Gazete Vatan Logo

Bir küçük lahmacun meselesi!

Senelerdir yaz sezonlarının moda olmuş açılış hikayesi, Maçakızı‘nın lahmacun pahalılığı olmuştur. Fakat bütün dikkatler bunun üzerindeyken, tatil beldelerinde ne derece fahiş fiyatların olduğunu gözardı etmişiz...

Bir küçük lahmacun meselesi!

En lüks mekanlardan tutun da, köşelerdeki büfelere kadar her işletme, yıllık masrafını iki ayda çıkarmanın derdinde... Hal böyle olunca da, yerli-yabancı turist, iki şişe maden suyuna 40 lira öder durumda buluyor kendini! Plajlar deseniz; 100 liranın altında giriş yapabilceğiniz yer neredeyse yok. Anlayacağınız, yüklü bir banka cüzdanı taşımadan, memlekette tatil yapmak imkansız! Gelin bir lahmacunla başlayan pahalılık öyküsünün, ülke geneline nasıl sıçradığına bir göz atalım...

En büyük şikayet yurtdışı markalardan geliyor

Pazar ve kazanç böylesi büyük olunca, haliyle denizaşırı ülkelerden gelip mekan açanlar çoğaldı. Şimdi kapanmış olsa da, Billionaire bu işin öncülerindendi. Hatırlarsanız; taht üzerine oturtulmuş yarı çıplak bir hatun kişi, garsonların sırtında gezdirilirdi. Ve sırf bu abla taşıyor diye, 100 liralık şampanyaya binlerce dolar öderdi yeni nesil gezentilerimiz!

Her sınıfın cebi yanıyor!

Bakarsanız adı ‘Halk plajı‘ olan bir sahil Çeşme Ilıca Plajı... Şenzlong için 40TL ücret ödemeniz lazım ama! Kahvaltı etmeden 160 liralık oldu bile yurdum insanı... Çok uçmayalım, bir büfede döner ve meşrubatla doyuversinler. Maliyeti 150 liradan aşağı değil. Yanında salata mı? Ne haddine! Bir de akşam yemeği var tabii... Alaçatı‘da Tuval’e oturdular örneğin. (Hoş her yer aynı ya!) 30 liraya meze yakalarsanız, şanslısınız. Ki paylaşmaya yetmesi imkansız! Hadi 5 kalemde kalsın meze sayısı... Balığın en ucuzu tabak başı 50TL. Siz çarpın işte; rokası, beyaz peyniri, tatlısı, iki kadeh de atması derken, oldu mu size 550-600 TL...

Haberin Devamı

Beach giriş ücretleri

Listeyi vermeden önce, küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var... Esasında bütün sahiller kamuya açıktır. Birtakım kullanımlar olmadığı sürece, deniz kıyısına giriş için ücret taleb edilemez. Ve kanunen bu bölgeleri, belli bir sınıra kadar kapamak yasaktır...

- Fly-Inn Beach, Çeşme’nin meşhurlarından... 50TL vererek sadece minder masrafınızı karşılıyorsunuz.

- Çeşme Dodo Beach, 40 lira ile en insaflılardan olma yolunda...

- Yalıkavak X Beach, giriş için 80TL istiyor. İçinde yeme-içme ile ilgili hiçbir şey dahil değil. 200 lira yapıp, ‘İçerde harcayabilirsiniz’ deseler bile, daha makul olurmuş...

Haberin Devamı

- Sebastian Beach ise yarısını kesiyor. Kişi başı 100 lira verip, içerde 50 lirasını harcayabiliyormuşsunuz...

- Beyaz Beach’de ise 100TL harcama zorunluluğu var. Yani yeseniz de yemeseniz de, sonunda bu meblayı ödüyorsunuz...

"Bodrum’da ciddi meblalar ödemeden, iyi hizmet alınabilecek adresler yok ne yazık ki..."

Blue Marlin’de salata 65 TL

En taze transfer, İbiza’dan geldi; Blue Marlin... Tutamını üç kuruşa aldığımız yeşilliğin adı salata olunca, ücretini 65 lira yapmışlar. Kokteylleri ise 75 lira ortalamasında... Rivayet odur ki, 7 bin 500 liradan pazarladıkları loca fiyatlarını, 3 bin liraya çekmişler. İlkine mi üzülsek, geldiği yere mi sevinsek bilemedim!

Birer balık ve içeceğe 1850 TL ödeyen İngiliz aile...

3 çocuklu aile, birer balık ve içeceğe 1850TL ödemişler Yalıkavak’ta... Ardındansa dondurmacıda 200TL... ‘Bir daha gelebileceğimizi sanmıyoruz!’ demişler haliyle...

Haberin Devamı

Böyle devam eder mi?

Bence eder... İnsanımız bütün yıl biriktirip, 10 günlük tatilde harcayacaktır yine tüm parasını! Benim fikrim de işletmelerin, hep bir elden bu duruma yol açtığı yönünde... Çok da haksız bulamıyorum ya onları neyse... Malumunuz, bir mekanı sürdürebilmek ciddi masraflı mesele...

Ev taksidi gibi deniz mahsülleri tabağı

Bir diğer bol şubeli dünya markamız ise Nikki Beach... Buranın özelliği de, iki kişilik et yemeğine 750 TL yazmaları... 2 bin 200 lira ödendiği söylenen, deniz mahsülleri tabağını saymıyorum bile! birkaç ünlü isim de, şakayla karışık sosyal medya eleştirileri yapmışlar. Armağan Çağlayan “O ne be! Ev taksidi gibi!”, Gonca Vuslateri ‘Nikki’den ev kampayası!’ demiş. Bütün işletmelerin savunması da aynıymış; “Pahalıyız ama lezzetliyiz!”. Yahu, siz söyleyin... O paraları ödeyecek ‘en zengin abi’nin bile, kursağında kalmaz mı o lokma?

Millet dışarı mı kaçıyor?

Olayımız kıyaslamak değil elbette! Fakat fiyatlara gelince, çarpıcı farklılıklar da görünmüyor değil. ‘Dünyanın her yerinde, bizdekiler gibi pahalı işletmeler mevcut!’, ‘Bizdeki fiyatlar normal!’ diyen köşe yazarları olmuş. Var ama her şehirde birkaç tane var. Ve geliri orta ya da düşük seviyede olan halkın da, birçok imkandan faydalanacağı olanaklar da sağlanıyor. Fakat Bodrum’da, ciddi meblalar ödemeden, iyi hizmet alınabilecek adresler yok ne yazık ki...

Haberin Devamı

Arkadaşlarının envayi çeşit deniz ürünü kurulu sofraya, Yunan adasında 110 avro hesap ödediklerini duyunca, insan özenmiyor değil haliyle... Bir de aynı grubun, Balıkçı Sait’e 1200TL verdiklerini göz önüne alırsak, daha da üzücü. Üstelik doğru düzgün balık da yemediklerini söylüyorlar. Her devrin rekortmeni ‘Nusret’i de atlamamak lazım! Kendi tabirleriyle ‘3-5 parça’ et için, 2 bin liralık bir adisyonla karşılaşmışlar...