Evlenmekten vazgeçtim dayak atsınlar bitsin

16 yaşındaki öğrencinizi taciz etmekle yargılanıyorsunuz.

Bu iddialar yanlış.

Ama mahkemede kabul ediyorsunuz. Nesi yanlış?

Evet ama hoş olmamakla birlikte psikolojik ve bunalımda olduğum bir dönemde bunlar yaşandı. Sadece mesajlaştık.

İyi de öğrencinize evlenme teklifinde bulunmuşsunuz...

Üniversitede babasından gidip onu isteyeceğim üzerine anlaştık. Ancak taciz ve istismar olduğunu kabul etmiyorum.

Ama siz evlisiniz. Evliyken nasıl böyle bir vaadde bulunuyorsunuz? Hem de öğrencinize!

Bu olay 1,5 yıl önce yaşandı. İlk ifşa olduğu zaman eşimle oturduk konuştuk. Eşim ilk başta biraz kızdı, tavır aldı ama evliliği bitirmeye yönelik bir talebi olmadı.

Öğrencinizin ailesine nasıl anlattınız yaşananları?

Olaydan sonra ben köyüne gittim. ‘Ortada yanlış anlaşılmış, istenmeyen bir durum var. Kendi aramızda bu meseleyi halledelim” Silahsız ve tek başıma geliyorum’ dedim. Ben ölüm ihtimali olmasına rağmen gittim, babasına dedim ki, ‘Eğer kızını taciz ettiğime inanıyorsan buyur önündeyim, silahımda yok çıkar sık bana. Böyle değilse bu meseleyi niye bu kadar uzatıyorsunuz. Öldürme işini mahkemeden sonra halledeceğiz dediler.

Ailesine şeriata göre yargılayın beni demişsiniz. Türkiye’deki hukuk sistemine mi güvenmediniz yoksa bu bir nevi kızlarıyla evlenme talebi miydi?

Şeriat deyince siz yanlış anlıyorsunuz. Biz Kürdüz. Diyarbakır’da yerel ağızda bunu Kürtçe’de söylüyoruz. Bir kişi arasında alacak verecek meselesi ya da başka mesele olduğunda denilir ki ‘Gel gidelim meseleyi şeriatta halledelim’ Buradaki kasıt dini değil.

Mesajda ‘tağut’ devlet diyorsunuz. Bu şuanda bana dediğinizde çelişiyor.

Mağdurun ailesi dindar olduğu için bu kelimeyi kullandım. Ayrıca devlet bile arabulucuları kabul ediyor. Benim de kastettiğim aslında arabulucu.

Şeriat kızla evlenme hükmünü verse evlenecek misiniz?

Ben zaten ifşa olduktan sonra evlenme işinden vazgeçtim. Ben ya para cezasıyla ya da kaba bir dayakla sorunu çözelim dedim.

Öğrencinize tacizin cezası size göre dayak mı? Dayakla çözülecek mi bu mesele?

Siz yanlış anlıyorsunuz. Ben zorla bir şey yapmadım. O da bana cevap yazdı.

Hizbullah terör örgütü üyeliğinden sabıkanız var. Ne yapmıştınız?

Ben 16 yaşındayken burada karanlık işlerinin döndüğü bir dönemdi. Ben 16 yaşında bir çocuk olarak gittiğim camide ders alırken ismim birinin eline geçmiş ve sözde örgüt adına ders verme suçundan mahkemeye çıkarıldım. O dönem ki karanlık yapıların bastırmasıyla Hizbullah terör örgütü damgasıyla cezalandırıldım. Terör örgütü savunucusu değilim.

Savunucusu değilim diyorsunuz ama evinizde Hizbullah bayrakları var?

Bizim savunduğumuz Hizbullah Türkiye’de cinayetlere bulaşan Hizbullah değil.

Oğlunuza verdiğiniz isme ne diyeceksiniz?

Ben de oğluma ismini verdim. Yabancıların çocuklarına Fidel Castro, Che Guevera ismini vermesi, resimlerini eve asmasıyla aynı şey.