Rüzgâr Kılıçdaroğlu’ndan yana

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Önder Sav arasında dün resmen başlayan restleşme yerini taktik savaşına bıraktı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu ortamı yumuşatmak istiyor.

Partinin enerjisini kurultay yerine yaklaşan genel seçimlerde harcamayı hedefliyor. Onun için mevcut Parti Meclisi ile ilişkileri düzeltmenin yolunu arıyor. Öncelikli hedefi, tüzük kurultayı için Önder Sav’a imza veren 59 isimden bazılarının imzasını çekmesini sağlayarak Parti Meclisi’nde hâkimiyet kurmak. Nitekim, dün bazı isimler imzasını geri çektiğini açıkladı.

Bu yol başarılı olmazsa, son çare seçimli kurultay olacak. O durumda ise Baykal’ın da desteğini almış görünen Kılıçdaroğlu, bu kez kurultaydan Sav’ın adayı olarak değil parti tabanının adayı olarak Genel Başkan olmayı hedefleyecek.

Önder Sav’ın hesapları

Önder Sav ise öncelikli olarak hukuki hamle peşinde. Hatırlarsanız Saadet Partisi‘nde de Erbakan ekibi, o zamanki Genel Başkan Numan Kurtulmuş‘la ilgili benzer yöndeki sıkıntılarını çözmek için CHP’li Sav’ın kapısını çalmış ve Sav’ın önerdiği yol izlenerek Erbakan ekibi mahkeme kararı ile Saadet Partisi’ne kayyum atanmasını sağlamış, kongrede seçilmiş Genel Başkan Numan Kurtulmuş ve ekibinin partiden ayrılmasına neden olmuştu.

Önder Sav, şimdi kendisiyle ilgili böyle bir çalışma için kafa yoruyor. Sav’ın bir yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen yeni listenin onaylanmamasını beklerken diğer yandan da Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar çıkartma peşinde olduğu iddia ediliyor. Bu konularda son derece deneyimli olan ve siyasi partiler yasasını da iyi bilen hukukçu Önder Sav‘ın olası bir yargı kararı ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu devre dışı bırakmak istediği konuşuluyor.

Önder Sav, hukuk mücadelesinin yanında siyasi cephede de B ve C planlarını da devreye sokuyor. B planına göre CHP il başkanlarını Ankara’ya toplayarak kendi ekibine yönelik destek açıklaması yaptıracak. Çünkü il başkanlarının desteğini arkasına aldığını göstererek kurultay delegeleri üzerinde hâkimiyet kurma amacında.

Öte yandan da ekibiyle birlikte delege bazında bire bir görüşme yaparak olası seçimli kurultayda Kılıçdaroğlu ve ekibini devre dışı bırakmayı hedefliyor. Sav, seçimli kurultayda Kılıçdaroğlu’na karşı bir aday da çıkarmayı düşündüğü için kimi aday göstereceğinin de hesabını yapıyor. Sav’ın yakın çevresinde aday isimlerin Hakkı Süha Okay, Faik Öztrak ve Haluk Koç olduğu söyleniyor.

Ancak, Kılıçdaroğlu karşısında bu isimlerin başarı şansının düşük olduğunu da görüyor. Bu yüzden Baykal‘la ekibinin desteğine ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

Olası bir olağanüstü kurultayda Baykal’ı Genel Başkan adayı göstererek Kılıçdaroğlu’ndan intikam alma peşinde.

Güvendiğim kaynakların aktardığı bilgiye göre; Önder Sav geçen hafta sonunda görüşmek istediğini bir aracı ile Baykal’a iletti. Ancak Baykal bu girişime olumlu yaklaşmadı ve Sav’a randevu vermedi. Aynı kaynaklar, ona rağmen Sav’ın bu yolda mesafe katetmek için çaba harcayacağı yorumlarını yapıyor.

Baykal: Adaylığımı geçiniz

Baykal ile dün iki kez görüştüm. Yaşananları ve olması gerekenleri sordum. Baykal, “Yaşananlardan derin üzüntü duyuyorum. Bu gelişmeleri partiye zarar verecek bir durum olarak değerlendiriyorum” deyince peki neler yapılmalı diye sordum.

“Bir an önce bir aile olduğumuz hatırlanmalı ve sorunlar aile meclisi içinde çözülmeli” diyerek kurultayı işaret etti. Bunun üzerine, “Sayın Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı adaylığınızdan bahsediliyor; hatta Sayın Sav’ın bu konuda görüşmek için size aracı gönderdiği söyleniyor.

Böyle bir talep olduğu takdirde olası bir olağanüstü kurultayda Genel Başkan adayı olur musunuz?” diye sordum.

Baykal, bu sorum üzerine Önder Sav’ın dolaylı görüşme talebi yorumlarını kabul etmemekten ziyade “Bu noktaya dikkati çekmek doğru değil. CHP’nin şu anda Genel Başkan sorunu yok. Partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Benim veya bir başkasının aday olarak ortaya çıkması doğru değildir. Enerjimizi burada harcayacağımıza, yaklaşan seçimlere harcamak CHP açısından daha doğru olur” dedi ve ekledi:

“Sorun genel başkan sorunu değil. Sorun yeni tüzüğün kurultayın onayından geçirilmesiyle, parti içinde tüm kesimleri kucaklayabilecek bir parti meclisini seçmektir. İlk günden beri bunu söylüyorum. Bu söylediklerim yapılmış olsaydı, bugün bu sorunlarla uğraşmazdık.”

Baykal bugün İzmir’de

Yukarıda aktardığım görüşmemizden sonra Deniz Baykal’ın bugün İzmir’de nikâh şahidi olacağını öğrendim. Kendisini tekrar arayarak, “İzmir seyahatiniz son gelişmelere mi dayanıyor?” diye sordum.

Baykal gülerek, “Hayır hayır, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil, çok eski bir tarihte verdiğim bir sözü yerine getirmeye gidiyorum, gitmişken de partili arkadaşlarımla da konuşmam kadar doğal bir şey olamaz” dedi.

Yazımı bitirmek üzereyken ajansa düşen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasında Kılıçdaroğlu tarafından bildirilen MYK listesindeki isimlerin 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 10. maddesi uyarınca siyasi partiler siciline merkez yönetim kurulu üyeleri olarak işlendiği bildiriliyordu.

Öte yandan, bütün diğer gelişmelerden de anlıyoruz ki rüzgâr Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana. Ayrıca Kılıçdaroğlu’na CHP dışından da kamuoyu desteği var. Ama CHP aklını başına toplar da bunu fırsata dönüştürür mü, onu bilemem.