Gazete Vatan Logo

Büyükanıt'a madalya taktın

Kılıçdaroğlu: Büyükanıt'a madalya taktın, memurlara da...

Liderlerin referandum mesaisi hafta sonunda da sürüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kastamonu'da halka hitap etti. Hedefinde yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve 27 Nisan e-muhtırası vardı. Hükümet ve memurların zam pazarlığı da gündemindeydi.

Erdoğan'ın, anayasa değişikliği ile darbecilerden hesap soracağını söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak Erdoğan'ın 27 Nisanda hükümete e-muhtıra veren Yaşar Büyükanıt'a Bakanlar Kurulu kararı ile "Üstün Hizmet Madalyası" verdiğini söyledi.

Hükümet'in 27 Nisandaki bu muhtıradan hesap sormaması durumunda, bu hesabı iktidar olduğunda kendisinin soracağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Darbe dönemi bitmiştir, darbe dönemi edebiyatı da bitmiştir" diye konuştu.

Anayasa değişikliği paketinin işçinin, memurun, esnafın derdini çözmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu değişiklik dokunulmazlıkların arkasına saklanan, ihaleye fesat karıştıran, milleti değil kendi cebini düşünenlerin derdini çözüyor" dedi.

Anayasa değişiklik paketi ile memura zam yapılacağı yönünde propaganda yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ın kendisine e-muhtıra veren paşaya madalya için Bakanlar Kurulu'nu toplamasına karşın memura zam için Bakanlar Kurulu'nu toplamadığını" savundu.

Kılıçdaroğlu: Size geceyarısı muhtıra veren adamı yargılayın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğiyle 12 Eylül'den intikam alınacağı görüşünün yanlış olduğunu belirterek, “12 Eylül sorumlularını yargılayamazsınız, zaman aşımı olmuş. Nasıl intikam alacaksınız? Bunun yalan olduğunu ben de biliyorum. Eğer yargılayacaksanız size gece yarısı muhtıra veren adamı yargılayın. Ama siz ona üstün hizmet madalyası verdiniz” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Kastamonu'nun Araç İlçesi'nde halka seslendi. Toprakcuma ve İğdir köylerinde durarak halkla sohbet eden Kılıçdaroğlu, Araç İlçesi girişinde davul- zurnalarla karşılandı. İlçenin Dr. Hakkı Nevin Caddesi'nde toplanan vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Anayasa paketi değişikliğiyle 12 Eylül'den intikam alacaklarını söylüyorlar. 1980'den bu yana aradan bir sürü zaman geçmiş, zaman aşımına uğramış. Şimdi intikam mı alınır? Bunun yalan olduğunu ben de biliyorum. Adalet Bakanı zaten ‘Bunların hiç biri yargılanamaz’ dedi. Eğer yargılayacaksanız size muhtıra veren bir adam vardı, gece yarısı muhtıra verdi. Yargılayacaksanız onu yargılayın. Ne yaptılar ona. Yaşar Büyükanıt'a üstün hizmet madalyası verdiler. Dünyanın hangi ülkesinde bir genelkurmay başkanı hükümete muhtıra verir. ‘O muhtıra verdi' diye hükümet de ona üstün hizmet madalyası verir. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bunlar ikiyüzlü. Çıkar işbirliği yaptılar; ‘Sen bana muhtıra ver ben de sana üstün hizmet madalyası veriyim’ sonra da ‘çıkacağım milletin önüne ben darbe mağduruyum diyeceğim.’ Sormazlar mı hangi darbe mağduru? Bu ülkede darbe mi olur? Darbe olsun önce önlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu görürler. Ne darbesi?”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra partililerden oluşan konvoyla miting yapacağı Kastamonu kent merkezine gitti.

KILIÇDAROĞLU: "HELVA YAPACAĞIZ DEDİLER, YETKİ İSTEDİLER,
MUTFAĞA GİRDİLER ANCAK, ERDOĞAN’A HELVA, VATANDAŞA AYVA DÜŞTÜ"


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Un var, şeker var, helva yapacak iktidara ihtiyaç var" diyerek vatandaştan yetki alarak mutfağa girdiğini belirterek, "Erdoğan’a helva, vatandaşa ayva düştü" dedi.

Kılıçdaroğlu, Kastamonu’nun Nasrullah Meydanı’nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine Kastamonu’nun, Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek başladı.

Başbakan Erdoğan’ın 2002 yılında Kastamonu’yu ziyaret ettiğini ve "Un var, şeker var, helva yapacak iktidara ihtiyaç var" diyerek oy istediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Kastamonulular yetki verdi. Başbakan mutfağa girdi ancak Erdoğan’a helva düştü, vatandaşa ayva düştü, fakir fukara edebiyatı yaptılar, din iman dediler, ’helva yapacağız’ dediler, han hamam sahibi oldular. Size işsizlik, yoksulluk düştü. Şimdi 12 Eylülde hesap sorma zamanıdır, bu görev de size düşüyor" dedi.

