Öyle bir arsızlık yarattılar ki...

Haberin Devamı

Dünya’nın neresine giderseniz gidin, insanlar, doğal yapıları nedeniyle “zayıfılık gösterir” ve “bedava” olana ilgi duyarlar. Bu yüzden eğer birisine hiçbir karşılık beklemeden bir şey verirseniz, size mutlaka güler yüzle bakacaktır. İstisnalar olmaz mı? Tabii ki olur, ama genel kural budur.

Bugünkü iktidar “bedava” bir şeyler vermeyi o kadar abarttı ki, sonuçta ortaya “arsız” olarak nitelenebilecek bir topluluk çıktı. Tüm zayıf insani duygularına rağmen, mütevazılığı, ağırbaşlılığı, tok görünümünü terk etmeyen o insanları aldılar “arsız” hale getirdiler .

Son bir iki gündür Doğu’da gezen Başbakan sokaklarda otobüsüyle gezerken halka hediyeler veriyor yine. Ama artık iş öyle çığrından çıktı ki, hediyeler otobüsten havalara atılıyor halk da bunları kapışmak için birbirini eziyor.

Üstelik Başbakan’ın halka attığı da ajanda. Şimdi düşünün, Başbakan geçecek diye yollara toplanmış kalabalıkların ajanda ne işine yarar. Bir ajanda kapan bunu ne yapacak acaba, ki bir tane kapabilmek için önündekini ezmekten sakınmıyor bile.

AKP iktidarı bunu “halka inmek, halkla birlikte olmak, halkın dilini anlamak” diye tercüme ediyor ve üstelik bunu bir de “demokrasi” diye sunmaya çalışıyor.

Halkı fakirleştir, sonra havalara saçarak işe yarasın yaramasın ama bedava olan bir şeyler ver, kitlelerin gururunu yok edip onları arsızlaştır ve oylarını al. Buna da hizmet de. Olacak iş mi?

Türk halkının da bir silkinmesi gerek. Biz böyle bir toplum muyduk? Havalara atılan herhangi bir şeyi bedavaya kapmak için birbirimizi çiğneyecek kadar arsızlaşır mıydık? Allah aşkına bir düşünün.

*****

Çanakkale’de hüzünlü bir gün

Kaç yıl oldu bilmiyorum ama yazmıştım. Yine yazacağım, çünkü o gün aklıma geldiğinde sanki oradaymışım gibi yine gözlerim doluyor, yüreğim kabarıyor.

Bugün 18 Mart. Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü. Eğer bugünlere huzur ve güven içinde gelebildiysek, bunda 90 yıl öncesi canları pahasına ülkemizi koruyan kahramanların etkisini asla unutmamalıyız.

Gelibolu Yarımadası’nda, Türk askerinin kahramanlık destanı yazdığı mevzilerde gezerken beni en çok etkileyen yerlerden biri Yahya Çavuş ve arkadaşları için yapılmış mezarlıktı.

Dışarıdan baktığımda sıradan bir mezarlık gibi görünmüştü bana. Etrafı yarım metre duvarla çevreli, 30 kadar mezarın bulunduğu bir yer. Ama o duvardan içeri girdiğim an sanki ruhum başka bir yere gitti.

Yere çakılı mezar taşlarında hiçbiri 24 yaşını geçmeyen isimlerin yazılı olduğu küçücük mezar alanından yarım saati aşkın süre çıkamadım. Yerimde mıhlanmış gibi kalakalmıştım. Öyle bir ruh halini ve duyguyu hiçbir yerde bir daha yaşamadığımı söyleyebilirim.

Türkiye’yi ve bu büyük savaşlar sonunda kanla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin anlamını ve değerini kavramak için herkesin Çanakkale’ye gidip şehitleri ve özellikle Yahya Çavuş’u ziyaret etmesini öneririm. O günlerden kalma siperlerde çok değil sadece bir dakika geçirmenizi tavsiye ederim.

