Belçim Bilgin'den 'evlilik' açıklaması: Büyük bir ağırlık getiriyor

Oyuncu Belçim Bilgin, geçtiğimiz yıl 17 Nisan'da Kapadokya tatilinden İstanbul'a dönerken trafik kazası geçirmişti. Belinden sakatlanan ünlü isim, sosyal medya hesabından bu süreçte çektiği fotoğraflarını paylaşarak takipçilerine seslenmişti: Dolunayın aydınlattığı geçen Paskalya gecesi 17 Nisan'da, Kapadokya'da bir mağaradan belki de en eski olma halime zamanda göz kırpmış dönüyordum İstanbul'a, kaza geçirdim. Sürekli değişen ruh hallerim, kucağımda cevaplarını bulmam gereken sorular, anlaşılmayı bekleyen işaretler, sevgileriyle, özveriyle yaşamın en içtenlikli şarkısını şevketle fısıldayan şahane kız kardeşlerim, dostlarım, biricik ailem, sevgilim, canımın ta en içi oğlum ve en karanlıklarda kaybolduğumda kendini mucizeleriyle gösteren evrenin ilahi aritmetiği. Yalnız değiliz! Şaşkın, hayran, minnettar sevgilerimi gönderiyorum! Aldığınız nefes güzellikler getirsin! Tüm bunların ardından Bilgin, Arnavutköy'de bir yılbaşı partisine katılmıştı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bilgin, geçirdiği trafik kazasıyla ilgili konuşarak; şu ifadeleri kullanmıştı: Biliyorsunuz hala iyileşme ve tedavi sürecim devam ediyor. Çok acılar geliyor aklıma 2022 yılında. 6 aydır yatıyorum ve hareket edemiyordum ilk başlarda. Bana doktorum morfin verdi ve bağımlılık yapması korkusuyla kullanmadım. Acıya tahammül etmeye çalıştım. Hayatta hiçbir şey gözüktüğü gibi değil. Sevgiyi ve birlikte hareket etmenin gücünü hatırlatmak istiyorum. Ailemizin ve sevdiklerimizin değerini hep bilelim. Yatarken hep bunları düşündüm. Bu yılı geride bırakmak benim için güzel olacak. Felç kalabilirdim. Nazar böyle bir şey değildir ya, kimsenin böyle kötü düşüncelere sahip olacağını düşünmüyorum. Geçirdiği zorlu süreci ilk kez konuk olduğu programda anlatan Bilgin ''Geçen sene Nisan ayında trafik kazası geçirdim. Geçti ama, kırıntıları var. İkinci kazam oldu bu. Aynı şekilde daha önce de belim kırılmıştı. Aynı yerde olduğu için 6 ayım acı içinde geçti. Çok acılıydı, telefonu bile yerinden kaldıramıyordum. Biraz da inat ettim ağrı kesicilere karşı durmaya çalıştım'' dedi. Belçim Bilgin, nekahat döneminde yaşadığı Kanada günlerini de şöyle anlattı: ''Psikolojik olarak tedavi amaçlı Kanada'ya gittim ve Rodin'e yepyeni yeni bir ülke, yeni bir deneyim kazandırmak istedim. Çalışırken bunu yapma fırsatım olmuyordu. Çok güzel denk geldi. Tedavi halen devam ediyor. Doktorum 'Bir kez daha MR çekip vedalaşacağız inşallah' dedi. Kanada benim için güzel ve huzur vericiydi. Rodin babasını ve arkadaşlarını çok özledi. Benim için dolce vitaydı, ihtiyaçtı'' Ahmet Mümtaz Taylan'ın Rodin'in geleceği için kendince planlar kuruyor musun? sorusuna, Belçim Bilgin, ''Yok ne haddime. Ona olan saygımdan ne haddime. Ben sadece onun gelecek planlarını sağlıklı şekilde verebilmek için imkanlar tanıyabilirim ona. Onun hayatında vereceği kararlar için söz hakkım yok'' yanıtını verdi. Ahmet Mümtaz Taylan'ın ''Senin için de şiir yazıldığını duydum. 'En çok suya benzeyen'i Yılmaz yazmış sana'' yorumuyla Belçim Bilgin, o dönemi anlattı:Film setindeydim, Aşk Tesadüfleri Sever'i çekerken evlilik yıldönümümüzde gelmişti. Çok etkilenmiştim, defalarca kere kere okuyup, bütün kelimelerin ağırlığı, hafifliği, güzelliği içinde uçuşarak sete devam etmiştim. Aşka sevgiye dair daha güçlü hissederek... Çok güzeldi, böyle bir şeye vesile olmuş olmak, birkaç tane şiirim şarkım var. ''Bir daha evlenmeyi düşünüyor musun?'' sorusu karşısında ise 40 yaşındaki oyuncu evlilik hakkındaki düşündüklerini çok net cümlelerle anlattı: ''Evlilikle ilgili çok olumsuz fikirlerim var. Evlilik kurumunun hantallığı ve özellikle de bu dijital çağda her şeyin hoyratça tüketildiği bir zamanda evliliğe yüklenen yüklerin aşka büyük bir ağırlık getirdiğine inanıyorum. Bir aşkın bir sevginin bir dostluğun ispatı için evlilik gibi bir kurumun damgası, mührü olmasına gerek yok. Onun getirdiği kurumsal zorunluluklar, beklentiler, aile, dış çember her şey, yola çıktığınız o hikayeyi örseleyip kirletebiliyor. Bir kalıpla mühürlenmemiş her ilişki daha özgür ve daha aşık kalır gibi hissediyorum''