Erdoğan’ın, anayasa değişikliği ile darbecilerden hesap soracağını söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak Erdoğan’ın 27 Nisanda hükümete e-muhtıra veren Yaşar Büyükanıt’a Bakanlar Kurulu kararı ile "Üstün Hizmet Madalyası" verdiğini söyledi. Hükümet’in 27 Nisandaki bu muhtıradan hesap sormaması durumunda, bu hesabı iktidar olduğunda kendisinin soracağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Darbe dönemi bitmiştir, darbe dönemi edebiyatı da bitmiştir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın söz verdiği halde dokunulmazlıkları kaldırmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında dokunulmazlıkları kaldıracağız. Bir milletvekili yolsuzluk yapmışsa gidip hesabını mahkemelere verecek. Siyasette hesap vermek onurlu bir görevdir. Recep bey ’Ben kimseye hesap vermem’ diyor. Ne demek ’Hesap vermem? Eğer hesap vermezsek köşeyi döneriz halk yoksullaşır" dedi.

İktidarın anayasa değişikliği ile yargıyı ele geçirmeye çalıştığını savunan Kılıçdaroğlu, yargının siyasallaşmasının ise kötü sonuçlar doğuracağını, Türkiye’nin bunun acı örneklerini yaşadığını kaydetti.

Anayasa değişikliği paketinin işçinin, memurun, esnafın derdini çözmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu değişiklik dokunulmazlıkların arkasına saklanan, ihaleye fesat karıştıran, milleti değil kendi cebini düşünenlerin derdini çözüyor" dedi.

Anayasa değişiklik paketi ile memura zam yapılacağı yönünde propaganda yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Erdoğan’ın kendisine e-muhtıra veren paşaya madalya için Bakanlar Kurulu’nu toplamasına karşın memura zam için Bakanlar Kurulu’nu toplamadığını" savundu.

Hükümetin dini siyasete alet ettiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlar geldiler din iman edebiyatı yaptılar. Hepsi köşeyi döndü. Dini siyasete alet ettiler ama biz insanların inançlarına saygılıyız. Siyasetin konusu açlık yoksulluktur. Huzurlu güçlü bir Türkiye yaratmaktır. Bunlar bunu yaptı mı dönüp bakın. Çiftçi, memur, esnaf, işçi hayatından memnun mu? Bu düzenden kim memnun? Sadece Recep beyler memnun.

Siyasete yırtık ayakkabı ile girdiler. Han hamam sahibi oldular. Bizim efsanevi bir liderimiz vardı. Rahmetli Bülent Ecevit ne derdi; ’Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen’. Biz bu düzen için yola çıktık."

Başbakan’ın Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Irak’ta milyonlarca insan öldürüldü. Binlerce kadına tecavüz edildi. Çocuklar öldü. Recep beyin sesi çıktı mı? Niye çünkü eşbaşkan. Onun için din iman edebiyatı yapmasın bana. Onun maskesini indireceğiz. Ne iftira atarlarsa atsınlar tutmayacak. Biz doğruları söyleyeceğiz ve bunda kararlıyız" şeklinde konuştu.

Vatandaşların referandumda verecekleri ’evet’ ya da ’hayır’ oyuna saygılı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ama ’evet’ derseniz, bu ’Kul hakkı yemeye devam edin’ anlamına gelir" dedi.

Erdoğan’ın kendisini küçümsemek için "Efendi", "Memur Kemal" dediğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, "Evet ben efendi adamım o yönde terbiye aldım. Ama hiç bir zaman bir vatandaşa ’Ananı da al git’ demedim. 27 yıl memurluk yaptım bir Allah’ın kulu bana ’Kalpazan Kemal’ demedi, kimse bana ’Alın terini sömürdün, kul hakkı yedin’ demedi. Ben onurumla çalıştım" dedi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini Kastamonulu Şeyh Şa’ban-ı Veli’nin "Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle olsun" dizeleri ile tamamladı.

Kılıçdaroğlu, miting sonrası, partisine katılanlara rozetlerini taktı.

Kılıçdaroğlu, Kastamonu’nun Araç ilçesinde yaptığı konuşmasında ise hükümetin anayasa paketindeki amacının devleti ele geçirme projesi olduğunu ileri sürdü. "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Dokuz köyden kovsalar da onuncu köye gideceğim, doğruları söylemeye devam edeceğim" dedi.

MİTİNGDE CÜZDANLAR ÇALINDI

CHP'nin Kastamonu mitingi sırasında kalabalık arasında mitingi izleyen CHP Kastamonu eski milletvekili Mehmet Yıldırım ile CHP Merkez İlçe Başkanı Günal Genç’in de aralarında bulunduğu bazı kişilerin cüzdanı yankesiciler tarafından çalındı. Polis, cüzdan çalanları yakalamak için mitingdeki kamera görüntülerini incelemeye aldı. Olayın bir çete işi olduğunu söyleyen Mehmet Yıldırım, “Kastamonu’da kesinlikle böyle bişey olmaz. Bunlar şehir dışında gelen bir çete tarafından yapılmıştır. Miting bitiminde fark ettik. Cüzdanda bir miktar para vardı o önemli değil ama kimliklerimiz ve kartların gitmesi üzücü” dedi.

