Gazete Vatan Logo

Başbakan yatırım teşvik paketini açıkladı

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, bayram öncesi ’müjde’ olarak nitelediği yatırım teşvik paketini açıkladı.

Başbakan yatırım teşvik paketini açıkladı

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, "En büyük müjde barış, güven ve huzurdur. Allah’a şükür terörle mücadelede operasyonlarda, şehirde tam hakimiyeti sağladık. Kırsalda da terörü temizlemek için güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde. Lice ve etrafındaki temizlik harekatı bitti" dedi.
’RUSYA İLE NORMALLEŞME SÜRECİ BAŞLADI’
Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. Toplantı sırasında ilk kez Bakanlar Kurulu üyeleriyle birlikte kameraların karşısına geçen Yıldırım, basın mensuplarına açıklamalarda buldu. Bayram öncesi müjdeli haber olarak, yatırım teşvik paketini açıklayan Başbakan Yıldırım, müjdeli haberlerin ne ilk ne de son olacağını söyledi. Türkiye’nin son dönemde dış politikada izlediği yol haritasına ilişkin konuşan Yıldırım, "Akdeniz ve Karadeniz’e kıyısı olan komşularımızla ilişkilerin normalleştirilmesi politikamızın somut sonuçlarını görmeye başladık. Rusya ile eski günlerimize dönüyoruz ve normalleşme süreci başladı. İsrail’le varılan mutabakatla tekrar normalleşme sürecine başladık. Bu sürecin ilk semeresine de dün Gazze’de şahit olduk. 11 bin tonluk yardım gemisi Gazze’ye insani yardımları Mersin’den götürdü ve oradan Aşdod Limanı’ndan Gazze’de çok zor şartlarda bulunan 1,5 milyonu aşkın Filistinli kardeşlerimize ciddi bir insani destek olarak Türkiye verdiği sözü yerine getirmiş oluyor. Bunun ikinci adımı enerjiyle, alt yapıyla ilgili hazırlıklar da yapıldı. Hemen bayramdan sonra gereken temaslar yapılıyor. Hayata geçirilecek" ifadelerini kullandı.
’2017’DE DAHA GÜZEL BİR SENE GEÇİRECEĞİZ’
Rusya ile ilişkilerinin normalleşme sürecine girdiğini belirten Başbakan Yıldırım, atılan adımların turizme yansıyan olumlu etkilerine de değinerek, "Diğer önemli bölümü turizm. Malum Rusya ile ilişkilerin bozulması ve bölgedeki istikrarsızlıktan dolayı terör olayını da buna ilave edersek turizmde bu sene ciddi bir krizle yıla başladık. Bazı tedbirleri aldık. Ancak yeterli olmadı. Şimdi ne yapıyoruz? Bu iki mutabakatla birlikte zaten kendiliğinden Rusya tarafı öncelikli olmak üzere bir rahatlama sağladı. Buradan ülkemizi ziyaretçiler gelmeye başladı. Daha da artarak devam edecek. Bayram tatilinin 9 güne çıkarılması ve bunu Ramazan’ın başında ilan etmemiz dolayısıyla iç turizmde düşündüğümüzün çok üzerinde bir hareketlenme oldu. Allah’a şükür turistik bölgelerde otellerimizin doluluk oranı yüzde 90’ların üzerine çıktı. Bu kısa vadeli bir şey. Bunun 2017’de kalıcı hale gelmesi için şimdiden tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz. 2017’ye yönelik tedbirleri de bu sene sonuna kadar tamamlamış olacağız. 2017’de daha güzel bir sene geçireceğimizi söyleyebiliriz" diye konuştu.
’MISIR’DAN SURİYE’YE IRAK’TAN İRAN’A İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRME AZMİNDEYİZ’
AB’ye tam üyelik hedeflerinde yeni bir döneme girildiğine dikkat çeken Yıldırım, "Tarım sektöründen dış ticarette dış yatırımlardan ulaşım sektörüne ciddi bir bu normalleşme süreci hareketlenmeyi de beraberinde getirdi. AB’ye tam üyelik hedeflerimizde de yeni bir döneme girdik. Fasıllar yeniden açılmaya başlandı. Konuları daha doğru bir zeminde konuşma, tartışma fırsatı bulduk. Türkiye’nin itibarını yükseltmek için çevremizdeki barış çemberini güçlendiriyor, dostluk halkasını genişletiyoruz. Rusya’dan İsrail’e Mısır’dan Suriye’ye Irak’tan İran’a AB ülkelerinden ABD’ye biz herkesle barışçı, dosthane, gerçekçi ilişkilerimizi geliştirme azmindeyiz. Bunu sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.
’SURİYE’NİN NORMALLEŞMESİ MÜMKÜNDÜR’
Suriye politikasına ilişkin değerlendirmede bulunan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle Suriye’deki bu durum sürdürülebilir değil. Suriye’nin normalleşmesi mümkündür ama bunun için herkesin gerekli fedakarlığı yapması lazım. Stratejik ortaklar, koalisyon ortakları da kanayan Suriye yarasını sarmak durumundadır. Daha fazla sorumluluk almak durumundadır. Biz barış için ve güvenlik için çözüm kapılarını açmak için gereken gayreti Türkiye olarak gösteriyoruz."
’TÜRKİYE YAPICI OLMAYA DEVAM EDECEK’
Kıbrıs’taki sürece ilişkin de konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin Kıbrıs konusunda yapıcı olmaya devam edeceğini vurgulayarak, "Kıbrıs’ta kalıcı barış için görüşmeler devam ediyor. Bu konuda Türkiye hep yapıcı oldu. Bundan sonra da yapıcı olmaya devam edecek. Burada tek sınırımız var. Adil, eşit, iki taraflı bir devletin oluşması" dedi.
’ŞEHİRDE TAM HAKİMİYETİ SAĞLADIK’
Terörle mücadele operasyonlarına da değinen Başbakan Yıldırım, şehirde tam hakimiyetin sağlandığını belirterek, şöyle konuştu:
"En büyük müjde barış, güven ve huzurdur. Allah’a şükür terörle mücadelede operasyonlarda, şehirde tam hakimiyeti sağladık. Kırsalda da terörü temizlemek için güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde. Lice ve etrafındaki temizlik harekatı bitti. Sadece bir şey söylemek istiyorum. 62 milyon kök kenevir, 36 ton esrar, çalınmış araçlar, el yapımı patlayıcılar yani bir cephanelik gibi. Bunların hepsi çökertildi. Etkisiz hale getirildi. Tabi bütün bu sürecin başlamasında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın gösterdiği dirayet ve liderlik var. Başından beri ilişkilerimizin normale dönüştürülmesi, dostlukların artırılması, düşmanlıkların azaltılması konusunda bize gösterdiği rehberlik ve vizyoner tutumundan dolayı Bakanlar Kurulu olarak kendisine şükranlarımızı sunuyoruz."

Haberin Devamı

İŞTE YATIRIM TEŞVİK PAKETİNİN İÇERİĞİ
* Kime faydası var; yatırım yapana faydası var. Dolaylı olarak yeni çalışma alanı olacak, satış olacak, ticaret büyüyecek, millete faydası var, tarım sektöründeki vatandaşlarımıza, esnafa, işçiye, emekliye, gençlere, turizmciye faydası var.
* Toplumu oluşturan bütün kesimlere dokunan ekonomik tedbir. Ekonomik tedbir deyince kemer sıkma değil, daha fazla vergi değil. Daha fazla yatırım demektir. Ama tasarrufu da ihmal etmeyeceğiz.
* Yatırımcılara yönelik kolaylıklar var. Damga vergisi diye bir şey var. Bunlarda ciddi reform niteliğinde düzenleme yapıyoruz.
* Bir sözleşmeden 10 nüsha istiyorlar, damga vergisi istiyorlar. Bunu kaldırıyoruz. 1 taneye düşüyoruz. Harca bağlı kağıtlar var.
* Bireysel emeklilik sistemine dahil olanlara da damga vergisi muafiyeti getiriyoruz. Yükte hafif, pahada ağır işlerde çalışan yatırımcılar... Tedarikçiler arasındaki sözleşmelere de damga vergisi istisnası getiriyoruz.
