Gazete Vatan Logo

Referandum hile mi kazanım mı?

Referandum hile mi kazanım mı?

Başbakan Erdoğan'ın davet ettiği ve Gezi Parkı'nı konuştuğu heyetle olan görüşmesinden referandum kararı çıktı.

Peki Erdoğan'ın referanduma gitmesinin nedeni ne? Kararın açıklanmasıyla beraber konuyla ilgili pek çok yorum yapıldı.

İşte referandum kararının Türkiye'deki yankıları;

Referandumun anlamı (Can Dündar - Milliyet)

Erdoğan, kamuoyu karşısında zor durumda kaldığını gördü ve başarılı bir halka ilişkiler kampanyası yürütüyor.
“Madem istenmiyor, Kışla’dan vazgeçtim” demiyor. Cumhurbaşkanı Gül’le görüşmesinden sonra mecbur kaldığını sandığımız son referandum önerisinin amacı şu:
“Madem Kışla’yla ilgili benim kararımı beğenmiyorsunuz, benim seçmenim karar versin.”

Üstelik bunu, ortada “Yapılamaz” diyen bir mahkeme kararı varken söylüyor.

Üstelik karara itiraz edip eylemi başlatanların temsilcilerine değil, kendi seçtiği isimlere söylüyor.
Üstelik “Taksim’in son ağaçlarını da kesip alanı betonlaştıralım mı” gibi bir sorunun çağdaş dünyaya yakışmayacağını bilerek söylüyor.

Ve son yılların AVM pompalaması sayesinde “Bütün ağaçlar kesilsin, yerine AVM yapılsın” noktasına getirilmiş bir kamuoyunun yargısına güvenerek söylüyor.
Bunu da reddederlerse “Eh ben elimden geleni yaptım. Halktan korkuyorlar. Dinlemiyorlar” dedirtmek ve Gezi direnişini polisle süpürmek için söylüyor. Eylemin, ağaçları aşıp kendi otoriter yönetim anlayışına yöneldiğini fark ettiğinden, bir an önce bitirmek için öyle söylüyor.

Kendi örneğinden yola çıkarak şunu sormak lazım:
“Türbanlı öğrenciler üniversitelere giremesin” kararı referanduma sunulsa oy verir miydi?
Referandum hile mi kazanım mı

Bunlarla birlikte “reel politik” açısından şunu söylemek isterim:

Gezi’dekiler, barışçıl bir yöntemle direnerek, kamuoyunu arkasına aldı, Hükümet’i müzakereye ve bir anlamda geri adıma zorladı ve çok önemli bir kazanım elde etti.
Bundan sonra, konuyu gündemde tutmak, kamuoyu desteğini yitirmemek, şiddet tuzağa düşmemek ve mücadeleyi
başka zeminlerde (de) sürdürmek önemli...


REHA MUHTAR: TOPÇU KIŞLASI’NA REFERANDUM...

Tahmin ettiğim gibi en can alıcı yerden hamlesini yaptı Başbakan...

En hassas görünen Taksim’e “Topçu Kışlası” hamlesini referanduma havale etti...

Tayyip Erdoğan Topçu Kışlası konusunda, İstanbul’da tarihsel eserlerde Osmanlı’yı kutsayan muhafazakar kitlenin, Cumhuriyet’in kültürel değerlerini öncelikle kutsayan kitleye göre daha ağır basacağını düşündü...

***

Son zamanlarda arasının “limoni” olduğu “Cemaat’in muhafazakar kitlesinin de Topçu Kışlası referandumunda doğal tarihsel yatağında yer alacağını” hesapladı...

“Referandumda bu kararı geçirip, İstanbul’daki yerel seçimlere de avantajlı girerim” diye düşündü...

Politik olarak çok iyi hesaplanmış bir hamle...

Bana gelince;

Bundan böyle protesto gösterilerinin gündemden çıkması gerektiğini düşünüyorum...

Sandığa gittiğimde ise “Topçu Kışlası”nın yapılmaması yönünde oy kullanacağım...

Bu projeye oy vermeyeceğim...

Fakat bu projenin olmaması için her hangi bir yeri yakıp yıkanlarla, veya hayatı felç edenlerle arama kesin bir çizgi çekeceğim...

Demokrasiden anladığım tam da bu işte!..

