Gazete Vatan Logo

'Cenabı Hak da laiklik isterdi!'

Zaman gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan 'dan ilginç yorumlar...

Zaman gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan son zamanlarda yazılarıyla dikkat çeken bir isim. Radikal'den Ezgi Başaran'a verdiği röportajda dikkat çekici tespitlerde bulunuyor; "Atatürk bugün sosyal muhalefetin yegane ifade biçimi oldu.", "Başbakan yüzde 49'u bile mağlubiyet olarak görüyor.", "Ben laiklikten yanayım çünkü Cenabı Hak da öyle isterdi."

Röportajın bir kısmı şöyle:


29 Ekim için Radikal’e yazdığınız yazıda halkın Cumhuriyet’i sorgusuz sualsiz benimsediğinden söz ediyorsunuz. Nasıl oldu bu?
Cumhuriyet ilan edildiğinde halkın menfi ya da müspet bir tepkisi olmuyor. Ondan önce TBMM hükümeti kurulduğu zaman çok daha büyük bir olaydı. İstanbul’u devre dışı bırakan bir hamle yapılmıştı ama yine ciddi bir halk tepkisi ortaya çıkmadı. Çünkü Mustafa Kemal Paşa çok politik bir adamdı, siyasi dehası askeri dehasının çok önündeydi. Mesela o vakitler orduda ondan daha iyi kurmaylar da vardı ama o kurmayları da yönetebilecek yegâne adam Mustafa Kemal Paşa’ydı. Halkın büyük değişimlere büyük tepkiler vermemesi onun siyasi dehasındandır. Çünkü çıkıp “Meclis hükümeti modeline geçeceğim, İstanbul’u baypas edeceğim, kendi kanunlarımı çıkaracağım, kendi vergimi toplayacağım” demiş olsaydı, Anadolu’da fazla ömrü olmazdı. Onun yerine mahalli unsurlarla, güç odaklarıyla ittifak yaptı, onları okşayacak sözler söyledi. İnsaf yani, hutbe bile verdi. Bunlar oldu mu halk yönetimle daha fazla ilgilenmez zaten.

(...)

Atatürk’te sözünü ettiğiniz siyasi dehanın bir benzeri geldi mi memlekete?
Hayır. Sağın çıkardığı liderler ilerlemeci programlarıyla göz doldururlar. Halbuki Atatürk’ün siyasi dehası çok başkadır. Aslında oturup bunları uzun uzun konuşmak lazım. Onun yerine ‘Olmasaydı Olmazdık’ ya da ‘Olmasaydı da Olurduk’ gibi abuk subuk, çocukça şeyler konuşuyoruz. Konu bu değil ki… 21. yüzyıldan rol çalmış, Türkiye’nin sadece yönünü değil, dümenini de değiştirmiş bir siyaset adamından söz ediyoruz.

Bu sene Anıtkabir’e giden ziyaretçi sayısındaki rekor düzey size ne anlatıyor?
Hükümetin izlediği gerginlik politikasının bir sonucu olduğunu. Atatürk bugün sosyal muhalefetin yegane ifade biçimi oldu. Çünkü CHP yetersiz, MHP yetersiz, diğer sol partiler yetersiz. Ve hükümet de çok güçlü. Gücü azalacağa da benzemiyor. Çaresiz insanlar, ne yapacaklar? Bir evliyaya, bir yatıra sığınır gibi Atatürk’e sığınıyorlar. Bu seneki rakam gösteriyor ki, bu sığınan insanlar sadece ulusalcılar değil. Bütün siyasal muhalefet oradaydı.

Ulusalcı olmayanlar Atatürk simgesinde nasıl buluştu?
İşte bu Tayyip Bey’in başarısı. İnsanları öfkelendiriyor. Kedi köşeye sıkışmış, ona bir kaçma koridoru dahi vermiyor. Ve bunu bilerek yapıyor, halktan puan topladığına inanıyor. Bir kamyon düşünün. Onu rampada itiyor, zirveye doğru yaklaştıkça daha çok enerji harcamak zorunda. İtme eforunu arttırıyor, şu anda yaptığı budur Başbakan’ın. Çünkü, mesela yüzde 49’u bile bir mağlubiyet olarak görüyor. Bu, çok tehlikeli bir şey. Hiç gerek yok ki buna. Türkiye’de yüzde 36’yla da tek başına iktidar olabilirsiniz. Ama yok, Başbakan gerginlik üstüne siyaset inşa ediyor. AK Parti tabanı Gezi’den korktu mesela.

(...)

Yasal ve sosyal meselelerin, düzenlemelerin daha sık İslami referanslarla gündeme getirilmesi de aynı sebeple herhalde?
Öyle tabii. Tüm dindarlar adına konuşamam ama ben bir köprünün açılışını yaparken bile dini göndermeler yapılmasından rahatsızlık duyarım. Çünkü İslam zaten hizmet etmeyi öğütler, bu hizmetin o biçimde dile getirilmesi iyi değildir. Laikliğin Türkiye için mutlaka uygulanması gerektiğine inananlardanım. Yani ben laiklikten yanayım çünkü Cenabı Hak da öyle isterdi. Dini bir referansla açıkladım ama gerekiyordu. Eğer Allah isteseydi hepimizi tek bir millet tek bir ümmet yapardı. Onun yerine bize muhtelif dinler, kültürler, karakterler verdi. Bu yüzden bir kimseye din dayatmak bana göre zulümdür. Laiklik bizim için bir iç barış aracıdır. Ben bunu 28 Şubat’ta da yazdım, öfkelenmemiz gereken şey laiklik değildir diye.




Haberin Devamı