Gazete Vatan Logo

Başbakan Erdoğan Eskişehir'de

Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, "Vatandaşlarımıza, 'istediğin serbest eczaneye
git ilacını al' dedik, karşımıza kim dikildi? Halktan yana olduğunu
söyleyen, adında halkçılık olan ama halkın semtine uğramayan Cumhuriyet
Halk Partisi karşımıza dikildi. Bunlar kaymak takımından yana kaymak.

Bunlar halkla beraber olamaz. Halkla arasına duvar örmüş bunlar" dedi.

Erdoğan, Eskişehir'de TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar
teslimi ve kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, şehircilik ve konut
politikalarının en çok önem verdikleri konuların başında geldiğini
söyledi. TOKİ'nin yaptığı çalışmalara değinen Erdoğan, şunları
söyledi:
"Özel sektörden, 'TOKİ bizi şöyle engelliyor, böyle engelliyor'
diyorlar. Hayır TOKİ'nin görev alanı farklı, sizin görev alanınız
farklı. Eğer TOKİ olmamış olsaydı, Mortgage krizi bizi de aynen vururdu.

Bunu böyle biliniz. Eğer ABD'deki Mortgage krizi Türkiye'yi vurmadıysa,
bizim sigortamız var. Nedir o sigorta? Toplu Konut İdaresi.

Toplu Konut İdaresi'nde böyle bir sıkıntı yok, böyle yüksek faizler yok.

Sadece enflasyon farkı var. Enflasyon da zaten tek haneli rakamlarda.

Ama Mortgage'de öyle değil. TOKİ'nin projelerinin büyük bölümü zaten
sosyal devlet ilkesi doğrultusunda dar gelirli vatandaşlarımız için kira
öder gibi ev sahibi olma modelini oluşturuyor. TOKİ sadece şehirlerin
çehrelerini değiştirmedi, sadece konut değil, şehirler inşa etti."

-"ÇAKILI BİR KAZIĞI OLMAYANLAR"-

TOKİ'nin 2003 yılından bu yana 81 ilde, 42 ilçede 1017 şantiyede çalışma
yürüttüğünü ifade eden Erdoğan, "Türkiye'de ilçe sayısı 923. Bunun
429'sine TOKİ ulaşmış durumda. Biz buyuz. Laf üretmiyoruz, iş
üretiyoruz, iş. Olay bu. Bu ülkede dikili ağacı olmayanlar, affedersiniz
bir çakılı kazığı olmayanlar konuşuyor. Medeniyet lafla olmuyor. Muasır
medeniyetler seviyesine eğer geleceksek bu gelişen şehirlerle
okullarımızla, yollarımızla hastanelerimizle, hava alanlarımızla
olacak" diye konuştu.

Ankara-Eskişehir hızlı tren projesinde test çalışmalarının bittiğini,
gün sayıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Ankara'dan Eskişehir'e
Eskişehir'den Ankara'ya artık şehrin bir kenarından diğer kenarına gider
gibi gidileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan, "Bugüne kadar gidenlerin
gelenlerin acaba bu niye akıllarına gelmiyordu?" diye sordu.

Eğitim konusunda yaptıkları çalışmalara da değinen Erdoğan, kimsenin
yoksulluğu kendisine bahane göstermemesini isteyerek, ilköğretimde erkek
öğrenciye 20 YTL, kız öğrenciye 25 YTL, ortaöğretimde ise erkek
öğrenciye 35YTL, kız öğrenciye de 45 YTL verdiklerini anımsattı.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Niye? Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi demokratik, laik,
sosyal bir hukuk devleti olarak görüyoruz. Sosyal devlet olmanın gereği
budur. Ama bizden önce gelenlerin aklına hiç bir zaman Türkiye
Cumhuriyeti'nin sosyal devlet olması gelmedi ki. Yattılar, kalktılar
başka şeyler aradılar. Gel arkadaş gel, önce buraya gel... Bu milletin
hali ne? Eğitimde neredeyiz? Nereye geliyoruz? İşte biz bunu büyük
ölçüde başardık. Ve aynı şekilde fakir fukaraya da bu çağrıyı yapıyorum.