* Firmaların yurtdışı katılımlarıyla ilgili damga vergisini kaldırıyoruz. Uluslararası firmalarla ilgili önemli bir gelişme var. Bir dünya devi firma var. Türkiye'den 70 firmayı buradan yönetmeyi karar verdi. Kurumlar vergisi muafiyeti getiriyoruz.
* Tarım yatırım teşvik vergisi kapsamındaki binalarda 5 yıl emlak vergisi alınmayacak. Doğal afetlerle ekonomik kayba uğrayan yatırımcılar, sigortalı çalışanların borçlarını bir yıla kadar erteliyoruz. Terör mağduru vatandaşlarımızı rahatlatıyoruz.
* Ayrıca vatandaşlarımızın, yurtdışındaki herhangi bir işadamının varlığı var. Türkiye'de değerlendirmek istiyor. Sorular, sualler olmayacak, bir istisna var kara para olmayacak terör kaynaklı para olmayacak. Dışarda birikimi olan insanlar paralarını Türkiye'ye getirsinler, ticarete dahil etsinler hem bu parayı nasıl koruyacağım korkusundan kurtulacak, hem de parasıyla burada bir işe yarayacak.
* Dışarda borcu varsa ve öderse bu da aynı şey olacak, buraya getirmiş gibi olacak. BAĞ-KUR'lular kim var, esnaf, çiftçi muhtar var. BAĞ-KUR sistemine dahil olan işverenler borcunu öderken indirim sağlanacak. Kendisi BAĞ-KUR'a dahil olan işverenler için imkan sağlıyoruz. Ödemezseniz bu imkan ortadan kalkar takibatta olur. Sigortalı ile BAĞ-KUR'lu arasındaki farkı ortadan kaldırıyoruz.
* Taşımacılık sektörünün beklediği tedbir. Aracını yenilemek isteyen ÖTV vermeden aracını yenileyecek. Otobüs var, taksi var, dolmuş var, minibüs var, halk otobüsü var. Hem aracı yenileyecek hem de cebinden az para çıkacak. Ayrıca sadece yük taşıma amacıyla kullanılan kamyon ve kamyonetler için de geçer. K1, K2 ve K3 belgesi ile taşımacılık yapanlar için geçerli olacak.
* Terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesi araç alırken ÖTV alınmayacak. Onların yakınları bizim emanetimizdir. Onlara en iyi şekilde bakmak bizim görevimizdir. ÖTV alınmayınca daha ucuz araç almış olacak. Ayrıca şehit yakınlarına devlet iş verme konusu yılda 2 sefer oluyordu. Bunu kaldırdık. Şehidimizin haberi geldi. Hemen bu haktan yararlanma ve istediği branşta gecikmeden yerine getirilecek.
* Daha güzel şeyler var onlara girmek istemiyorum. Geldik esnaf, tüccar, sanayici işadamlarının paraya erişimine.
* Paraya erişimde sıkıntı var. Hem teminatlar yüksek, bir de faizi düşürüyoruz, politika faizi yüzde 7'ye düştü mesela. Bir takım masraflardan dolayı maliyet artıyor, erişim zorlaşıyor. Kredi kullanımında gayrimenkul gibi sağlam diye düşünülen teminatlar vardı şimdi taşınabilirleri de menkul kıymetleri de gösterebilirler.
* Gemi batar, araba kaza yapar, uçak varsa düşer bu anlayışı sona erdiriyoruz. Elinde ne varsa teminat olarak gösterebileceksin. Taşınabilir sadece bina, dükkan, arsa değil, taşınabilir menkul değerleri de teminat olarak verebileceğiz. Böylece teminat işi hafiflemiş oluyor. Merkez Bankası da gerekli çalışmalar yapıyor. Allah'a şükür işler iyi gidiyor, enflasyon düşme eğiliminde. Bütçemiz tıkır tıkır. Daha da iyi olacak.
