Gazete Vatan Logo

Kardeşi Kardeşe Düşürenler...

Nesin ailesini yakından tanıyan İlhan Selçuk, Ali ve Ahmet Nesin kardeşlerin türban tartışmasını yazdı

İşte Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk'un köşe yazısı...


1950'li yılları bugünkü kuşaklara anlatmak olanaksızdır...

Dergi ya da gazete çıkarmak için iktidardan "kâğıt tahsisi" almak gerekliydi...

1956'da Osman A. Kermen 'le çıkardığımız Dolmuş mizah dergisi bu koşullarda yayımlanıyordu...

Yazarları arasında Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Melih Cevdet, Bülent Oran, Selçuk Kaskan, Oğuz Alplaçin, Suavi Süalp .. vb. vardı...

Aziz Nesin'in parlak yıllarıydı; ama, neye yarar...

Babıâli'nin tüm gazeteleri yazara ambargo koymuştu...

Neden?..

Nesin komünist sayılıyordu...

*

1956 yılında bir gün inanılmaz bir haber gündeme girdi; İtalya'da Bordighera'da yapılan meşhur 'Altın Palmiye' mizah yarışmasında Aziz Nesin birinciliği kazanmıştı...

O yıl Aziz, Harbiye'nin Kurtuluş'a bakan sırtlarında bir apartman katında oturuyordu...

Hemen yazarımızın evine koştum; kapıyı açar açmaz müjdeyi verdim...

El ele tutuşup evin salonunda sevinçten dönmeye başladık...

Çünkü o yıllarda Avrupa, İtalya, Bordighera, Altın Palmiye, Türkiye'de rüyada görsen inanamayacağın düş boyutlarına yayılıyordu...

Altın Palmiye ödülü, Babıâli'nin ve devletin Aziz Nesin'e koyduğu ambargoyu bir ölçüde kırdı...

Kendi ülkesinde aforoz edilen yazarı Avrupa ödüllendiriyordu...

*

Aziz Nesin'i bir kez de Feneryolu'ndaki evinde olağanüstü bir coşkuya kapılmış gördüm...

Yazar o sırada Meral Çelen 'le evliydi...

Akşam yemeğine çağırmıştı beni...

Sofraya oturmadan önce küçücük Ali 'yi sağ, Ahmet 'i sol koluna alarak salonun ortasında zıplamaya başladı; bir yandan da yineliyordu:

- Çocuklarım benim, çocuklarım benim...

Bu sevgi gösterisine şaşırıp kalmıştım...

Aziz coşkulu bir insandı...

*

Geçmişten bu iki anı fotoğrafını neden gündeme getirdim?..

Bugün medyanın günlük gazetelerinde Ali Nesin ile Ahmet Nesin manşetleri kaplıyorlar...

Neden?..

Çünkü türban olayı, iki kardeşi ayırmış, birbirine düşürmüştü...

Ali, üniversitede türbandan yana...

Ahmet karşıt...

Çatışıyorlar...

Dinci ve magazinci basın bu fırsatı kaçırır mı?..

*

Olayın püf noktası nerede?..

Aziz Nesin gençliğinde sosyalist bir toplum düzeni peşinde umutlu ve kahırlı bir süreç yaşadı...

Olgunluk çağında ise bütün ağırlığını ve benliğini laik ve aydınlanmış bir Türkiye'den yana koydu...

Peki, bugün ne oluyor?..

Türkiye ikiye ayrıldı...

Ve Aziz'in iki oğlu bu bölünmenin iki yakasında yerlerini aldılar...

Aziz iyi ki bugünleri görmedi...

Kahrolurdu...

Dinci politikayla Türkiye'yi ikiye ayırıp kardeşi kardeşe düşürenler demek ki başarıya ulaştılar...

Haberin Devamı