Bazıları diyor ki 'Efendim siz dilenciliğe alıştırdınız'... Biz ülkemizi
böyle teslim aldık. Şimdi o yavrularımızı bizler nasıl olur da eğitiriz
bunun imkanlarını arıyoruz. Biz bu ülkede birilerine devletin
imkanlarını peşkeş çekmedik. Milletin kendisine bu milletin varlıklarını
geri iade ettik. Olayı bu, bizim yaptığımız bu."
Göreve geldiklerinde Yurtiçi Gayri Safi Milli Hasılanın 230 milyar dolar
olduğunu anımsatan Erdoğan, şu anda bu rakamın 659 milyar dolara
yükseldiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, "İnsaf sahibi olan bu farkı
görür" dedi.

Sağlık konusunda yaptıkları çalışmaları da anlatan Erdoğan, "Memur
kardeşim devlet hastanesinden başka hastaneye gidebiliyor muydu? Peki
hastaneye gidiyorsun da eğer yatman gerekiyorsa 3 ay, 4 ay, 5 ay, 6 ay
sonra acaba sana gün veriyorlar mıydı? Eğer dayın varsa alırsın.

İmkanların varsa alırsın. Yoksa 'muayenehaneye gel' öyle diyorlardı. Bu
tezgahlardan geçerek bu günlere geldik. Yani damdan düştük biz ve geldik
bunları kaldırdık. Dedik ki, hayır bu hastaneler milletindir" diye
konuştu.

Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde vatandaşların istedikleri
eczanelerden ilaçlarını alamadıklarını belirterek, şu anda bu durumun
ortadan kalktığını ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Vatandaşlarımıza 'istediğin serbest eczaneye git ilacını al' dedik.

Karşımıza kim dikildi? Halktan yana olduğunu söyleyen, adında halkçılık
olan ama halkın semtine uğramayan Cumhuriyet Halk Partisi karşımıza
dikildi. Bunlar kaymak takımından yana kaymak. Bunlar halkla beraber
olamaz. Halkla arasına duvar örmüş bunlar. İşte Sosyal Güvenlik
Yasası'nda da karşımıza dikildiler. Ne dedik biz, her doğan bu ülkede
sosyal güvenceyle doğsun. Babası emekliymiş, memurmuş, işçiymiş şu bu...

Bunları düşünmeyelim. Her doğan sosyal güvenceyle doğsun. Soruyorum size
Allah aşkına bizim iktidarımızdan önce ülkemizde doğum yaptıktan sonra
rehine olarak kalan anneler var mıydı? Soruyorum. Ölüyor, hastanede
ölüsünü bile vermiyorlardı. Bunları da yaşadık. Ne yapacaksın sen bu
ölüyü vermeyip de ya... Onu bile vermiyordu. Ama şimdi o devran kapandı.

Ama bazı yerlerde zaman zaman çatlak sesler çıkmıyor mu? Çıkıyor. Ama
üzerine gidiyoruz. Bakın geçenlerde bir olay oldu. Bakanıma söyledim,
'bu doktorları hemen açığa alacaksın, görevine son vereceksin'. Niye?
Hastaneye gelmiş olan bir yavruyu yanmış, kaynar su dökülmüş, sen hala
orada kapı kapı dolandırıyorsun. Sana düşen görev var, bunu yapacaksın.

Eğer sende bu işe müdahale kabiliyeti yoksa, hastanede yoksa olan
hastaneyle irtibatı kurmak senin görevin. Kuracaksın ve ondan sonra da
oraya göndereceksin. Mesleğin bunu gerektirir. Kendi çocuğuna ne yapman
gerekiyorsa benim vatandaşıma da onu yapman gerekiyor. Onu yapacaksın."


ONUN İÇİN BİZ NE DEDİK; TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN DEDİK, YOL BÖYLE ÇIKTIK VE BÖYLE YÜRÜYECEĞİZ

Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Türk insanı için erişilemez, ulaşılamaz, elde
edilemez neredeyse hiçbir şey kalmayacağını, bu kararlılıkla yola devam
ettiklerini bildirdi.