* Esnaflarımızın geçmişe yönelik borçları vardı. Yaklaşık olarak 110 bine yakın esnaf, kredi almış, gecikme faizi var. Gecikme faizini TESKOMB ve Gümrük Ticaret Bakanlığımız bir araya geldi, yaklaşık 400 trilyonluk gecikme faizini karşılıyorlar. Geri kalan ödenecek para yapılandırılıyor, taksitlendiriyor.
* Dış ticaret erbabımız kapı kapı dolanmayacak. Gümrüklerde her bakanın işi var. 15 tane bakanlık anan kim, baban kim diye soruyor. Adam hem yoruluyor, hem maliyetler artıyor. Şimdi bunlar kalkıyor. Bir tane Gümrük Ticaret Bakanlığı'nın adamı, ona devrediyorlar, bakanlık tek elden bu işleri hallediyor. Hem zamandan, hem maliyetten tasarruf.
* Çek konusu ekonomiyle alakalı. Ekonomi zora girdiğinde sorun büyüyor. Karşılıksız çeklerin yaptırımı yetersiz kaldığından mağduriyetler oluşuyor. Burada ne getiriyoruz. Bir karşılıksız çek işlemine para cezası, tekrar ederse hürriyeti kısıtlayıcı ceza arkasından geliyor. Mesela; 'Çek verdim, çeki ben aldım. Karekoda telefonumu tutup sağlam mı değil mi göreceğim, sonra kardeşim sağol ben almayayım diyeceksin.' Çekin güvenilirliği çek daha verilmeden öğrenme imkanı geliyor.
* Yatırım teşvik sistemi yenileniyor. Süreli teşvikleri kalıcı hale getiriyoruz. Bölgesel teşviklere başladığımız günden beri 600 bin istihdam oluşmuş. Daha etkin hale nasıl getirebiliriz onunla ilgili çalışma yapacağız. Bölgesel yatırım teşvik sistemimizde orta-yüksek teknolojinin üretime yönelik yatırımlar yararlanıyordu. Proje bazlı destek sistemini de getireceğiz. 'Ben tekstil işi yapacağım, filan yerde yapacağım, nerede olduğuna bakmadan ona has' diyorsun akıl terinin ağırlıklı olduğu ona da teşvik vereceğiz. Yatırım teşvik sistemi yenilenerek, bölge bazlı desteğin yanı sıra proje bazlı tesk sistemi geliyor.
* Şirket kuruluşu ve tasviyesini kolaylaştırıyoruz. Dükkan açmak da kapatmak da kolaylaşıyor. Benim dükkanım vardı, açtım ama kapatırken çok yoruldum. Bunları rahatlatıyoruz.
* Tarımsal teşviklerdeki kafa karışıklığını ortadan kaldırıyoruz. Destekleri anlamlı hale getireceğiz. İki dilim halinde verilecek. Hangi aylar ne zaman olacağına karar vereceğiz. Köydeki vatandaşın aldığı para da bir işe yarasın.
* Borsa konusu var bir de. Sertifikalı ürün dosyası. Lisanslı depoculuğa geçilecek, ürün borsası kurulacak, üreticilerimiz ürünlerini yüksek düzeyde değerlendirme imkanı bulmuş olacak. Direkt ürünü satın alacak ve satacak bir şekilde buluşacak. Ve ürün değer kazanacak. Ürün parasal araç gibi kullanılacak.
* İş sağlığı ve güvenliği yasasının bazı hükümleri 1 Temmuz'da yürürlüğe girdi. Tamamı değil ancak bir kısmını bir seneliğine öteliyoruz. Bazı maddelerinde altyapı hazır değil, zamana ihtiyacımız var. Olumsuzlukların önüne geçmek için bir karar aldık.
* Turkuaz kart sistemi vaadimiz vardı. Özellikle beyin göcünü tersine döndürme. Yani yurtdışında bizim vatandaşımız olmuş yerleşmiş çok önemli uzmanlıkları olan insanları teşvik ederken, başka uyrukta olanlara da imkan veriyoruz. Gel memlekette ol, çalış, biz sana gereken her şeyi yapacağız. İhracatçımıza şartları belirlenecek şekilde hususi pasaport vereceğiz.
