Gazete Vatan Logo

Bu restoranda tarım yapılıyor

Eğer kırsalda olmadığınız halde yiyeceğinizin gözünüzün önünde hasat edilip hazırlanması fikri sizi baştan çıkartıyorsa bir öğlen yemeğinde Ek Biç Ye İç’i ziyaret edin.

Bu restoranda tarım yapılıyor

EK...

Öncelikle sistemin ilk adımı, yani ekim.. Restoranın her yeri ve arka bahçesinde özel led ışıklarla aydınlatılmış sıra sıra raflar.. Her bir rafta bir metre uzunluğunda ve üzerinde birer karış aralıkla dikilmiş marul, maydonoz, dereotu, lahana, nane, roka hidroponik (topraksız) tarım sistemiyle restoranın içinde yetiştiriliyor.. Adeta bir laboratuvar gibi. Bir marul 6-8 haftada, maydonoz 4 hafta yetişiyor.. Bu ve benzeri kentsel tarım yöntemlerini insanların evlerinde uygulamaları için ayrıca workshoplar düzenleniyor.

BİÇ...

İkinci aşama ise yetişen ürünlerin toplanması. Yetiştirilen ürünler zamanı geldiğinde ve ihtiyaç kadar aşçılar tarafından toplanıp salatalarda kullanılıyor. Her toplanan ürünün yerine yenileri ekildiği için döngü süreklilik arzediyor.

YE...

Restoranın mönüsü çorba, salata ve dürümden oluşuyor. Salataların yüzde 30'u dükkanda yetiştirilen ürünlerden karşılanıyor. Diğer her şey ise İstanbul ve çevresindeki çiftlik ve bostanlardan alınıyor ve bu üreticilere de destek sağlanıyor. Restoranın 400 farklı çorba tarifi var, her hafta 5 çorba belirleniyor ve her sabah o çorbalar pişiriliyor. Salatalar ise müşterilere farklı deneyimler sağlıyor, nasıl mı? Tezgahtan önce yeşillikler seçiliyor, aşçı seçilen yeşilliklerin yanına eklencek malzemeleri yine sizin seçiminizle harmanlayıp salatanızı hazırlıyor. Farklı kombinler denemek ve klişelerden uzak salatalar hazırlamak mümkün.

Haberin Devamı

İÇ...

Benim gibi kahve tutkunu biri için restoranda kahve satılmıyor. Nedeninin proje koordinatörü Ayça İnce anlatınca hak veriyorum, "Kahve yerine bitki çaylarımız var" diyor Ayça hanım, "Kahve uzak diyarlardan geliyor karbon ayakizi çok fazla bir ürün, ayrıca bizim yemeklerimiz ağırlık yapmıyor, kahve içip kendime geleyim ihtiyacı duymuyorsunuz.." diye özetliyor. Hak veriyorum.. Çorba ve salatayla doyulur mu diye düşünenler için bile gerçekten yemekler hem doyurucu hem de oldukça sağlıklı.

‘Kentte bir apartmanda, Taksim’de tarım olur mu?’ dedirtmek istiyorlar..

Gelelim bu felsefenin nasıl mekana dönüştüğüne, Ayça İnce, Ek Biç Ye İç'i şöyle anlatıyor, "Burada olabildiğince kentsel tarımın farklı veçhelerini insanlara göstermeyi hatta birebir deneyimlemelerini sağlıyoruz. Becerebildiğimiz kadarıyla insanlara ‘Kentte bir apartmanda, Taksim’de tarım olur mu?’ dedirtmek istiyoruz. Amacımızı, prensiplerimizi sürdürülebilirlik ve kendine yetme üzerinden inşa ediyoruz. Doğanın prensiplerini kendimize düstur edinip, bu döngüyü en iyi şekilde taklit edebilmek üzerinden bir sistem kurduk burada. Ek Biç Ye İç mönüsü çorba ve salata ağırlıklı. Kuru ürünlerı ise topluluk destekli tarım projelerinden doğrudan tedarik etmeye özen gösteriyoruz. Buraya gelenler sadece önüne konulan ürünü tüketmiyor, kentsel tarımı birebir deneyimleme ya da dilerse hakkında bilgi sahibi olma fırsatını da buluyor. Küçücük bir marulun yetişmesinin sürecini gözlemliyor olmak mucizevi bir şey.”

Restoranın 400 farklı çorba tarifi var, her hafta 5 çorba belirleniyor ve her sabah o çorbalar pişiriliyor.

Haberin Devamı


Haberin Devamı

Bienal'den sofralara..

Ek Biç Ye İç’in ‘aklınıza gelen her yeri küçük bir bostana çevirme’ şeklinde özetlenebilecek amacının fikir aşamasından işlevsel hale gelmesi ilk olarak 2. İstanbul Tasarım Bienali’nde oldu. 6 hafta süren bienal boyunca Galata Rum Okulu’nun apartman boşluğunda oluşturulan Ek Biç Ye İç Kütüphanesi kapsamında ziyaretçiler kent bahçeciliğine adım attılar.