Erkekler renkleniyor

Piiti Uomo fuarı, ardından Milano Erkek Moda Haftası. İtalya, erkek modası için bir hayli bereketli günlere sahne oluyor. Markalar yeni stil önerilerini sunarken bizler de birbiri ardına podyuma çıkan koleksiyonlardan hangilerinin sokağa yansıyacağını ve kendi dolaplarımıza gireceğini kestirmeye çalışıyoruz. Milano defilelerinde bu sezon, romantizm ve fütürizmin ön plana çıktığını söylemek mümkün. İtalyan klasiği haline gelmiş Gucci ve Prada gibi markalar işin romantik ve sanatsal boyutundayken Calvin Klein Collection ve Z Zegna gibi markaların sunumlarında teknolojik dokunuşlar ve geleceğin ışıltısını yakalamak mümkündü.

Şairane bir yaradılış

Geçtiğimiz sene, yeni kreatif direktörü Alessandro Michele sayesinde bir dönüşüm sürecine giren Gucci, bu sezonun en çok beklenen ve tabii ki en çok konuşulan defilesine imza attı. 1970’lerin arşiv niteliğindeki tasarımlarını şairane bir şekilde yeniden yorumlayan Michele, koleksiyonda pek çok filozoftan etkilendiğini söylüyor. Bol işlemeli ceketler, Anadolu çiçek motiflerini andıran desenler ve yoğun aksesuar kullanımı sayesinde önümüzdeki Sonbahar Gucci renklerinde geçecek gibi duruyor.

Spaghetti western

Bu sezon, büyük bir tesadüf eseri Antonio Marras ve Dolce&Gabbana defileleri aynı ana temayla izleyicilerin karşısına çıktı: Spaghetti Western. Büyük şapkalar, silah figürleri, deri ve kürk kullanımı gibi detaylarla zenginleşen bu ana tema, Dolce&Gabbana koleksiyonunda karikatürize bir hal almışken Antonio Marras podyumu daha sofistike bir “western” yorumuyla karşımızdaydı.

Sanat eseri

Milano’nun göz bebeği defilelerden olan Prada defilesi, biz davetlilerini birden fazla kere düşünmeye sürükledi. Davetlilerin balkonlar, merdivenler ve podyumun orta yerindeki bir bölümde konuşlandırıldığı defilede bir çeşit “değerler mahkemesi” kurulmuş gibiydi. Önümüzden akıp giden koleksiyonda özüne daha da yaklaşan bir Prada gördüğümüzü söylemek mümkün. Geniş yakalı gömlekler, kareli paltolar, deri ağırlıklı parçalar ve romantik aksesuarların imza olarak kullanıldığı koleksiyonun bir özelliği de sanatçı Christophe Chemin ile yapılan işbirliğiydi. Berlin’de yaşayan sanatçının Camus, Elvis Presley, Picasso ve King Kong gibi onlarca referans noktası içeren işlerini Prada koleksiyonundaki parçaların üzerine taşıma fikri, Miuccia Prada’nın son dönemde sanatla olan işbirliğini bir adım daha ileriye götürmüş gibi.

Parti zamanı

Bazı markalar, partiyi defileye taşımayı başarmıştı. Farklı çizgi kahramanlara göndermeler yapan Philipp Plein koleksiyonu, 30 kişilik bir orkestra, bir DJ ve L’il Wayne tarafından gerçekleştirilen ortak performansla başlarken lüks ve rahat ayakkabılarıyla tanıdığımız HOGAN defile alanını sadece #HoganClub olarak tanımlayarak davetlilerin gerçek bir kulüpte gibi hissetmesini sağlamıştı. Hogan koleksiyonunda yer alan dört ana görünümü sunan modeller sahnede hareketsiz dursa da bizim gibi davetliler sunum boyunca Milano’nun en sevilen DJ’lerinden birisinin yaptığı müziğe eşlik etmeyi ihmal etmedi.

Trend alarmı

Milano podyumları, belli başlı trendleri ana hatlarıyla sunsa da bütün koleksiyonlara yansıyan çok güçlü trendler gördüğümüzü söylemek mümkün değil. Ancak lüks ve rahatı buluşturan geniş kesimli ceket ve pantolonlar, kahvenin farklı tonları, diz kapağının altına kadar uzanan paltolar ve bunlara eşlik eden panço türü başlıklı aksesuarların öne çıktığını söylemek mümkün. Bir de unutmadan, 70’ler vurgusu hala çok güçlü; etkisinden bir süre daha kurtulamayacağımız belli oldu.

Milano’dan notlar

Calvin Klein Collection tarafından Milano’ya davet edilen Vine fenomeni Cameron Dallas, trafiği durduracak, defile çıkışı sokakları kapattıracak kadar ilgi gördü. Binlerce genç kız tarafından çığlıklar eşliğinde karşılanan yakışıklı fenomen, aynı zamanda Calvin Klein markasının sosyal medya varlığı için eşi benzeri bulunmaz bir fayda sağlamış gibi görünüyor. Ottoman Punk adlı sunumuyla Milano moda haftasına dalış yapan Türk hazır giyim markası Les Benjamins, farklı duruşuyla dikkat çekmeyi başardı. Defile için İstanbul’dan Milano’ya akın eden isimler arasında Ayşe Hatun Önal, Yasemin Kay Allen gibi isimler olduğunu da paylaşayım. Erkek moda dünyasının işini iyi yapan tarafında yer alan Ermenegildo Zegna, bir couture defileyle özel davetlilerle buluşurken, kardeş markası Z Zegna için daha rahat bir sunum planlanmıştı. Grafitilerle bezeli, neon ışıkların yansıdığı parti alanında yüksek teknoloji ürünü Z Zegna parçalarla tanışma şansı yakaladık. Milano’nun yaramaz ikilisi Dean ve Dan Caten, DSquared2 markasıyla her zaman konuşulmayı başarıyor. İkilinin son marifeti, Uzak Doğu sosuna bulanmış bir erkek koleksiyonu sunmak oldu. Japon ezgileri, renkli manga çizimler ve bambularla kaplı defile alanı, uzakdoğu pazarına ciddi bir girişin habercisi gibiydi. Dost başa, düşman ayağa baksa da dost, düşman demeden herkesin ayakkabılarınıza bakmasını sağlayacak Jimmy Choo Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonu, moda basınından yüksek not almayı başardı.

Anın popülerliği

Markalar, dijital dünyayla olan ilişkilerini bir hayli geliştirdi. Artık pek çok defileyi internet üzerinden canlı olarak izleyebiliyoruz. Pek çok defilenin anlık sosyal medya yayınları aracılığıyla farklı kanallarda paylaşılması, marka özelinde yapılan dijital işbirlikleri ve dijital dünyanın yıldızlarının defilelerde ağırlanması, Milano defilelerinin sosyal medya çağının gereklerini yerine getirdiğini gösteriyor. Defile öncesi yapılan projeler, markaların gençleri ve anın popülerlerini yakalamak için her şeyi yaptıklarını gösteriyor...