Gazete Vatan Logo

Bizi gören “40’ından sonra azanı teneşir paklar” diyecek!

Yabancı Damat dizisinin 70’lik çifti Memik Dede ve Eftelya’nın yaşadığı aşk gençleri solladı geçti! Herkes artık onların aşkına gıpta ediyor. Gerçek hayatta 40 yıllık dost olan Arif Erkin Güzelbeyoğlu ve Tülin Oral “Aşkımız saf ve gerçek. Gençlerin özlediği duygular. Bu yüzden reytingimiz çok oldu” diyor

Arif Bey ve Tülin Hanım’la konuşmak için Yabancı Damat’ın dizi setine gittik. Herkesten önce onlar gedi... O kadar güler yüzlü ve neşeliler ki çevrelerine inanılmaz bir elektrik saçıyorlar. Özellikle fotoğraf çekimi sırasında çok güldük. Memik Dede yani Arif Bey, çekim sırasında bir yandan Tülin Hanım’a sarılırken bir yandan “Eyvah karım” diye sayıklıyordu. Tülin Hanım ise “Memik Bey bir öpücük alabilir miyim” dedikten sonra dert yanıyordu: “Görüyor musunuz ne hallere düştük Memik Bey?..” Memik Dede ise gayet rahat “Bu fotoğrafları görenler ‘70’inden sonra azanı teneşir paklar’ diyecek ama varsın desinler. Boşverrrr...”

• Biz sizi o kadar sevdik ki Memik Dede ve Eftelya Hanım’ın olmadığı bir Yabancı Damat düşünemiyoruz...
Arif Bey:
Yabancı Damat’a katkımız olabilir ama biz olmadan Yabancı Damat olamaz diye bir şey yok. Hiç kimse olmadan her şey olabilir. Bu tabiri caizse role “cuk” oturmadır. Bizim kişiliğimiz canlandırdığımız karakterlere uydu, biz de o karakterleri sevdik...

• Artık birbirinizi de seviyorsunuz... Sizin aşkınız gençlerin dizilerde yaşadığı aşkı geride bıraktı...
Arif Bey:
Galiba izleyiciye enteresan geldi. Çünkü bu zamana kadar dizilerde hep gençlerin birbirlerine olan aşkı ele alındı. 70 yaşında iki insanın ilişkileri hiç incelenmedi.

Tülin Hanım: İlk başlarda bizim yaşımızdaki insanların hoşuna gideceğini düşündüm ama çoğunlukla gençler yanımıza geliyor, “Birbirinize olan aşkınız çok hoşumuza gidiyor. Çok etkileniyoruz” diyorlar.

• Nedir sizce onları bu kadar etkileyen?
Tülin Hanım:
Çünkü Memik’le Eftelya’nın duyguları saf, temiz ve gerçek!

İLK GÖRÜŞTE AŞIK OLDUM
• Zamane gençlerinin yaşadığı aşklar saf, temiz ve gerçek değil mi?
Arif Bey:
Bizim zamanımızda çok daha romantik aşklar vardı. Daha platonik yaşardık aşkları. Sadece onu görmekten, oturup konuşmaktan mutlu olurduk. Şimdi aşklar da, sevgiler de, ilişkiler de daha çabuk tüketiliyor. İnsanların aşık olmak için birbirlerinde aradıkları nitelikler değişti. Değişen sadece aşk da değil aslında. Konuşma dili, hayat anlayışı değişti. Onlar kendilerine göre bir aşk kavramı yarattı. Ne onlar bizi anlayabilir, ne de biz onları.

• Peki ya gerçek hayatta aşk?
Arif Bey:
Nazar değmesin, 40 yıllık evliyim. Eşimde de tiyatrocu benim gibi... Ve biliyor musunuz karıma ilk görüşte aşık oldum. O da öyle olmuştur herhalde, yani öyle olmasını umut ediyorum (gülüyor). İki oğlum bir kızım var.

