AKP milletvekili ile pata küte bir sohbet

Geçen hafta perşembe günü yakın dostum olan bir AKP’li milletvekili ile öğle yemeğinde yaptığım sohbetten bir kesit aktarmıştım

Haberin Devamı

Geçen hafta perşembe günü yakın dostum olan bir AKP’li milletvekili ile öğle yemeğinde yaptığım sohbetten bir kesit aktarmıştım.

Bu sohbette asıl can alıcı konuşmaları Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili yapmıştık. Bugün size o konuşmadan bazı bölümleri yazmak istiyorum. (İlk soru benim...)

– Tayyip Bey aday olacak mı?

– Bana göre olacak.

– Bana göre olmayacak.

– Kim olacak peki?

– Bak, benim için kim olacak sorusu önemli değil. Tayyip Bey olmayacak.

– Yani başkası olabilir diyorsun.

– Aynen öyle. Çünkü Tayyip Bey olmayınca sorun kolay çözülür. Türkiye’de Cumhurbaşkanı olacak o kadar çok kişi var ki.

– Bana göre bu fırsatı kaçırmaz.

– Bu fırsat değil ki. Hükümet fırsatla kurulur ama iş tüm ülkeyi temsile gelince durup düşünmek lazım.

– Peki aday olması nasıl önlenecek?

– Senin de aklına müdahale geliyor değil mi?

– Başka türlü önlemek mümkün değil ki?

– Neden mümkün olmasın, birçok demokratik yol var.

– Neler?

– Çok etkili telkinler alabilir?

– Kimden?

– Her kesimden, bak sivil toplum kuruluşlarıyla da görüşecek.

– Onlar rahat konuşur mu sence?

– Konuşamazlar belki ama, niyeti belli ederler.

– Başka?

– Askeri yabana atma, onlardan da etkili ricalar gelebilir.

– Bu demokrasiye uygun mu?

– Niye uygun olmasın, sonuçta asker bu devletin askeri değil mi?

– İyi de buna niye karışsın?

– Şimdi bana göre yanlış bir şey yapılıyor. Askerin yönetime müdahalesi başka, fikrini söylemesi başka.

– Bu yönetime müdahale değil mi?

– Türkiye’nin gerginleşeceğini, bu tür dayatmalar ile devlet yönetiminin zaafa uğrayacağını söylemek müdahale sayılmaz bana göre.

– Askeri geçelim, başka?

– Yabancı dostlardan uyarı gelebilir.

– Gelir mi sence?

– Gelebilir, Türkiye’ye milyarlarca dolar yatırım yapanlar önlerini görmek isteyeceklerdir.

– Onlar Erdoğan’ı istemezler mi?

– İstememek değil, görüntüde istikrarı yakalamış Türkiye’nin kendi kendine kaosa sürüklenmesini istemeyebilirler.

– Ne yapabilirler sence?

– Ne bileyim, Tayyip Bey ikide bir Bush’u Blair’i aradığını söylüyor.

– Eee arar.

– Bu sefer de onlar arayıp siyasette kalmasını önerebilirler.

– Bilmem ki, belki doğru olabilir.

– Sonra halkın tepkisini de yabana atma.

– Halk ne yapabilir ki?

– Gürcistan’da, Ukrayna’da ne oldu?

– Ama Türkiye’de olmaz.

– Ona hiç güvenme. Örneğin 14 Nisan’da bir yürüyüş var.

– 50 bin kişi bile toplayamazlar.

– Olabilir, bugüne kadarki tepkilere bakınca öyle sanılıyor ama, 1 milyon kişi toplanırsa?..

– Toplansın.

– Meclis’e doğru yürürlerse?

– Pek mantıklı gelmiyor.

– Canım ben de olacak demiyorum, ama buna benzer bir şey olursa bu Tayyip Bey’i endişelendirmez mi?

– O dediğin kalabalık olursa oturup düşünür herhalde.

– Yani diyeceğim, demokratik olarak pek çok yol var.

– Dediklerin doğru da, bana göre bunlar olmaz.

– AKP’de çatlama ihtimali var mı?

