Gazete Vatan Logo

'Kerry Davutoğlu'na muhtaç'

Türkiye-ABD ilişkileri kritik dönemeçte

Türkiye-ABD ilişkileri açısından Washington’da yoğun iki haftaya giriliyor. Bu hafta önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sonra Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç Washington ziyaretlerini yapıyorlar. Hükümet tarafından yapılan bu ziyaretlerden bir hafta sonra ise, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çok sayıda parti kurmayıyla birlikte Washington’a tarihi bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor.

Türkiye’nin bölgesel birçok politika konularında özellikle son haftalarda ABD’nin pozisyonlarına yaklaşmış olması, iki ülke arasında geçtiğimiz aylarda esen soğuk rüzgarları önemli ölçüde dindirdi.

ÇİN FÜZELERİ HALA SORUN

Davutoğlu’nun Washington ziyaretinin öncesindeki haftalarda Ankara’nın Mısır’daki Askeri yönetime yönelik sert eleştirileri sonlandı. Irak’ın federal hükümeti ile yakınlaşmalar ve Davutoğlu’nun Bağdat ziyareti ABD Dışişleri Bakanlığından takdir kazandı. Suriye’ye Türkiye’nin topraklarından akan cihadçı elementlerin daha sıkı kontrol edildiği haberleri gelmeye başladı. İsrail ile ilişkilerde ise gözle görülür bir iyileşme yaşanmasa da, Ankara’dan İsrail’e doğru yollanan hakaretlerin kesilmesi ve daha sıklıkla Doğu Akdeniz’de, İsrail’in kıta sağanlığında bulunan doğal gaz rezervlerinin Türkiye’ye nasıl taşınabileceği hakkındaki senaryoların tartışılması da, bu ilişkilere uzaktan da olsa pozitif hava üflemeye başladı.

Türkiye'nin Çin savunma sistemini seçmiş olması şimdilik iki ülke arasında bir sorun ama Ankara'nın son zamanlarda açıkladığı müzakere süresinin aylar boyu süreciğini söylemesi ve yeniden Batılı şirketlerden teklif vermelerini istemesi, bu konunun da bir kriz boyutunda olmadığında gösteriyor.

KARABAĞ İÇİN KRİTİK GÖRÜŞMELER

Kıbrıs’ta iki tarafın yeniden ve ciddiyetle konuşmaya başlaması aynı şekilde Ankara’nın yeni yapıcı aktör rolüne dönüş imajına katkıda bulunuyor. Ankara, Ermenistan ile de yeniden yakınlaşma gayretinde olduğunu ortaya koyuyor. Bir Türk diplomatının ifade ettiğine göre, bu konuda Davutoğlu, ABD’li muhataplarından, Minsk Sürecinde bir hareketlenme olmasını talep edecek. Yine aynı diplomatik kaynağın hatırlattığına göre, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Cumhurbaşlanı Serj Sarkisyan, iki yıl sonra ilk kez yakın bir gelecekte bir araya gelecekler. Bu bağlamda, Türkiye’nin Ermenistan ile sınırlarını açabilmesine Azerileri ikna edebilmesi için, Karabağ konusunda uzun zamandır beklenen olumlu bir adımın Ermenistan’dan gelmesi gerektiği bir kez daha vurgulanacak.

Diğer taraftan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin üstünde büyük bir baskı var ve ABD’nin özellikle Ortadoğu politikası ve İran ile olan nükleer müzakerelerde amatörlüğünün devam ettiğine dair eleştiriler artarak sürüyor. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney’in geçtiğimiz hafta ‘’İran ile müzakereler sonucu bir anlaşma olmaz ise alternatifi bir savaş olacaktır’ retoriğinin, Hizbullah’ın kullandığı retorikle tamamen aynı olması gözlerden kaçmadı. Başkan Bush zamanında ABD’nin tekçi uluslararası politika yaklaşımına en sivri tepkileri veren Fransızlar, bugünlerde Obama yönetimini, İran ile müzakerelerde çok yumuşak olduğu için eleştirmekteler. Fransızların özellikle en çok vurgu yaptığı konu olan İran’ın Arak nükleer tesisinin inşasının durdurulması şartına, daha sonra Amerikan tarafı da gönülsüzce katılmış oldu. Kasım’ın 20’sinde yeniden başlaması beklenen İran ile yapılacak P5 plus 1 müzekerelerinde bu kez bir anlaşma yapılması şansı yüksek görülüyor. Bu anlaşma sadece bir başlangıç adımı olduğu unutulmamalı.

İRAN KARMAŞASI

İsrail ve S. Arabistan’ın ABD yönetimine olan kızgınlıkları ve İsrail’in İran’a olası bir saldırısı için ortaklaşa hareket ettikleri haberleri, Washington’da bu çevrelere yakın olan kişilerce doğrulanıyor. İsrail yönetimi şimdilerde tümüyle Obama’ya olan güvenini kaybetmiş durumda. Örneğin İsrail çevrelerine en yakın Washington düşünce kuruluşu olarak bilinen WINEP’in genel sekreteri Robert Satloff, geçen hafta Amerikan PBS kanalında ABD ile İsrail ilişkilerinde son 30 yıl içinde yaşadıkları en kötü krizin yaşandığını söyledi. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun açıktan Amerikan yönetiminin İran ile olan anlaşma çabalarına yaptığı salvolar, müttefikler arasında yenilir-yutulur cinsten değil.

Amerikan-Yahudi lobilerinden AIPAC başta olmak üzere ADL ve diğerlerinin, hemen her gün Obama yönetimini eleştiri yağmuruna maruz bırakırlarken, özellikle bu lobilerin itelemesiyle, Amerikan Kongresi, Beyaz Saray’ın arzusunun ters istikametinde İran’a yönelik yeni ambargo yasaları çıkarma peşinde. Sağlam bir Washington kulisine göre, Kerry’nin Amerikan-Yahudi çevrelerinin ileri gelenlerini ikna çabaları ‘bir kabusa’ dönüştü ve görüşmelerde bir ilerleme kaydedilemedi.

Kısacası, Davutoğlu, Türkiye’nin yeniden ‘komşularla sıfır problem politikası’ yönünde adımlar atar, bazı pozitif dışpolitika atakları ışığında Washington’a varırken, ABD dışpolitika şefi Kerry, İsrail, S.Arabistan ve BAE gibi Ortadoğu müttefiklerini İran ile anlaşma uğruna ‘satan’ bir imaj ve içeride sert eleştirilerin odağındayken Davutoğlu ile görüşüyor. Kerry’nin dost eline ve morale ihtiyacı büyük.

Haberin Devamı