>>>Reha Muhtar'ın bugünkü yazısı için tıklayın<<<<

CHP: TİYATRO OYNANIYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Burada bir tiyatro oynanıyor, Başbakanın görüştüğü kişiler 16 gündür mücadele edenlerin temsilcileri değil. Eğer Çelik veya sayın Başbakan gerçek temsilcilerle görüşüyor olsaydı, gerçek talepleri öğrenmiş olur ve bu öneri ile ortaya çıkmazdı. Orada oynanan bir tiyatro. O heyette bu tiyatronun bir parçası" dedi.

MHP: SORUMLU KİM?

MHP ise referandum önerisine 'geç kaldılar, olay siyasallaştı" diyerek tepki gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Madem bu konu ile referandum talebi vardı da neden ajite edecek açıklamalar, ısrarlar ve müdahaleler yaptılar? O zaman bu geldiğimiz noktanın sorumlusu kimdir? Bir tarafta siyasi rant elde etmek istiyorsunuz bunu kullanarak, başbakan çıktı 'Rezidans, AVM yapacağım' dedi, 'Topçu Kışlası' olacak dedi, bu kitleleri tahrik etti. Bunu neden yaptı bilerek isteyerek mi yaptılar? Şimdi referandum yaparsanız tercihler de siyasi yönde olacak, sağlıklı netice alınması mümkün görünmüyor. Bu meseleyi Gezi'nin ötesine taşıdıkları için Ak Parti bir kutup haline gelmiştir. Keşke bu noktaya gelmeden toplum kutuplaşmadan gündeme gelseydi, geç kaldılar" şeklinde konuştu.

BDP: YARGI KARARINA UYULMALI

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da referandum önerisini getiren hükümetin eylemleri ve halkın taleplerini anlamadığını söyledi. Kaplan, "Zaten bir yargı kararı var. Buna uymak zorunda, eğer halkın talepleri konusunda referanduma gidecekse öncelikle 'devlet şiddetini' götürmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

MUAMMER GÜLER

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Belediye Kanunu'nun 15. maddesi doğrultusunda belediye ile ilgili hizmetlerde belde sakinlerinin görüşlerinin alınması ve kamuoyu araştırması yapma yetkisinin belediyelerde olduğunu belirterek, Gezi Parkına ilişkin referandumun, Beyoğlu veya İstanbul genelinde yapılmasının mümkün olduğunu söyledi.

DANIŞTAY

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, Gezi Parkı'nda yapılacak projenin referanduma götürülmesi fikrine ilişkin, "Bunu referandum olarak algılayamıyorum. Daha çok kamunun istek ve arzusunu ortaya çıkarmak için yapılan bir oylama. Bu yargı kararının önüne geçemez. Hukuk devleti deyince yargı kararı esastır" dedi.

TAKSİM DAYANIŞMASI: BİR YERE GİTMİYORUZ

Daha önce "Ankara'da bizden bir temsilci yok" diyen Taksim Dayanışması, Gezi Parkı'nda kalmakta kararlı olduklarını belirterek şu açıklamayı yaptı:

"Bu yolda yaralılarımız ölülerimiz oldu. Referandumu kabul etmiyoruz. Bizimle kimse görüşmedi. Biz bu sabaha kadar süren polis zulmünü reddettiğimiz için baş kaldırdık. Çelik 'Kalanlar marjinaldir' diyor. Bu kadar insan mı marjinal? Bu gece buradan bir kişi bile ayrılmasın. Buradan yükselen sloganlar bu akşam Başbakan'a kadar gidecek. Sinirlerimiz gergin ama birbirimizin elinden tutup direne direne kazanacağız..."

Taksim Platformu’ndan Mimar Korhan Gümüş de “İhaleyle verilmiş projeye referandumla karar verilmesi mimarlık tarihine geçer. Şehircilik ve mimarlık muhakeme işidir, bunu referandum gibi bir süreçle çözmek mümkün değildir. Burada bir başka mimar da çıkıp ‘Burası Nişantaşı’na kadar yeşil vadi olsun, yaya bağlantılı olsun’ der, bizim önerimiz buydu, o zaman bu da referanduma sunulsun. Bu demokratik bir yöntem değildir” dedi.

Sosyal medyada kullanıcılar da referandum ile ilgili görüşlerini dile getirdi






















































































Haberin Devamı