– Şu anda yok.

– Ama birçok kişi seçilemeyeceğini biliyor.

– Tamam da onlar kendilerini Cumhurbaşkanlığı seçiminde göstermez.

– Nerede gösterir?

– Genel seçimlere doğru bu tür ufak çatlamalar olabilir.

– Peki Tayyip Bey bir başkasını aday gösterirse.

– O zaman biraz daha farklı.

– Partiden karşı çıkan olur mu?

– Olabilir, o zaman durum biraz daha karışık hale gelir.

– Kim çıkar örneğin?

– Tayyip Bey aday olmazsa Arınç kesin ortaya çıkar.

– Peşinden çok adam gelir mi?

– Gelir de sonucu etkilemeyebilir.

– Akla gelmeyen başka bir isim daha çıkarsa ne olacak?

– Bana göre çıkmaz da, çıkarsa da bir şey olmaz,

– Hesap yapalım, bir kere daha yapmıştım bunu.

– Nasıl bir hesap?

– AKP’nin 354 milletvekili var.

– Evet.

– 4. turda Cumhurbaşkanı seçilmesi için 367 oy gerekiyor.

– O da tamam.

– Adaylardan biri 79 oy alırsa diğer aday 367’yi bulamaz ve seçimler iptal edilir.

– Bana m¡ümkün gelmiyor.

*****

Tezgâh işledi
Tam tahmin ettiğim gibi Tayyip Erdoğan’ın “Yargı görevini yapsın” talimatından sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti ve iki emekli asker için soruşturma başlatıldı.

Siyasal İslamcı medya ile yandaşları sevinç çığlıkları içinde “Darbenin cezası ömür boyu hapis” başlıklarıyla haberi süslediler.

Emekli generaller hakkında bu soruşturma sonunda dava açılır mı? Emekli generaller mahkûm olur mu? Bilemem ama bana zor gibi geliyor. Çünkü en azından şöyle bir gerçek var; ortada darbenin sadece lafı var; ne hazırlık yapılmış, ne harekete geçilmiş hatta düşünce aşamasında bile pişmemiş.

Buna karşın gerçek olan şu ki bir sonuç alınamasa bile emekli generaller üzerinden Silahlı Kuvvetler’in hırpalanması görevi yerine getirilecektir. Amaç da buydu zaten. Sözde demokratlar Tayyip Bey’i Köşk’e çıkarabilmek için artık ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bakalım, sonuç ne olacak?

*****

Haber müdürlerinden küçük bir rica
Hafta içinde tiyatro sanatçıları Harbiye’deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yıkılmasını önlemek ve kararı protesto etmek için tiyatro binasının önünde toplanmıştı. Büyük tesadüf eseri, aynı gün belediye tek firmanın katılacağını gerekçe göstererek ihaleyi iptal etti.

Doğal olarak bu protesto eylemini izlemek için çok sayıda gazete ve televizyon muhabiri de tiyatronun önünde toplanmıştı.

Protestoya katılan yılların sanatçısı, 80 yaşına ulaşmış Mücap Ofluoğlu binanın merdivenlerini çıkarken, muhabir arkadaşlarımızdan biri tiyatro sanatçılarına “Muhsin Ertuğrul bu mu?” diye sormuş. Bu soru çok kısa sürede kulaktan kulağa tüm sanatçılar arasında yayılmış. Sanatçılar bir muhabirin Muhsin Ertuğrul konusunda bu kadar bilgisiz olmasını çok yadırgamışlar.

Bu arada 10 yıl Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapan Gencay Gürün de oradaymış. Televizyon kameraları dizilerden tanıdıkları sanatçıların etrafında toplanıp görüş almaya çalışırken, Gencay Gürün’ü tanıyıp da soru soran tek muhabir bile olmamış.

Gazeteciler her şeyi bilmek ve herkesi tanımak zorunda değil. Ama hiç olmazsa izledikleri bir haber konusunda bilgili olmalılar. İnsan entelektüel bir çevrede bu tür şeyler konuşulduğunda üzülüyor. Haber müdürlerinin dikkatine sunmak istiyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR