Gazete Vatan Logo

Bağımsızlık gitti, taymingi tartışılıyor

kararnameye parantezle eklenen küçücük bir ifade ile bittiler

BDDK, SPK, TMSF, EPDK gibi üst kurulların bağımsızlığı 17 Ağustos’ta çıkan bir kararnameye parantezle eklenen küçücük bir ifade ile bitti. Yabancı çıkışlarının arttığı bir ortamda, yabancıların çok önem verdiği bir konuda karar alınmasının zamanlaması tartışılıyor. Kararın Türkiye ekonomisine olan güveni zedelemesinden korkuluyor

2001 krizinden sonra kurulan üst kurulların bağımsızlık dönemi bitti. 17 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararnameye eklenen son dakika ifadesi ile üst kurullar artık ilgili bakana bağlı gibi çalışacak. Zira üst kurulların denetiminden ilgili bakan sorumlu olacak.

17 Ağustos tarihinde yayınlanan kanun hükmünde kararnamede “Bakan bağlı ilgili ve ilişkili kuruluşların her türlü faaliyet ve işlemlerini denetlemeye yetkilidir” ifadesinin içine bir parantez açıldı. O paranteze (5018 sayılı Kanuna ekli III sayılı cetvelde yer alan kurumlar dahil) denildi. İşte o parantezdeki cetvelde yer alan kurumlar, üst kurulları tarif ediyor.

Radyo Televizyon Üst Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Rekabet Kurumu, Şeker Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu bu listede yer alan ve bugüne kadar bağımsız üst kurul olarak faaliyet gösteren kurumlardı.

Bu kurumlar 2001 krizinden sonra kurulmuş ve bugüne kadar sadece Sayıştay denetimine tabii olmuşlardı. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan üst kurulların dokunulmazlıklarını şu sözlerle eleştirmiş ve bu değişikliğin sinyalini de bundan yaklaşık 3 ay önce vermişti:

“EPDK ve Tütük Kurulu gibi bağımsız üst kurulların yetkileri gözden geçirilebilir. Kantarın topuzu kaçmış. Bazı yetkilerin hükümete devri gerekiyor. Pek çok konu siyasi irade gerektiriyor. Öyle konular oluyor ki problem çıkınca, mesela EPDK’da problem çıkınca Enerji Bakanı’nın üzerine bütün yük biniyor. Bakan, haksız eleştirilere maruz kalıyor. Bu yüzden bir miktar yetkinin Hükümet’e devri gerekiyor.”

Yabancı tedirgin olacak

Üst kurulların bağımsızlığına neşter vuran düzenlemenin zamanlaması eleştiriliyor. Dünyada piyasalarda risk artmışken ve dalga boyu da yükselmişken, Türk ekonomisine olan güven noktasında bu kararın olumsuz bir etkisinin olmasından korkuluyor. Sözkonusu kurullar IMF’nin isteği ile kurulmuş ve yapılandırılması da tüm dünyada olduğu gibi siyasi otoriteden ayrı şekilde organize edilmişti.

Sözkonusu kararın yabancı yatırımcılar üzerinde bir tedirginlik yaratabileceğine dikkat çekiliyor. Cari açığın finansmanı için dışarıdan gelecek kaynağa ihtiyaç duyulduğu bir dönemde yapılan bu düzenlemenin, çıkışları tetikleyebileceğinden endişe ediliyor. Bir analist “Her ne kadar Ali Babacan Ağustos başından bu yana yani krizin en sıcak döneminde yurtdışına çıkışın 1.6 milyar dolar olduğunu söylese de Merkez Bankası’nın döviz satış ihalelerini 140 milyon dolara kadar çıkarması tedirginliğin artarak devam ettiğini gösteriyor. Bağımsız kurullarla ilgili kararın zamanlaması hiç de uygun olmadı” dğerlendirmesi yaptı.

Haberin Devamı