eylemlerle devletle vatandaşı karşı karşıya getirerek bir algı oluşturmanın peşindeler. Bakınız teröristlerden öldürülenlere bu ülkede merasim yapılıyor. Ve terör örgütünün bayrağının sarıldığı o terörist cesetlerini sivil vatandaşmış gibi göstermek suretiyle, bunu sosyal medyada bakıyorsunuz bütün dünyaya yansıtıyorlar. Buna tabii içerden ciddi destekler veriliyor.”

‘Başlatan terör örgütü’

“Siyasetçi sıfatı taşıyan birileri de bu senaryoda figüran olarak yer alıyor. Bunun bir de medya ayağı var. Onlar da teröristleri cici çocuk olarak göstermek için her türlü çabayı gösteriyor. Saldırıyı başlatan, bombaları patlatan terör örgütü ve onun yandaşları. Ama suçlanan kim? Devlet, hükümet ve şahsım... Evine ekmek götürmek için sokağa çıkan, çöpten hurda toplayarak geçimini sağlayan masum insanların terör örgütü tarafından katledilmesiyle zerre kadar ilgilenmiyorlar.”

Haberin Devamı

‘Komşusuna kötü gözle bakamaz’

“Devlet hiçbir masum insanın burnu dahi kanamasın, en küçük bir mağduriyet yaşanmasın diye hassasiyet gösteriyor. Çünkü bu sıkıntılar gelip geçecek, biz yine kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı sadece bölgesine bakarak, hiçbir komşusuna arkadaşına kötü gözle bakmaz, bakamaz. Komşularımıza, dostlarımıza Türk diye, Kürt diye, Alevi, Sünni diye baktığımız gün terör örgütünün tuzağına düştüğümüz gündür.

‘Hristiyanları alın’ yaklaşımı

“Batı ülkelerinin, kendi vatandaşlarının huzur ve refahının, bölgedeki diğer gelişmelerden bağımsız olmadığını görmesi lazımdır. Sadece ve sadece hayatta kalma mücadelesi içindeki milyonlara sırtını dönemez, dönmemelidir. Biz kucağımızı açmayı sürdüreceğiz. Ama Batı’da, bakıyoruz ki bir kısmı, ‘Hristiyan köklerini zedeleyecek bu akıma müsaade etmeyin, ancak Hristiyanları alın’ yaklaşımı gerçekten kabul edilebilir bir şey değildir. Mülteci sorunun çözümü sınırlara tel örgüler, duvarlar çekmekten geçmiyor.”

Haberin Devamı

Rusya’ya tepki

“HÂLÂ bazı ülkeler Suriye’ye uçaklar gönderiyor. Ama Tayyip Erdoğan bunu dillendirdiği zaman Türkiye’nin büyükelçiliği çağırmak suretiyle niçin söylendi deniyor. Uçaklar, silahlar gönderiliyor. Buradaki 2 milyon insan İran’a, Rusya’ya gitmiyor. Benim ülkeme geliyor. Suriye’deki sorunun çözümü zalim rejimin bir an önce alaşağı edilip, bir yönetimin iş başına gelmesinin sağlanmasından geçiyor. Terör örgütlerinden arındırılmış güvenli bölgeye ihtiyaç var.”

İsrail’i kınadı

“İsrail’in Müslümanların ilk kıblesindeki yaptığı saygısızlığı, vandallığı bir kez daha şiddetle kınıyorum. İsrail’in askerleri, polisi; üç semavi dinin, kutsal kabul ettiği Mescidi Aksa’daki uygulaması asla kabul edilebilir bir şey değildir. Kapıları kırmak suretiyle, içerde mukaddes kitabımızı yerlere atmak, onları yakmak suretiyle, bu yaptıkları kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye burada tam aksine farklı inançların buradaki mabetlerini ihya ederken, hatta hatta inşa ederken bu tür şeylerle karşılaşmak bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir.”

Haberin Devamı

Nokta Dergisi’ni eleştirdi: Hayatımda selfie yapmadım

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün gece de TRT Haber canlı yayınında ‘Ben hayatımda selfie yapmadım’ dedi, Nokta Dergisi’nin selfieli fotomontajını eleştirdi. Nasuhi Güngör’ün sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın basın özgürlüğü-nokta dergisine ilişkin şunları söyledi: “Bunun adı basın özgürlüğü olamaz ben hayatımda selfie yapmış değilim. Bazı insanlar bunu yapabilir, ben yapmıyorum. Ben bir defa şehit tabutuna sırt dönecek kadar şerefsiz değilim ama o kapağı yapanlar, bakın bu kadar ağır konuşuyorum, şerefsizdir, alçaktır ve benim karakterimi de onlar çok iyi bilirler. Onun için de olması gereken neyse onu yapacağım. Hukuk içerisinde avukatlarıma gerekli talimatı verdim, zaten gördüm, rahatsız oldum. Ben bunları böyle ufak ufak da böyle söyleyip geçemem. Çünkü şehidin bizim dünyamızdaki anlamı bellidir, ama onların dünyasındaki anlamı belli değildir. Eğer onların dünyasındaki anlam buysa onu bilemem. O zaman kendi resimlerini koymak suretiyle onu bassınlar veya peşinden gittikleri zatın resimlerini koyarak bunu yapsınlar. Onlar onu yapabilir, biz onu yapamayız.”

Cizre’de neden yasak kondu?

Erdoğan, Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasağını savundu: Bir taraftan güvenliği sağlamaya çalışan, polisimiz, askerimiz var; diğer taraftan kalleşçe, alçakça bomba, mayınlarla ateş edenler var. Lojmanlarda yaşayan insanlar, Ceylanpınar’da uyuyan iki şehidimizi düşünün. Yakılan camilerimiz, okullarımız. Tüm bunlar ortada. Tüm bunlar Cizre’de yapılırken ne yapacaktık? Orada devlet atılması gereken adımları attı. Kaymakamın, valinin yetkisi var. Sokağa çıkma yasağını ilan etmesi. Belli saatler arasında sokağa çıkılamaz. Sokağa çıkan olursa, teröristtir. O operasyonun rahatlıkla yapılması lazım. Orada vatandaşım huzur istiyorsa bunu görmesi lazım. Cizre olayından sonra yine sokağa çıkma çağrısı yaptılar ancak aradıklarını bulamadılar. Bu ülkede bunlara asla böyle bir fırsatı vermeyeceğiz.”