• 40 yıl uzun bir süre... Şimdiki aşklar pat diye başlayıp, pat diye bitiyor. Nasıl başardınız? Kolay olmasa gerek...
Arif Bey:
Gerçekten sevdikten sonra hiçbir şey zor gelmez insana. Her zaman mutlu bir evliliğim oldu. Hiçbir zaman öyle büyük çalkantılar, fırtınalar yaşamadık. Eşimi hep sevdim. Birbirimize hep saygı gösterdik, birbirimizi olduğu gibi kabullenip değiştirmeye çalışmadık. Biz birbirimizi mutlu etmeye çalıştık. Artık insanlar sadece kendilerini, ilk önce kendi mutluluğunu düşünüyor. Bazen eski dostlarımı gördüğüm zaman “İlk karın mı? Söyle de pot kırmayalım” diyorlar.

23 yıl önce eşimden ayrılınca aşk kepenklerimi kapattım
Ya siz Tülin Hanım?
Tülin Hanım:
Ben eşimden ayrılalı 23 yıl oldu. Anlaşamadık, ayrıldık. İki çocuğum var. Çocuklarıma hem annelik hem babalık ettiğim için aşkı unuttum. Eksik olmasın Arif yeniden hatırlattı.

Arif Bey: Aman Aylin (eşi) duymasın!

• Kıskanıyor mu sizi?
Arif Bey:
Kıskanır tabii ama Tülin’den kıskanmaz çünkü 40 yıllık arkadaşız.

Tülin Hanım: Bak görüyor musun, böyle oluyor bu yaşlarda.

Arif Bey: Ne yapayım, ben karısından korkan kılıbık bir erkeğim, bunu söylemekten utanmıyorum.

• Hâlâ aşık mısınız eşinize?
Arif Bey:
Bir yerden sonra sevgiye, saygıya ve güzel bir ilişkiye dönüşüyor iş. Zaten dizide Eftelya’yla olan ilişkimiz de öyle. Bizim yaşımızda aşktan daha önemlisi arkadaşlık ve karşılıklı anlayış.

Eftelya: Bizim yaşımızda aşk ya da daha başka şeyler yerine ortak bir hayatı paylaşmaktan daha çok zevk alıyorsunuz galiba... Televizyon seyrederken aynı şeyden hoşlanmak, aynı yemeği yerken keyif almak, beraber bir yere gitmek, birbirinin sıkıntısını ve derdini paylaşmak daha değerli oluyor. En önemlisi iyi bir dostluk ve arkadaşlık kurulması...

Ayıp oluyor sanki!
• Biraz önce 23 yıl önce eşinizden ayrıldığınızı söylediniz ve bir daha evlenmemişsiniz. Ya karşınıza Memik Dede gibi biri çıksa?
Arif Bey:
(Memik Dede hemen olaya giriyor. İkisini sorduğumu zannediyor.) Biz Eftelya ve Memik olarak iyi anlaşıyoruz. Belki gerçek hayatta olsa çok kavga ederdik.

Tülin Hanım: Hayır, hayır yanlış anladın Memik Bey. Benim dışarıda başkasıyla olup olmayacağımı soruyor. Unutma sen evlisin, ben hâlâ bekar bir kadınım.

• Şu an aşk kapınızı çalsa...
Tülin Hanım:
Bilemiyorum ama hiç kimseye bakamam gibi geliyor. Eşimden ayrıldığım gün kepenkleri kapatmışım.

• Ama aşkın yaşı yok derler...
Tülin Hanım:
Gençken doğru geliyor da bizim yaşımıza gelince ayıp oluyormuş gibi hissediyor insan. Çocuklarım, ailem ve mesleğim. Benim hayattaki en büyük aşkım bunlar. Çocuklarımın babasına büyük bir saygım var ve hâlâ görüşüyoruz. Ayrıldık fakat ilişkimiz bitmedi.

• Hiç özlemiyor musunuz aşkı?
Tülin Hanım:
Bir başkası olur mu düşünemiyorum. Biliyorum biraz tuhaf ama ne yapayım ki böyle. Artık dizilerde yaşıyorum aşkı.

• Gençler hep şikayet ediyor uzun çalışma saatlerinden. Siz nasıl dayanıyorsunuz çekim temposuna...
Tülin Hanım:
Biz gayet iyiyiz. Genç oyuncular da “Biz yorulduk, siz hâlâ yorulmadınız” diyor.

Arif Bey: Yorgunluktan öte sabırları tükeniyor. Belki de gençlerin en büyük eksikliği sabretmeyi bilmemeleri. Hemen her şey olup bitsin istiyorlar. Oysa hayatta her şeyin bir yeri ve zamanı vardır.

• Hiç sıkıntı duyduğunuz olmuyor mu çekimlerde?
Tülin Hanım:
Bazen aşık bir kadını canlandırmaktan sıkıntı duyuyorum. Gençken bana böyle roller daha normal geliyordu. Çünkü o zaman o duyguları yaşıyorsun. Bu yüzden bazen “Allah Allah neler yapıyorsun sen Tülin” diyorum.

Arif Bey: Yoo, benim için daha kolay. Tülin’e sarılırken isteyerek sarılıyorum, isteyerek öpüyorum. Aramızdaki arkadaşça aşkı seyirci duygusal olarak algılayabilir, varsın öyle olsun...

Dostlarım “Hadi buldun zengin karıyı” diye takılıyor
• Nasıl tepkiler alıyorsunuz bu aşkla ilgili. Var mı sizi kızdıran?
Arif Bey:
Çok komik şeyler oluyor bazen. Arkadaşlarım sürekli bana tıkılıyor. “Ne o öyle genç liseli aşıklar gibiydiniz dünkü bölümde” diyorlar. Ya da “Hadi işin iş. Buldun zengin karıyı. Yırttın vallahi” gibi şaka yollu takılıyorlar.

Tülin Hanım: Bir yere yalnız gittiğimde bana da “Memik Dede nerede, neden yalnız geldiniz, nasıl bıraktı sizi” diye soruyorlar. Ben de “Hep onunla birlikte gezecek halim yok ya, biraz da yalnız gezeyim di mi ama canım” diyorum. Gülüyorum, geçiyorum. Çoğu insan bizim gerçek hayatta da birlikte olduğumuzu düşünüyor.

• Yunanistan’da durum nasıl?
Tülin Hanım:
Beni herkes Yunanlı sanıyor. Yolda durup Rumca konuşmaya başlıyorlar. Çok seviyorlar...

Arif Bey: Arkamdan “Papa Memik” diye bağırıyorlar. Ama tepkilerine genellikle belli etmemeye çalışıyorlar. Bir kez çekimler için eşimle beraber gittik Atina’ya. “A bak kimse beni tanımıyor” dedim. “Sana öyle geliyor. Ben bakıyorum, hep fısır fısır arkandan konuşuyorlar” dedi.

Huysuz muyum bilmem karıma sormak lazım!
• Dizide ikiniz de huysuzsunuz?
Tülin Oral:
Herkesin kendine göre huysuz bir tarafı vardır. Hiç kimse mükemmel değildir. Kendi yaşamımda da biraz disiplinli, kendi kuralları olan ama aynı zamanda şefkatli ve sevecen bir insanım.

Arif Bey: Vallahi ben öyle huysuz falan değilim ama yine de karıma sormak lazım.

• Memik Dede milliyetçi ya siz?
Arif Bey:
Uzaktan yakından alakam yok. Ulusalcıyım ama öyle ırkçı, kafatasçı falan değilim. Son derece çağdaşım.

Eftelya’yı giydirmekten çıplak kaldım!
• Dizinin dışında neler yapıyorsunuz?
Tülin Hanım:
Dizi haricinde anca eve gidip dinlenmeye vakit bulabiliyorum. Bir de Eftelya’nın kostümleriyle uğraşıyorum. Kostümleri kendim organize ediyorum. Melodi Pasajı’ndan alıyorum. Evimin içi Eftelya kostümüyle doldu, Tülin Oral çıplak kaldı.

Arif Bey: Mimarım, mahkemede bilirkişilik yapıyorum. Rapor yazıyorum. Film müzikleri yapıyorum (Yılmaz Güney’in Umut, Duygu Sağıroğlu’nun Bitmeyen Yol filmlerinin müziklerini yaptı. Deve Kuşu Kaberesi, Bizimkiler’deki Halil pazarlama da kendisine ait) Yani çok çalışıyorum...

• Sizin yaşınızdaki birçok insan köşelerine çekiliyor...
Arif Bey:
Çalışınca kendimi iyi hissediyorum.
Tülin Hanım: Devlet tiyatrosundan emekli olduktan sonra bir dönem evde oturdum. Hiç bana göre değil. Evde kalınca insan kendini dinlemekten hastalık hastası oluyor.

Haberin Devamı