* Yatırım demek üretim demek, üretim demek iş demek. Yatırım ve ihracat kredilerine erişimi kolaylaştırıyoruz. Yatırımları artırmak için iki önemli aracımız var. Kalkınma Bankamız var. Onu tekrar işler hale getiriyoruz. Finansal yapısını güçlendireceğiz. Yatırımcı daha kolay kredi alacak. İkincisi Exim Bank ihracatçılara yönelik. Kredi verene kadar alnının derisi çatlıyor. Adam yoruluyor, senin kredin kalsın diyor. Bunun önüne geçiyoruz. Son 5 yıl sicilinde bir şey çok bunun teminatının yarını alayım neden tamamını isteyeyim ki? Bütün ülkeler böyle yapıyor. Biz satma yönünde kafa yoracağız.
* Böylece cari açığımızı azaltabiliriz. Satın almalarımızı ihtiyacımız yoksa erteleyelim. Boşu boşuna dışarı paramız gitmesin. Memleketin yüzü gülsün. (Exim Bank'la ilgili; 16 milyar dolar ihracatçımızı kredilendirse de 16 milyar dolar da teminatlandırıyor. Hedefimiz yarısını teminatlandırmak. 8-10 milyar dolar civarındaki kredi limitine ihracatçılarımızın serbest hale gelmesi.)
* Tasarrufa kamuda başlayacağız. Yeni binalar, arabalar oraya buraya yaptırıyorsunuz. Çalışanların ücreti hariç yatırımlar hariç kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz. Yıl sonuna kadar kendilerine verilen hedefler belli onun gerçekleşmesini sağlayacağız.
* Yurtdışından araç getirenlerle ilgili; emeklilik hakkını kazananlar 6 aydan az kalırsa getiremiyordu. Bu aksaklığı kaldırıyoruz.
* 2B çok başarılı bir proje. 700 bin vatandaşımız 2B imkanından yararlanmış. 70-80 bin kişi var. Bunlara bir fırsat daha getiriyoruz. bu fırsatı kaçırmayın diye bir imkan getiriyoruz. Antalya başta olmak üzere birçok vatandaşımız umarım yararlanmış olur. Taksitlerini de aksatanlar varsa, kalan süre için bir imkan sağlıyoruz. (Devlete ait tarım arazilerine dair hak vermiştik, onun süresi doldu, yeni bir başvuru hakkı veriyoruz.)
* KOBİ'lere ilave imkanlar var. Terör ve doğal afetlerden etkilenen KOBİ'lere 100 bin TL destek veriyoruz. Esnafımıza 100 lira kadar kredi kullandıracağız. KOSGEB bunun çalışmasını yaptı.
* Yerli makina alan KOBİ'lere yerli üretimi desteklemek için, yerlisi varsa yerlisini alıyorsan ona 300 bin liraya kadar faizsiz kredi verilecek. Yerli sanayi desteklenecek.
* İmalat sanayinde çalışan KOBİ'lerin anlaşmalı banklardan kullanacakları kredilerin faizini KOSGEB karşılayacak.
* Biz cepten veriyorsak, 3 misli geri gelecek, üretim olacak iş alanı olacak, döviz gelecek. Birkaç tanesi sosyal tedbir.
* Bütçeye yükü, getirisinin çok çok altında. Vatandaşlarımız emin olabilir. Bir kalem için 700 milyon harç kalkınca yatırımcı ek külfet ödemekten kalkacak. 10 tane yatırım kararı veriliyorsa, 100'e çıkacak bu. Kaynak ve istihdam küçük maliyetin yanında önemli bir fayda sağlayacak. Bütçe tarafında sorun yok.
* Suriyeli göçmenler konusunda ise; bu politikamızda bir değişiklik yok. Suriyeli göçmenlerle ilgili çocukları okula gönderiyoruz. Adım adım Türkiye'yi vatanları olarak görmeleri konusunda çalışmalar yaptık. Ya gidecek, ya da Türkiye vatandaşı olmak isterse biz terörö bulaşmışsa vatandaşlık veremeyiz. Ülkemizin huzurunu bozacak kişiler için asla vatandaşlık düşünülemez, katma değer getireceklere tabii ki vatandaşlık verilir. Bu süreçler başladı. Oturma, çalışma bu işlemler devam edecek.