Erdoğan, Eskişehir'de TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar
teslim ve kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, Eskişehir'de 400
yataklı bir bölge eğitim hastanesi merkezi kurmayı planladıklarını
söyledi.

Ankara-Eskişehir arasında tren hattının dünyanın 8., Avrupa'nın 6. hızlı
tren hattı olduğunu belirten Erdoğan, bununla ilgili ticari seferleri en
kısa zamanda başlatacaklarını bildirdi.

Erdoğan, Eskişehir'i sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'dan Asya'ya ve
Orta Doğu'ya kadar tüm bölgenin bir demiryolu üssü haline
getireceklerini, bunun için bir lojistik üs kurduklarını kaydetti.

Eskişehir-İstanbul arasındaki İstanbul etabı konusunda bir gecikme
olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, bu yıl içerisinde bu etabın da
temelinin atılacağını, bu projenin bitmesi halinde İstanbul-Ankara
arasının 2 saat 15 dakikaya ineceğini bildirdi.

Türkiye'nin geleceğine ilişkin büyük hayalleri, özlemleri olduğunu
anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ve bunları da süratle gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz. Ancak
bizim yüzüncü yıl hedeflerimiz de var. Türkiye'nin Avrupa'da değil,
dünyada ilk on ekonomi arasına girmesini hedefliyoruz. Bu güvenle yola
devam ediyoruz. Bu hedef kimseye garip gelmesin, gelmiyor da... Herkes
için mümkün ve ulaşılabilir olarak görülüyor. Sosyal devlet ilkesini,
insan haklarına ve özgürlüklere saygıyı sosyal güvenlik standartlarını
ve daha pek çok gelişmiş batı ülkelerinde görmeye alışkın olduğumuz
uygulamaları bazılarına şaşırtıcı gelen bir doğallıkla karşılıyorum.

Türk insanı için erişilemez, ulaşılamaz, elde edilemez neredeyse hiçbir
şey kalmayacak. Bu kararlılıkla yola devam ediyoruz. Girişimcilik ruhu
her geçen gün gelişiyor. Tüm bölgelerimizde girişimcilerimiz büyük bir
çaba içeresinde yola devam ediyor."
Göreve geldiklerinde enflasyonun çift haneli olduğunu anımsatan Erdoğan,
şu an da enflasyonun çift haneli olmadığını kaydetti. Erdoğan,
"Şu anda dünyadaki kriz eğer Türkiye'yi çok çok ciddi bir oranda
etkilemiyorsa Türkiye yere sağlam basıyor demektir" dedi.

Göreve geldiklerinde IMF'ye olan borcun 22.5 milyar dolar olduğunu
kaydeden Erdoğan, bugün bu rakamın 7 milyar dolara düştüğünü bildirdi.

Merkez Bankası'nın döviz rezervinin kendilerinden önce 26.5 milyar dolar
olduğunu dile getiren Erdoğan, bugün bu rakamın 74.5 milyar dolara
yükseldiğini belirterek, "Nasıl oluyor bu? Bizden önce malum 22 tane
banka fonlandı, götürüldü. Bunların faturası kimeydi? Vatandaşımaydı.

Peki AK Parti iktidarı döneminde batan bir tane banka var mı? Hamdolsun
yok. Niye? Buna müsaade etmeyiz. Şu anda bankalar bunların göremediği
kadar güçlü bir noktada. Bu tabii ekonomimizi de farklı kılıyor" diye
konuştu.

Başbakan Erdoğan, özelleştirme konusunda yapılan eleştirilere de
değinerek, "Bazen çıkıp söylüyorlar; 'özelleştirme yapıyorsunuz'
Kardeşim, bizler özelleştirme yaparken diyoruz ki; devlet artık
tüccarlık yapmayacak. Devlet ne yapacak? Sevk ve idare edecek,
yönetecek, koordine edecek, istikamet verecek. Ticareti kim yapacak?
Vatandaş yapacak ama vatandaşa da doğru, adil bir şekilde vergisini
ödeme kültürünü de aşılayacak. Bu olduğu anda devlet-millet kaynaşması
dört dörtlük gerçekleşmiş olur" dedi.

