Gazete Vatan Logo

Konut sigortası ile ilgili dikkat çeken poliçe uyarısı! İptal ediliyor

Depremde zarar gören konutlardan sigortalı olanların hasarları karşılanırken, poliçedeki bazı detaylar süreç hakkında tartışmaya neden oldu. Vatandaşlara fırsatçı tuzağına düşmeyin uyarısında bulunan uzmanlar, önemli bilgiler verdi.

Konut sigortası ile ilgili dikkat çeken poliçe uyarısı! İptal ediliyor

YASİN ARSLAN | gazetevatan.com

Deprem bölgesinde hasar gören kredili ancak sigorta teminatı olmayan konutlara ait konut kredisi borçlarının ödenmesinin depremzedeler ve bankalar arasında bazı sorunlar ortaya çıkardı. Konuyla ilgili gazetevatan.com’a değerlendirmede bulunan uzmanlar, vatandaşları fırsatçılar konusunda uyarırken, bankalar ve sigorta kurumlarına yükümlülüklerini hatırlattı.

TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, depremden doğan mağduriyetleri haksız kazanç kapısı görenlerin ortaya çıktığını ifade ederek, “Yörede özellikle, yaptırılan sigortalardan ve sonucu tazminatlardan haksız kazanç sağlamak üzere faaliyete başlayanlarla ilgili haberler geliyor. Gerek bu kesimin yaptıkları etik dışı davranış, gerek sigorta şirketlerinin tazminat ödemekten kaçınmak için yaptıkları eylemler, gerekse konuyu bilmeden konuşan yorum yapan bazı kişilerin söylemleri, sigorta konusunda tam bir bilgi kirliliğine neden oluyor” dedi.

"YARGITAY TARAFINDAN KABUL EDİLDİ"

Konuyla ilgili bankaların A Grubu Sigorta Acentası olarak faaliyet gösterdiğini belirten Ölmez, “Genellikle, Tüketiciyi Koruma Kanunu ve Tüketici kredileri yönetmeliğinde yer alan kredi bağlantılı sigorta işlemini faiz dışı gelir temin etmek amacıyla yaygın olarak kullanıyorlar. Hangi sigorta türünün kredi bağlantılı sigorta olduğu hususu ise yasa ve yönetmelikte net bir belirtme olmadığı için tartışmalı. DASK yasal zorunluluk nedeniyle, konut ve yaşam sigortaları ise kredinin teminatı olması nedeniyle, kredi bağlantılı sigorta olarak Yargıtay tarafından da kabul ediliyor” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

POLİÇEDEKİ MADDELER ÖNEMLİ!

Sigortalarda, ilk yararlanıcının bankalar olduğunu hatırlatan Ölmez, son günlerde artan şikayetlerden birinin de konut sigortalarının, deprem maddesi içermemesi olduğunu belirterek, “DASK’ta üst limit olan 640.000 lira, hızla artan konut fiyatlarını karşılamadığı için, bankalar kredilerin gelir temin etmenin dışında; kredilerini teminat olması amacıyla; konut sigortasını da kredi bağlantılı sigorta olarak işleme alıyor. Konut sigortalarındaki maddelerin; deprem, sel, diğer doğal afetler ve terör klozlarını içermeleri konusunda bir yasal düzenleme ve zorunluluk bulunmuyor. Bankalar ise eğer bu konuda bir madde yoksa müşterilerine bilgilendirmede bulunuyor. Bu nedenle düzenledikleri konut sigortası poliçelerinde deprem maddesinin olmaması konusunda bankaları, sorumlu olduklarını iddia etmek mümkün olmuyor” dedi.

Haberin Devamı

"PRİMİ ÖDENMEDİĞİ İÇİN SİGORTA İPTAL EDİLİYOR"

Bankaların sigorta poliçelerini yenilemekte ihmal gösterdikleri ve DASK sigortalarında üst sınır artışına paralel ek zeyilname yapmadıklarına ilişkin iddiaları da değerlendiren Ölmez, “Gelen şikayetlerin önemli bir kısmı da; bankaların sigorta poliçelerinin bitmesi durumunda, süre uzatımını yapmadıkları ile DASK sigortalarında; 640.000 liraya çıkan üst sınır konusunda ek zeyilname yapmadıkları hususları ile ilgili oldu. Bireysel Kredilere Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 12. Maddesi; bankaları Kredi Bağlantılı Sigortalarda; Yenileme ve Bildirim Başlıklı 12. Maddesinde; bildirim yaparak yenileme yükümlülüğü vermiştir” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Ölmez, bu işlemlerin tamamının bilgisayar üzerinden yapıldığına dikkati çekerek, “Sigorta poliçesinin süresi bittiğinde; sigorta şirketi ile uyumlu olarak uzatılması hususunu tüketiciye bildiriyor. Banka eğer bu işlemi yapmadıysa; olası hasardan sorumlu, kredisinin teminat eksikliği nedeniyle de bankalar yasası gereği sorumlu oluyor. Ancak uygulamada daha önce de belirtildiği gibi; kredi bağlantılı sigortanın tam saptanmaması nedeniyle bankanın yaptığı sigorta uzatma işlemlerinde; tüketicinin yasal süresi içerisindeki talebi ile sigorta iptal ediliyor ve yenilenen sigortanın primi ödenmediği için sigorta iptal ediyor” dedi.

İKİ HUSUSA DİKKAT!

Bu iki durumda da tüketicinin herhangi bir talebi olmadığının açık olduğunu söyleyen Ölmez, “Tüketicinin; talepte bulunmadan önce bu iki hususu dikkate almasını öneriyorum. Eğer, işlem banka ihmalinden kaynaklanıyorsa, bankadan süresi biten sigorta poliçesinin ‘sigorta bedeli’ oranında tazminat talep edebileceğini düşünüyorum. Fakat, varsa tüketicin ihmalinin de yargı makamlarınca değerlendirileceği göz önünde bulundurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

BANKANIN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNUYOR

Avukat Selen Karataş ise DASK poliçesinin yenilenip yenilenmemesi noktasında bankanın bildirim yükümlülüğü olduğunu belirterek, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin şu kararını hatırlattı:

"Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan Hayat Sigortası Hazine Müsteşarlığı’nın 17.01.2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayınladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasında zorunlu sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır.

Her ne kadar, DASK sigortasını yapan başka bir sigorta şirketi olsa da, davalı bankanın zorunlu olan bu sigortanın da yenilenmesi için davacıya bilgilendirme yapması gerektiğinden, davalı bankanın burada kusuru vardır. Ne var ki, davacı sigortalının da zorunlu olan DASK sigortasının süresinin dolup dolmadığını takip etme ve sigortayı yeniletme konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünde müterafik kusuru vardır.

Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular göz önüne alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır."