Erdoğan Kılıçdaroğlu'na yüklendi

Başbakan, Baykal’ın kaset olayını yeniden gündeme getirdi: Gizli kameraları iyi bilirler. Birbirlerini de indirirken, işte eski genel başkan, yeni genel başkan. Bay Kemal, hani sen aday olmayacaktın? Gelip bana dürüstlük dersi verme.

BAŞBAKAN Erdoğan, önceki gün Isparta mitinginde ‘Memur Kemal Efendi’ ve Antalya mitinginde ‘Sayın Kemal Efendi’ diye seslendiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dün de Afyonkarahisar mitinginde “Bay Kemal” diye seslendi. Erdoğan, şöyle konuştu:

* CENAZE ADABINI BİLMİYORLAR: Orada kendilerinin o malum işaretlerini yapmak suretiyle cenaze namazını, cenaze namazı olmaktan çıkartıp bir mitinge dönüştürenler, orada sadece tabuttaki şehitlerimize değil, işte burada Afyonkarahisar’daki şehitlerimize de saygısızlık ediyorlar. Bunlar cenaze namazının adabını da bilmiyorlar, edebini de bilmiyorlar. Yapacaksan duanı oku. Şehit dua bekler, slogan beklemez.

* ESKİ BAŞKAN MEŞGULDU: CHP’nin eski genel başkanı, zaten Meclis’e bir kere uğradı. Çok meşguldü. Çok meşgul olduğu için ancak bir kere uğrayabildi. Yeni genel başkanı, o da geldi ama, oy kabinine girip, ‘Hayır’ diyemedi. Şimdi dolaşıyor. Fakat, Anayasa’yı anlatmıyor. Afyonkarahisarlı kardeşlerim, olur ya, yarın buraya gelir, ‘Sucukla ilgili bir şey var mı?’ diye sorabilir, ‘Kaymakla ilgili bir şey var mı?’ diye sorabilir. Çünkü bunlar Anayasa kitapçığıyla yemek kitapçığını birbirine karıştırdılar. MHP, CHP, BDP, YARSAV ve medyanın bir bölümünün Ak Parti’ye karşı ittifak yapıyor. Ak Parti iktidarı için yalan şeylerden bahsediyorlar. İnsan sıkılır. Aynaya bak. Mesleğinizi gelip de Ak Parti’nin genel başkanında aramayın. O meslek size ait.
* 3 BİN KİŞİ DOLDURDULAR: Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlük yaptığı dönemde, SSK’nın 8- 9 yıl hep zarar etti. Ne yaptın sen orada? Kimleri oralara doldurdun? İhale yolsuzlukları ne oldu? Sen onların hesabını ver. Ama tabii siz rahatsınız, bu tür şeylerin cevabını vermeniz rahat. Neden? Çünkü şu anda yargı reformuyla ilgili niye rahatsız bunlar? Çünkü CHP’nin SHP’nin iktidar olduğu dönemlerde, sadece kendi iktidarları döneminde yargıya doldurdukları insan sayısı 3 binin üzerinde. Şimdi onların doldurdukları insanların emeklileri geliyor diye rahatsız oluyorlar.

* KAMERALARI İYİ BİLİRLER: Danıştay mülakatın kameraya alınması şartı getirdi.Daha önce kamerayla mı yapıyordunuz mülakatları? Şimdi kamera koyacaksınız. Niye? Dünyanın neresinde var böyle bir şey? Ama bunlar kameralı odalara alışmışlar. Kamera şakalarını iyi bilirler. Gizli kameraları iyi bilirler. Birbirlerini de indirirken, işte eski genel başkan, yeni genel başkan. Bay Kemal, hani sen aday olmayacaktın? Hani böyle bir durumun yoktu? Eski genel başkanını gittin ziyaret ettin. Çıkar çıkmaz, ‘Aday değilim’ dedin, ama ertesi gün hemen aday oluverdin. Gelip bana dürüstlük dersi verme.

* DÜRÜST OL BE: Yargı atamalarını bizim yapacağımızı söylüyorlar. Dürüst ol be dürüst. Oradaki savcıya hakime neden güvenmiyorsun.Tabii kurdular kendilerine göre bir tezgah ve o tezgahtan ülkeyi yönetmek istiyorlar. Yargı içinde dernekler olu mu? Emniyetin içinde kurulmuştu birbirine düştüler, Milli Eğitim içinde dernekler oluştu ve birbirine düştü. Buralarda bu tür kuruluşlar olmaz ama YARSAV bir boşluktan yararlanarak geldi. Bunu en yakın zamanda halletmemiz lazım. Yargıda bu tür dernekler olamaz.

* ÇARŞAFA DOLANDILAR: CHP’nin geçen yılki yerel eçimlerde ‘çarşaf açılımı’ yaptığını hatırlatan Erdoğan, şöyle dedi: “Sahi ne oldu o iş? Çarşafı satamadılar, müşteri bulamadılar, çarşafa dolandılar. Seçim öncesinde Kocaeli’nde vatandaşa Kuran kursu açma vaadinde bulundular, satamadılar. Genelgeyle, partililere Ramazanda içki içmeyi yasakladılar. Hemen aralarında kavga başladı. ‘Bizim içkimize ne karışıyorsunuz’ diye. Geçenlerde ‘başörtü sorununu hallederim’ dedi. Kılıçdaroğlu, kendine gel kendine. Bu milleti enayi mi zannettin? Parlamentoda, üniversiteye giden yavrularımızın eğitim özgürlüğü noktasında 411 oy çıktı. Bu oylar, Ak Parti ve MHP’nin bağımsızlardan da aldığı destek ile ortak oylarıydı. Anayasa Mahkemesi’ne bunu CHP ve DSP dahil onların destekleriyle götürmediniz mi? Bugünkü ‘hayır’cılar, beraber götürdünüz. Şimdi kalkmış hangi yüzle ‘bunu ben hallederim’ diyor?”