Fark nerede?

Haberin Devamı

Bütçe: Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ilk iki aylık veriler bütçenin fazla verdiğini gösteriyor.

Başbakan Erdoğan’ın açıklamasında da yer aldığı üzere seçim yılında bütçede ölçüsüz bir bozulma olmayacağı anlaşılıyor. Bu gelişme olumlu. Ancak akla gelen bir soru var. Kamu kesimi dengesinin en önemli parçası olan bütçe dengede ise, büyümekte olan cari açığın kaynağı özel sektör demektir.

Özel sektör: Beklenti anketlerine göre reel sektörde işler iyi gidiyor. Bunun anlamı, üretim, satışlar, yatırım cephesinde bir sorun yok. İç talepteki büyümenin beklenenden daha iyi doğru anlaşılıyor, dış talepte beklenen artış hâlâ gelmedi. Hele bölge ülkelerindeki siyasi gelişmeler de eklenince döviz kazandırıcı işlerin bu yıl da yavaş seyredeceğini tahmin etmek mümkündür. Protesto edilen senetlerin değeri ise 600 milyon TL’den 420 milyon TL’ye gerilemiştir.

Tüketici eğilimi: Anketler, tüketici beklentilerinin de iyi yönde ilerlediğini gösteriyor. Fiyatlardaki artışlar şu aşamada düşük düzeyde, ancak sürdürülebileceği konusunda iyimser olmayanların sayısı da az değil. Kamunun sağlık harcamalarındaki desteği önemli bir katkı sağlıyor. Reel gelir artışı ise fena değil. İstihdamda artış var, ancak yeterli değil. Piyasalarda beklenmedik dalgalanmalar yok. Reel faiz oranları tasarruf talebini cazip kılmıyor ama tüketim açısından özendirici bir düzeyde. Kiralarda artış daha yavaş.

Krediler: Merkez Bankası’nın aldığı önlemlerin etkisi henüz tam olarak görülmedi. Bankaların kredilerinde artış sürüyor. İki aylık veriler geçen yıla göre sınırlı bir yavaşlamayı işaret ediyor. Yavaşlama daha çok ticari kredilerde gözlemleniyor. Tüketici kredilerinde hızlanma var. Şubat sonunda kredi hacmi 560 milyar TL, Türk Lirası krediler 400 milyar oldu. Toplam kredilerin yüzde 33’ü tüketici kredileri.

Mevduat: Mevduat reel olarak artmaya devam ediyor, fakat yavaşlama var. Döviz hesaplarındaki çözülme şimdilik durdu, tüzel kişilerin yabancı para mevduat hesaplarında artış gözleniyor. Şubat sonunda toplam mevduat 653 milyar TL oldu. Bunun 465 milyarı TL cinsi mevduattan oluşuyor. YP mevduat 100 milyar dolar düzeyinde ki 2010 yılının ilk aylarında bu seviyedeydi. Gerçek kişilere ait olanı 60 milyar dolar, Kurların hızlanmaya başladığı ekim ayından sonra 9 milyar dolar azalmış.

Döviz rezervleri: Merkez Bankası’nın döviz rezervleri artmaya devam ediyor. Şubat sonunda 83 milyar dolara ulaştı. Son bir yılda 15 milyar dolar artış var.

Merkez Bankası döviz almazsa TL çok daha fazla değerli olur. Demek ki az da olsa sermaye girişi şimdilik devam ediyor.

Yabancı yatırımcılar portföyü: Yabancı yatırımcıların döviz mevduat hesapları 8.5 milyar dolar olmuş. Yabancıların portföyünde olan hisse senetlerinin piyasa değerinin tutarı da 98 milyar TL düzeyinde ki toplamın yüzde 65’ini oluşturuyor.

Yabancıların elinde Devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) tutarı ise artmaya devam ediyor. Mart ayı başında 56 milyar TL olan tutar geçen yıla göre 20 milyar TL’den fazla artmış. Yabancıların elindeki DİBS tutarı toplamın yüzde 15’i.

DİĞER YENİ YAZILAR