Gazete Vatan Logo

Dersim'den ana muhalefet liderliğine

Dersim'den ana muhalefet liderliğine... Kemal Kılıçdaroğlu'nun öyküsü..

Kemal Kılıçdaroğlu, 1999’da DSP’den milletvekilliği adaylığı teklif edildiğinde ailesine danışıp emekli oldu. Ancak istediği sıradan aday gösterilmeyince vazgeçti. Bu durum siyasete girmesine çok sıcak bakmayan ailede sevinçle karşılandı.

Ülkenin siyasi ortamı son derece gergindi. 18 Nisan 1999’da seçim yapılacaktı ve gensoru üzerine düşen Mesut Yılmaz koalisyon hükümetinin yerine haftalarca süren hükümet kurma çalışmaları 11 Ocak’ta tamamlanmış ve Ecevit’in DSP azınlık hükümeti görevi devralmıştı. Yeni hükümet görevde kısa süre kalacaktı. 18 Nisan’da seçimler yapılacaktı.

Rahşan Ecevit’ten bir mesaj iletilmişti; DSP seçimde aday göstermek istiyordu. Düşündü taşındı, eşine danıştı. Doğrusu eşi pek de sıcak bakmıyordu aktif siyasete girmesine ama o evde Kemal Kılıçdaroğlu’nun sık sık vurguladığı gibi “gerçekten demokrasi” vardı. Bu nedenle aile fertleri sıcak bakmadıklarını söylese de kesin olarak karşı çıkmak yerine kararı kendisine bıraktı.

Aday olmak isteyen kamu görevlilerinin istifa etmesi için tanınan süre 11 Ocak’ta doluyordu. O gün itibariyle emekliye ayrıldı.

DSP, Ankara birinci bölgeden 5. sıradan milletvekili adayı göstermek istedi ancak “3. sıra olursa gelirim” diyerek kabul etmedi. Onun yerine Hikmet Uluğbay 5. sıradan seçildi ve yeni hükümetin Hazine’den sorumlu Devlet Bakanlığı’nı üstlendi.

Ailesi, emekliye ayrılırken kararını saygıyla karşılamıştı ama ortaya çıkan sonuç, sevinçle karşılandı. Artık çoğu zaman hafta sonları bile çalışmak zorunda olan Kemal Kılıçdaroğlu, zamanı bol bir insandı. Kızlarının biri 23, diğeri 20 yaşına ulaşmıştı ama Kerem daha 11 yaşındaydı ve babasıyla hamburger yemek için “Cumartesi günü ayıracağı 2 saati” beklemek zorunda kalmayacaktı.

Kılıçdaroğlu, 28 yıl ertelemek zorunda kaldığı ne varsa yaşamaya başladı. Tiyatroyu, sinemayı, resim sergilerini zaten mümkün olduğunda kaçırmamaya çalışırdı ama artık zamanı istediği gibi kullanma imkanı vardı. Hatta araba kullanmayı da o dönem yani 52 yaşında öğrenme fırsatı yakaladı.

Bir süre böyle yaşandı. Ama fazla sürmedi. DPT’nin yürüttüğü 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmalarında, “Kayıt dışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu” Başkanlığını yaptı. Hacettepe Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. Ulusal Politika Araştırmaları Vakfı çalışmalarına daha çok zaman ayırmaya başladı. Emeklilikten 2 yıl önce üye olduğu Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği Başkanlığı’nı üstlendi ve o zamana kadar adı pek duyulmayan derneği son derece aktif hale getirdi. Sadece vergi gelirlerinin nerelere harcandığını sormakla yetinmedi, deprem yardımlarıyla hortumlanan paraların da peşine düştü. Susurluk kazasından sonra “aydınlık için bir dakika karanlık” eylemi için topluma çağrı yaptı.

1999 seçiminde barajı aşamadığı için genel başkanlıktan istifa eden ve 30 Eylül 2000’de yeniden seçilen Baykal, bir sonraki seçim için yığınak yapmaya başlamıştı.

Geçmişin parlak bürokratı, artık aktif bir sivil toplum önderi niteliği kazanmıştı. Baykal’ın dikkatini çekti ve CHP’nin Bilim Kültür Platformu’na davet etti. Baykal’ın davetini kabul edip CHP’ye girdi. İlk kurultayda önce Parti Meclisi’ne sonra da MYK’ya seçildi. 12 Temmuz 2002’de İş Bankası Yönetim Kurulu’na girdi. Yaklaşık 4 ay sonra da yapılacak genel seçimde ise milletvekili seçildi.

“Siyasi geleceğime yönelik hiçbir düşüm yok. Hatta imkán olsa da siyaseti bir an önce bıraksam” diyordu. Ama önce partisinin Meclis Grubu Başkanvekili oldu.

2009’daki yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Şimdi de CHP Genel Başkanlığı’nı kazanarak, Atatürk’ün, İnönü’nün, Ecevit’in ve Baykal’ın koltuğuna oturdu.

Tarihe geçen düelloları

- Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’yi, Silivri’de bir arsanın imar durumunu değiştirme karşılığında 1 milyon dolarlık iş takibi ücreti talep etmekle suçladı. Bu iddiasını daha sonra Başbakan Erdoğan’a yönelik bir soru önergesiyle Meclis’e taşıdı. Dişli, iddialar karşısında partisindeki görevinden istifa etti.

- Almanya’nın Frankfurt kentinde görülen Deniz Feneri yolsuzluk davasının Türkiye ayağına ilişkin bazı belgeler açıkladı.

- Dengir Mir Mehmet Fırat’ın büyük ortağı olduğu Menas adlı şirketin hayali ihracat yaptığını iddia etti, kameralar önünde tartıştı ve Fırat da istifa etti.

- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile canlı yayında tartıştı.

Liseyi de birincilikle bitirdi

Elazığ Ticaret Lisesi’nin tozlu raflarından çıkarılan dosyada Kemal Kılıçdaroğlu’nun okulu birincilikle bitirdiği görüldü. Okul yönetimi, 163 numarayla okuyan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarılı bir öğrenci olduğunu söyledi.

YARIN:

‘BU LAFI SÖYLEYENİ BİR BULSAM’ SÖZÜNÜ KİME SÖYLEDİ?

HANGİ MÜZİK TÜRÜNDEN HOŞLANIYOR?

Haberin Devamı