* Doğu Güneydoğu hakkında çalışmaları yaptık. Biraz daha üzerinde çalışılması gerektiğine karar verdik. Bayramdan sonraki birinci ya da ikinci Bakanlar Kurulu'nda açıklayacağız, yeni bir sürece geçeceğiz. Sadece Doğu Güneydoğu değil, Batı bölgesindeki etkilerini de dikkate alacak büyük bir proje.
* Suriye mevzusu şu; en fazla canı yanan Türkiye. Diğer ülkeler uzakta. Onlara ne sığınmacı geliyor, ne de terörist yetişiyor. Zannetmesinler ki böyle devam edecek. Bölgede rekabet etmeye devam ederlerse buradaki kan akmaya devam edecek. Bu bölgesel sorun olmaktan çıkacak, zaten çıktı, küresel bir tehdite dönüştü. DAEŞ'in kaynağında bu var. Stratejik ortaklarımızın bireysel hesapları kenarı bırakması, Suriye'de akan kanın durdurulması lazım. Türkiye olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Böyle bir çağrı yapıyoruz. Suriye ile görüşmeler kısa vadede olmaz. Dikdatör rejim sona ersin. Yarım milyondan fazla insanı öldüren rejimle neyi anlaşacağız. Biz komşuyuz. Tabii ki iyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülkedir.
* Merkez Bankası faiz indiriyor. Ama o faizlerin piyasalara yansıması eş zamanlı olmuyor. Bu nasıl olacak, bir sürü tedbirler alıyoruz, zorlamayla olmaz, bu da kendiliğinden olacak.
(Bakan Naci Ağbal: Ticari taksileri yılbaşına kadar satın almaları dahilinde yapmayı planlıyoruz. Burada bütçeye gelecek yük ne kadar sayıda araç satın alınacağına bağlı olduğu için bir rakam yok. Kendileri bakımından önemli bir imkan sağlayacak.)
* 20 milyon motorlu taşıt var, 5 milyonu yararlanacak diyelim. Temsili rakamlar yalnız. Bunları zarar olarak göremeyiz. Bunlar Türkiye'de üretiliyor. Piyasa işleri açılacak, üretilecek, ilave adam alıp çalıştıracaklar, sağladığımız faydanın kat kat üstünde gelirimiz olacak.
(Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: (Rusya'ya İncirlik'in açılmasıyla ilgili) Benim böyle bir ifadem olmadı. DAEŞ'le mücadelede her türlü çalışmayı yaparız. Örnek olarak İncirlik'i verdik. Putin'e karşı DAEŞ'e karşı birlikte mücadele edelim sözünü hatırlattık. Rusya'yla işbirliği yapabiliriz, dedik. İncirlik konusunda böyle bir şey demedik.)
* Teröre doğrudan dolaylı destek veren yerel yönetimleri, belediye başkanları, meclis üyeleri tespit edildiği zaman bunların görevine son verilecek. Bir düzenleme bu. Bu yasama dönemi bitmeden gelecek Meclis'te 3. pakette öngörülüyor. İçişleri Bakanı çalışmalarını yürütüyor.
* Önlemler bir sefer alınıp bitmez. Tehdir boyutuna göre güncellenir. Perşembe günki saldırı yeni bir model. Hem canlı bomba hem de fedai bir saldırı. Gireceği yere giremeyip önce silahı makineli tüfeği çıkarıp tarıyor, diğerleri aradan giriyor, eylemini yapıyor. Girişte güvenlik zafiyeti yok derken onu kasdettim. Elinde el bombası, kalaşnikof olmasa giremez. Metro, marmaray bunların önüne özel harekatçı arkadaşlarımızı koyduk, ilk cevabı onlar verecek. Başka tedbirler var. Bütün kısımlar düzenli bir araya gelip tedbirleri güncelliyorlar. Şunu bileceğiz. Biz terörle en yoğun mücadele eden ülkeyiz, dolayısyla hedef ülkeyiz bu yüzden çok daha uyanık, titiz gereken şeyleri yapmamız gerekiyor.

Haberin Devamı