AKP sonbaharda seçim ısrarını sürdürecek...

Haberin Devamı

Yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin anayasa değişikliğinin geçen hafta yapılan oylamasında 367 rakamınının bulunamaması Adalet ve Kalkınma Partisi’nde tam bir şok ve hayal kırıklığı yaratmıştı.

O hayal kırıklığının etkisiyle iktidar partisi, değişikliğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi için dua ediyordu. Çünkü kış aylarında seçim olmasın gerekçesiyle yapılmak istenen düzenleme, durduk yere kış gününde seçmeni sandık başına çağırma zorunluluğunu doğurmuştu.

Bunu engelleyecek tek formül Cumhurbaşkanı Gül’ün düzenlemeyi veto etmesiydi.

Acaba edecek miydi?

Gül, eski partisini fazla merak ve tedirginlik içinde bırakmadı. Basın Danışmanı Ahmet Sever aracılığıyla veto edeceğini açıkladı.

Bu açıklama iktidar partisi kurmaylarına rahat nefes aldırdı.

Dün de veto etti ve anayasa değişikliği ile ilgili düzenlemeyi Meclis’e geri gönderdi.

Veto kararını da hem gereksiz referandum masrafından kaçınmak, hem de kış gününde halkın sandık başına gitmesine gerek bırakmamak gerekçesine dayandırdı.

Peki şimdi ne olacak?

İktidar partisi ve düzenlemeye destek veren MHP, “Tamam bu iş olmuyor. Yerel seçimler normal zamanında yapılsın” deyip anayasa değişikliğini rafa mı kaldıracaklar?

360 şokunun yarattığı tedirginlik nedeniyle ilk günlerde hava o yöndeydi fakat Cumhurbaşkanı’ndan gelen veto kararının her iki partide de yeni bir umut ışığı doğurduğu anlaşılıyor.

Hem AKP’deki hem de MHP’deki havaya, bakılırsa ikinci bir deneme daha yapılacak gibi gözüküyor. MHP muhtemelen “Biz seçimden korkmayız, istediğiniz tarihte seçime varız” diyor, bir anlamda meydan okuyor izlenimi yaratmak istiyor.

Ancak yerel seçim tarihini öne almakta AKP’nin daha farklı hesap ve niyetleri olduğuna kuşku yok. Yerel seçimleri iki nedenle öne almak istiyor:

1. Bu seçimler 2014 yılı sonbaharında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminin provası niteliğinde olacak. Parti için de Başbakan Tayyip Erdoğan için de hayati önem taşıyan 2014 yaz sonunda iki turlu yöntemle doğrudan halk oyu ile yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi kritik. Bu seçimi şansa bırakmak istemiyor iktidar partisi ve Başbakan Erdoğan. Onun için önce 2013 sonbaharında bütün partileri yeniden bir kantara çıkarmak istiyor. Anayasa değişikliği yapılabilirse 2013 sonbaharında, yapılamaz ise 2014 ilkbaharında yapılacak olan mahalli idare seçimleri bir anlamda cumhurbaşkanlığı seçiminin de provası niteliğinde olacak. Aday olacağına kesin gözüyle bakılan Erdoğan bu seçimde gücünü sınamış olacak. Dahası eğer partisi yüksek bir oy oranına ulaşırsa psikolojik üstünlüğü sağlayıp, karşısına çıkarılması muhtemel adayları önceden psikolojik olarak ezmiş olacak. Seçmen nezdinde de işi ilk turda bitireceği kanaatini yaygınlaştırabilecek. Özellikle de İzmir başta olmak üzere CHP’nin elindeki büyük şehir belediyelerini kazanabilirse bu durum muhtemel zaferini perçinleyecek.

2. İkincisi ise mevsimsel koşulların seçmen psikolojisi üzerindeki etkisi. Mart sonunda yapılacak seçim iktidar açısından belirli riskler içeriyor. Özellikle de bu seçim belediye seçimi ise. Kış aylarında yaşanan sıkıntılar, ısınma, barınma, trafik koşullları. Kar, yağmur, çamur. Yolların bozulması... Seçmen üzerinde olumsuz etki yapabilir. Ayrıca kış ayları ekonominin en durağan olduğu aylar. Özellikle dar gelirli kesimler üzerindeki geçim sıkıntısının etkisini en fazla hissettirdiği dönemler. Bu bir dezavantaj.

Oysa sonbahar ayları, yaz rehavetinin üzerine gelecek. Ekonomideki nisbi canlılık dönemine rastlayacak. Seçmende ısınma gibi, kar, yağmur, çamur gibi olumsuz etki yaratan faktörler olmayacak.

Gerçi bugüne kadar bütün bu olumsuz koşullara karşı yapılan seçim yarışlarından hep zaferle çıktı ama yine de bu kez sonbahar şansını kullanmak istiyor. Belki de doğabilecek olası bir hasarı 2014 sonbaharına kadar tamir edebileceğini hesaplıyor.

Onun için anayasa değişikliğinin veto edilmesi üzerine MHP ile yeniden bir araya gelip durum değerlendirmesi yapılacak. Belki destek için CHP ve BDP’nin kapıları da çalınacak. Fakat MHP’nin sağlam duracağı kanaati hakim olursa ikinci denemeyi yapacak iktidar partisi. Meclis gruplarında ilan edilecek bir sıkıyönetimle bu kez 367 barajının aşılabileceği hesaplanıyor. Tabii çarşı bu hesabı bozmaz ise...

DİĞER YENİ YAZILAR