TAŞKÖPRÜ'DE KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kastamonu'dan Sinop'a giderken Taşköprü İlçesi halka hitap etti. Anayasa değişikliği paketinin kabul edilmesi halinde engellilerin hakkının korunacağının söylenidğini belirten Kılıçdaroğlu, “Ama 63 bin tane engelli kadrosu boş. Buralara atama yapılmıyor. Siz atama yaptınız da buna anayasa mı engel oluyor? Bu sadece milletin gözünü boyamak için” dedi.

Anayasa değişikliği paketinde iki maddenin önemli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Birisi Anayasa Mahkemesi’ne hakim tayin etmek, ikincisi ise Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na hakim tayin etmek. Bugüne kadar hakimler kendilerini seçiyorlardı. Ama şimdi deniyor ki biz seçelim, siyasetçi seçsin. Siyasetçinin seçmesi demek, siyasete adaletin karışması demek. Siyaset eğer adalet karışırsa o problem demektir. Adalete siyaseti karıştırırsanız, adalet kan kaybeder, tuz kokar” diye konuştu.

Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan’ı da makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu’na burada plaket verildi, sarımsak hediye edildi.

“ARAMIZDA SAĞLIKLI BAĞ OLUŞMADI”

Kastamonu’dan Sinop’un Boyabat İlçesi’ne gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2 bin partili tarafından karşılandı. Cumhuriyet Meydanı’nda parti otobüsü üzerinden yaptığı konuşmasında Boyabat'ı bildiğini ve dertleşmeye geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“CHP hep biraz köşede kaldı. CHP'ye hep biraz mesafeli davrandınız. Kabahat sizde değil, bizde. Size daha fazla gelecektik. Sizinle daha fazla konuşacaktık. Sizi dinleyecektik. Derdiniz varsa bize anlatacaktınız. Biz de biraz mesafe koyduk. O yüzden aramızda sağlıklı bir bağ oluşmadı. Ben ayağınıza geldim. Hiç bir şey düşünmüyorum. Hiç bir şey gözümü korkutamaz. Tek düşüncem var. Bu ülkede barışı, kardeşliği, güler yüzü getirmek, geleceğe güvenle bakan bir toplumu ayağa kaldırmak ve onurlu Türkiye’yi yaratmak.”

“HEPSİ HAN HAMAM SAHİBİ OLDU”

Konuşması sık sık ‘Başbakan Kemal' sloganıyla kesilen Kılıçdaroğlu, Ak Parti hükümetinin 8 yıldan bu yana ülkeyi yönettiğini ve milleti perişan ettiğini söyledi. Emekli, çiftçi, esnaf başta olmak üzere her kesimin perişan olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Recep Bey’lerin durumu iyi. Size söz verdim. Her yerde söz veriyorum. Size geldim, halkın iktidarı için destek istiyorum. Sizin için çalışacağım. Halka hep doğruları söyleyeceğim. Geldiler ayağınıza din, iman, fakir fukara, garip gureba dediler, bir bir köşeyi döndüler. Baktım hepsi han hamam sahibi oldu. Bunlar ‘Biz darbe mağduruyuz’, ‘Darbe geliyor’ diyorlardı. Gidiyorlar ta 27 Mayıs 1960'a, sonra 1970, sonra 80’e. Allah aşkına sen darbeden hesap mı soracaksın. Bak Yaşar Büyükanıt orada duruyor. Sana muhtıra verdi. Zaman aşımına uğramadı. Niye hesap sormuyorsun. Şimdi koro halinde Yaşar Büyükanıt'ı koruyorlar. Niçin koruyorsun. ‘Sen bana muhtıra ver. Ben mağdur rolü oynayayım. Millete gideyim diyeyim ki bana muhtıra verdiler. Ben mağdur oldum.’ Yaptılar mı? Yaptılar. Milletten yüzde 47 oy aldılar. Sonra hükümet oldular sonra çağırdılar Yaşar Büyükanıt’ı Dolmabahçe’ye gel arkadaş, teşekkür ederim sana. Sonra emekli oluyorsun. Hiç meraklanma altına Avrupa’dan zırhlı araba getireceğiz dediler. Sonra ne yaptılar üstün hizmet madalyası verdiler. 2008 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla. Bu mudur darbecilerden hesap sormak? Dünyanın hangi ülkesinde iktidar muhtıra veren paşaya üstün hizmet madalyası verir?”
Konuşmasının ardından halktan referandumda ’hayır’ oyu isteyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gerze İlçesi’ne gitti.

Haberin Devamı