-"AİLEYE OLAN BAKIŞ AÇIMIZI KAYBEDERSEK ÜLKEMİZ ZAAFA UĞRAR-"

Türkiye'nin petrolü olmadığını, insan yetiştirip, ülkenin bu noktada
sosyal altyapısı ve aile altyapısını güçlü kılacaklarını anlatan
Erdoğan, şunları söyledi:
"Eğer biz aileye olan bakış açımızı kaybedersek ülkemiz zaafa uğrar.

Buna dikkat edeceğiz. Ailelerimiz ne kadar güçlü olursa Türkiye o kadar
güçlü olacaktır. Onun için şu apartmanların içerisinde birbirinden
haberi olmayan aileler olmamalı. Ailelerimizin birbiriyle komşuluğun en
güzel örneklerini vermeli. Eskilerimiz bunu iyi bilir. Zaman gelir
bakarsınız o, ona yediğinden ikram eder ama bunlar şimdi yok oldu.

Bunları yeniden kazanmamız lazım. Birbirimize çaya gitmemiz lazım. Onun
bize çaya gelmesi lazım. Bunların oluşması lazım. Bunu başarmamız lazım.

Ama öyle yerlerden haberler alıyoruz ki bakıyorsunuz bir dairede insan
ölmüş diğerlerinin haberi yok. Birbirlerini tanımıyorlar. Biz böyle
değildik. Niye böyle olduk? Acaba bizi kimler böyle yaptı? Bu soruların
cevabını bulmamız lazım. Birbirimize dünyanın bir diğer ucundaki diğer
insanlar gibi bakmamalıyız. Bu milletin evlatları olarak birbirimizi
sadece hak için sevmeliyiz, bu ülke için sevmeliyiz. Bu yola böyle devam
etmeliyiz. Bir ve beraber olursak o zaman bizi terör, merör asla
yıkamaz, sarsamaz. Onun için biz ne dedik; tek millet, tek devlet, tek
bayrak, tek vatan dedik, yol böyle çıktık ve böyle yürüyeceğiz.

Ben sizleri bu ilkelerin mensupları olarak görüyorum ve bu ülkenin
evlatları olarak şu anda bu konutlarda oturacak olan kardeşlerime
ailece, ana, baba, çocuklarıyla huzur içinde, mutluluk içinde Allah'tan
bir yaşam temenni ediyorum."
-ESKİŞEHİRSPOR VE BOLUSPOR'A BAŞARILAR-
Konuşmaların ardından hak sahiplerini belirlemek için Vadişehir'in
kuraları çekildi.

Başbakan Erdoğan, gazi, şehit yakınları ve engelliler için ayrılan
kontenjandan bir kaç kişinin kurasını kendisi çekerek belirledi.

Daha sonra yapımı tamamlanan Ihlamurkent konutlarının anahtar teslim
törenine geçildi.

Başbakan Erdoğan burada eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakanlarla
konutların açılışını yaptı ve hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.

Erdoğan, burada, Muzaffer Aydın isimli hak sahibinin tören alanında olup
olmadığını sordu. Alanda olmadığını öğrenince "Eğer Eskişehirspor
maçına gittiyse yerine bir daha kura çekelim" diyerek espri yaptı.

Eskişehirspor'a başarı dileyen Erdoğan, "Başbakan olarak Bolu'ya da
başarılar diliyorum. Başbakan olmak kolay değil görüyorsunuz. İyi
oynayan kazansın" dedi.

Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler TOKİ'nun bu alanda yaptırdığı
sosyal tesislerin de açılışını yaptı.

Başbakan Erdoğan açılışın ardından eşi Emine Erdoğan ile bir aileyi
ziyaret etti.

Haberin Devamı