'Anılarımı yazdım belgesel çekeceğim'

Türk sinemasının usta oyuncularından Kadir İnanır, yeni bir filmde rol alması için inandığı bir senaryo gelmesi gerektiğini anlatıyor: “Yeni yapılan filmlerde prodüksiyon eksikliği var. Hazırlıklarım var. Anılarımı yazdım. Ayrıca 40 yıl öncesine ait kamera arkası ve özel yaşam görüntülerim var. 100 yıllık sinema tarihinin görüntülerini de içeren bir belgesel olacak.”

'Her mekana film platosu gibi bakarım'

Usta oyuncu Kadir İnanır, prototip olmaktan kaçındığını söylüyor: ‘Sinematografimde karakter zenginliği vardır. Filmlerim ülke sorunlarını irdeliyor’

Fotoğraf: Barış ACARLI

Günümüz sinemasını nasıl buluyorsunuz? Sizi etkileyen filmler hangileri?

Günümüz sinemasını birkaç örneğin dışında başarılı buluyorum dersem doğru olmaz. Sinema pahalı bir sanat dalıdır. Kollektif bir çalışmanın ürünüdür. Öğelerden biri aksarsa bütünü zedeler. Yeni yapılan filmlerde açık bir şekilde görülen prodüksiyon eksikliği var. Hiç acele etmeden, filmin finansmanını tam bulmadan film yapılırsa bu filmin kalitesine yansıyor. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, yeni sinemacılarımız çok yetenekli ve başarılılar. Onları yürekten kutluyorum.



Yeni oyuncuları nasıl buluyorsunuz?

Yeni oyuncular birer pırlanta. Çünkü dünyanın en zor mesleğine soyundular. Hepsine başarılar diliyorum.

Eminim size durmadan bir çok proje teklifi geliyordur, neden uzak tuttunuz kendinizi?

Ben 45 yıllık sinema oyuncusuyum. İki film de de yönetmenlik yaptım. Beni buralara getiren büyük filmlerimi yeniden yapmaya kalksak, her konuda çok zorlanırız. O filmler büyük bir özveriyle hazırlandı. İçeriği çok sağlam tutuldu. Yeni yapacağım filmlerin o filmleri aşması gerekiyor. Sevdiğim ve inandığım bir senaryo gelmesi gerekiyor. Çünkü kötü bir filmle önce kendime sonra beni sevenlere karşı saygımı yitiririm. Hazırlıklarım var... Ben gördüğüm her fotoğrafa ve bulduğum her mekana film platosu gibi bakarım. Sinematografimde karakter zenginliği vardır. Hep dikkat ettim. Prototip olmaktan kaçındım. Filmlerim, ülkemizin temel sorunlarını açıga çıkaran, irdeleyen ya da yok eden bir yapıya sahipti. Onun için sevildiler. Ben de bu sayede güvenilir ve sayılır oldum.



Bir saat yürüyor, 15 dakika yüzüyor kendini çok iyi hissediyor

Jülide Kural’la harika ve çok uyumlu bir birliktelik yaşıyorsunuz. Buna ben de şahit oldum. O güzel enerjiyi hissettim. Güzel ve sağlam ilişkinin sırrı nedir peki?

Sanatların en yücesi ayakta kalma sanatıdır! Jülide ile biz yaşamı bir sanat gibi alıyor ve yaşıyoruz... Birbirimize saygımız ve sevgimiz çok değerlidir. Bir de o benim hayranlık duyduğum bir sanatçıdır.

Sağlıgınız için nelere dikkat ediyorsunuz? Sigarayı 44 yıl içip bıraktınız, zor oldu mu ayrılmak?

Düzenli yaşamanın ve sağlıklı beslenebilmenin büyük katkıları var. Önerilen bütün sağlık koşullarını birebir uygulamanın olasılığı çok zor. Ancak sağlık merkezlerinde aşırı kontrolle yapılabiliyor. Ben birkaç yıldır bir disiplin içinde üstün gayretle ve Jülide’nin katkılarıyla sağlığımı koruyabiliyorum. Her gün 1 saat yürüyor, 15 dakika yüzüyorum ve kendimi çok iyi hissediyorum. O da yaşantıma olumlu etki yapıyor.

Yemekle aranız nasıl ve yapar mısınız?

Bir tek hamsi buğulama yaparım ki; yiyenin parmaklarının biri yok olmuş olabilir yemek sonunda.

Anılarımı kendi el yazımla yazdım

Hayatınızı kitap haline getirmeyi düşündünüz mü ya da Kadir İnanir belgeseli hazırlamayı?
Anılarımı yazdım belgesel çekeceğim
Anılarımı yazdım. Biraz ekler var, onları da yazacağım. Hem de kendi el yazımla yazdım. Şimdi bir editöre vereceğim. Biraz da edebi bir yanı olsun diye. Bu editörün Türkiye sineması hakkında bilgisi olması gerekiyor. Halen araştırıyorum. Bir de tamamı 2 saat sürecek bir belgesel film arşivim var. Yönetmen Hüseyin Karabey’e verdim. En kısa zamanda hazırlayacağım. 40 yıla varan kamera arkası ve özel yaşam görüntülerim var. Neredeyse 100 yıllık sinema tarihinin görüntülerini de içeren bir belgesel olacak.

İnsan yaşarken ancak bu kadar sevilebilir ve sayılabilir. Çok mu dost biriktirdiniz?

Sevgi biriktirmek en büyük servettir. Bugün telefon rehberimde Türkiye’nin her şehrindeki büyük arkadaşlarımla konuşabiliyorum. Ve bu dostluklarımı hiç aksatmadan devam ettiriyorum. İnsanı sever ve sayarsan karşılık bulursun. En büyük sevgi de vermektir! Vermeden almak da Allah’a mahsustur. Kimse için kötülük düşünmeyen, hep veren ve işinde başarılı olmuş saygılı bir insanın herkes tarafından sevilmemesi olası değildir. Bir kaç tane çıkabilir; onlar da süs biberidir. Yaksa da acıtmaz

Selvi Boylum Al Yazmalım’ın yazarı Cengiz Aymatov ile görüştünüz mü?

Cengiz Aymatov ile 1977 yılında Taşkent Film Festivali’nde tanıştım. Filmimizi çok beğendi. Çok büyük yazar ve Kırgızistan’ın değeri... Cengiz Aymatov’un bir hikayesini film yapmanın ve o filmde oynamanın onurunu yaşıyorum. 37 yıl sonra Kırgızistan’a bu yıl yeniden gittim. Çocuklarıyla görüşüyorum.

Atilla Dorsay gelmiş geçmiş en iyi Türk filmi olduğunu düşünuyor...Selvi Boylum Al Yazmalım Türkiye sinema tarihinin en büyük filmlerinden biri, önde gelenidir.

DİĞER YENİ YAZILAR