Yahya Çavuş

Bir kahraman takım ve Yahya Çavuşlar

Üç alayla burada gönülden vuruştular

Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri

Allah’ı arzu ettiler akşama kavuştular.

*****

Konya Lisesi’ne dokunmayın

Okulumuz 1889 yılında eğitime başlamış, 119 yıllık tarihi bir lisedir. Ancak bugüne kadar on binlerce mezun vermiş lisemiz çok üzücü bir durumla karşı karşıya bulunmaktadır.

Konya’nın Merkez Meram İlçe Belediyesi, Konya Lisesi’nin bulunduğu bölgeye büyük bir iş merkezi yapmayı planlamaktadır. Buna karşılık tarihi bir yapı olan lise binası yıkılamayacağı için, etrafındaki binalarla birlikte lisenin ek binaları da yıkılacak. Tarihi bina ise idari hizmet için Milli Eğitim Bakanlığı’na bırakılacak, dolayısıyla okul olma vasfını kaybedecektir.

Lisemizden Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Feridun Nafiz Uzluk, Hüseyin Naili Kubali gibi ilim adamları, Turgut Özal, Sadi Irmak, Vecdi Gönül gibi siyasetçiler, Ertem Eğilmez, Alaaddin Yavaşça gibi kültür ve sanat adamları mezun olmuşlardır.

Elbette bu köklü eğitim kurumu için şehrin bir başka yerinde yeni bir lise binası yapılabilir, ama insafla düşünülürse o tarihi bina Konya Lisesi olmayı mı yoksa siyasi rant uğruna hizmet binası olmayı mı hak ediyor?

(Konya Lisesi Mezunlar Derneği)

*****

Vesikalık fotoğraf

Fıkra Yıldırım Tuna’dan; vesikalık fotoğraflarında hiç güzel çıkmayan Temel, resmi bir iş nedeni ile fotoğraf çektirmesi gerekince tutmuş fotoğrafçının yolunu, girmiş içeri ve “Fotoğraf çektirmek istiyorum..” demiş, “Yalnız o küçük vesikaliklarda berbat çıkıyorum..” diye devam etmiş. “Tamam efendim..” demiş fotoğrafçı, “6x9’a ne dersiniz?..” diye sormuş. Temel’in cevabı ise, “54 derim de bunun konumuzla ne alakası var?..” olmuş.

*****

Milli irade dedikleri

AKP ve destekçileri her fırsatta yüzde 47’yi hatırlatarak “milli irade” söylemine sarılıyor. Çok haksız değiller. Ama iş milli iradeye gelince bugünkü Anayasa da halkın yüzde 92’sinin oyuyla kabul edilmişti. Yani AKP’ye açılan kapatma davası değişmeler olsa bile halkın yüzde 92’sinin oyunu alan Anayasa’ya göre yapıldı.

İlle de milli irade diye tutturulacaksa adamın önüne bu yüzde 92 konur.

*****

Hâlâ 79 yıl

Başbakan Erdoğan’ın hiç vazgeçmediği bir söylemi var. Kendi başarılarını anlatmaya çalışırken hep 79 yıldan söz ediyor. 79 yıl dediği iktidara geldiği gün Cumhuriyet’in ulaştığı yıl aslında. Ve Tayyip Bey sık sık “Bakın bu yaptıklarımız 79 yılda yapılmamıştır” diyor. Yani her seferinde Cumhuriyet dönemi ile bir hesaplaşmaya gidiyor.

Bir yandan Atatürk ilkelerine, Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in temel ilkeleri olan laiklik, sosyal ve hukuk devleti olma özelliliğine vurgu yapacaksınız, hem de ısrarla kıyaslamayı Cumhuriyet dönemiyle yapacaksınız.

Bu bile iyi niyet olmadığını göstermiyor mu?

*****

Bencillik dostluğun
zehiridir. Honoré de Balzac



DİĞER YENİ YAZILAR