Gazete Vatan Logo

Belçika kırmızı çizgide

Modern Avrupa değerlerinin kırmızı çizgisi olan yolsuzluk ve usulsüzlük dosyaları, AB’nin kurucu üyelerinden Belçika’yı sarsmaya devam ediyor. Gelecek yıl yapılacak seçimler öncesi siyasi partilerin ortak bir anlaşmaya varamaması ise, kriz döneminde siyasetin önünü tıkıyor

Belçika kırmızı çizgide

Yolsuzluk ve usulsüzlükler, Avrupa Birliği’nin (AB) kurucu ülkelerinden Belçika’nın gündemini sarsmaya devam ediyor. Geçen yıl başlayan ve önceki gün Valon hükümetinin istifası ve Brüksel hükümetinin sallantıya girmesi ile etkisi artan süreç, önümüzdeki yıl yapılacak genel ve yerel seçimleri etkileyecek nitelikte. Öyle ki, yolsuzlukların odak noktası olan sosyalist partiler (PS ve SP.A) zor bir dönemece girdi.

Flaman bölgesinde sosyalistlerin 30 yıldır kalesi olarak bilinen Gent Belediyesi ve son olarak Brüksel Belediyesi’nde yaşanan skandallar, belediyelerde ve bunlara bağlı çalışan çeşitli dernek ve kuruluşlarda yaşanan skandallar, kamuoyunu rahatsız edecek boyutlara ulaştı. Skandallar, bölge hükümetlerinin istifaları ile sonlanırken, kamuoyu da herşeye rağmen demokrasi adına ‘istifa etme müessesesinin’ çalışmış olduğunu gördü. Uzun bir süreden beri devam eden yolsuzluk sarmalı ülkedeki tüm siyasi partileri ‘siyasete güven’ açısından yaraladı.

Skandal nasıl patladı?

Belçika’daki yolsuzluklar, geçen yıl Liege’de enerji alanında faaliyet gösteren kamu kuruluşu Publifin skandalı ile başladı. Bazı kalemlerinde özel sektöre bağlı olarak çalışan Publifin’in kamuya ait olan kısmı ile özel sektör arasındaki ince çizgide birtakım karışıklar meydana geldi. Karışınca da, şirketin yöneticileri önemli miktarlarda maaşlar aldılar ve bunu devlete bildirmediler. Skandal basına sızdı ve Belçika medyası olayın üzerine gitti; Maliye Bakanlığı ayağa kalktı. Ardından ikinci büyük skandal, Charleroi’daki hastane kurumlarında patlak verdi. Sosyalist Parti (PS) üyesi yönetim kurulu üyeleri, yine hiçbir toplantıya katılmadan olağanüstü maaşlar aldılar.

Haberin Devamı

Üçüncü büyük skandal ise Belçika’yı da aşıp dünyayı sarstı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile polemiğe giren ve Brüksel’e geldiği takdirde Belçikalı Türklere açık alanda hitap etmesine kesinlikle izin vermeyeceğini söyleyen PS’li Brüksel Belediye Başkanı Yves Mayeur’ün, evsizlere yardım kurumu Samusocial’in kasasından maaş aldığı ortaya çıktı. Kamuoyunda ‘tiksintirici’’ olarak adlandırılan skandal, Mayeur ve Samusocial başkanın istifası ile sonlandı.

Haberin Devamı

Dengeler değişti

İstifaların ardından, Valon bölgesi ve Brüksel bölgesinde siyasi dengeler değişti. Ülkede göçmenler açısından çok önemli olan ‘sosyalist denge’ unsuru, büyük bir güven kaybına uğradı. Sosyalist Parti, Valon Bölgesi hükümetinden çıkarılırken, liberal- hristiyan demokrat (MR-CDH) koalisyonu iktidara geldi.