Gümrük Müsteşarı Mete’nin istifasının perde arkası

Haberin Devamı

Hafta sonu gazetelerde “Başbakan Erdoğan’ı şoke eden ikinci istifa“ haberi vardı. Haberin detaylarında ise Başbakan Erdoğan’ın hem hemşehrisi, hem de yakın görüştüğü ve güvendiği Gümrük Müsteşarı Maksut Mete’nın istifasının Erdoğan’ı sıkıntıya sokacağı (!) yorumları yer alıyordu.

Peki, Maksut Mete kimdir ve neden istifa etti? Gerçekten Başbakan Erdoğan’a yakın birisi miydi ve istifası Başbakan Erdoğan’ı sıkıntıya soktu mu? Hemen cevap vereyim: Başbakan Erdoğan, Maksut Mete’yi tanımaz.

Hedefi Yargıtay üyeliğiydi

Maksut Mete eski bir hâkim. İstanbul’da Ticaret Mahkemesi Başkanıydı. Hedefinde Yargıtay üyesi olmak vardı, ancak HSYK tarafından bir türlü seçilemiyordu. Bir yakınının tavsiyesi üzerine dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı tarafından Başbakan Erdoğan’a takdim edilerek Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’na getirildi. Böylece hedefindeki Yargıtay üyeliğine yaklaştığını zannediyordu. Fakat etkili dostlarının girişimleri burada da sonuç vermedi ve HSYK, Mete’yi Yargıtay üyeliğine seçmedi. Dostlarını devreye sokarak, Hayati Yazıcı’nın da girişimiyle Başbakan Erdoğan ikna edildi ve bu kez Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı’na getirildi.

Maksut Mete, Başbakanlık Müsteşarlığı’na gelmesine rağmen mutlu değildi, zira hâkimlik kadrosundan ayrıldığı için bir daha Yargıtay üyesi seçilemezdi. Gün geldi, Gümrük Müsteşarlığı boşaldı, üstelik bu bakanlık koltuğunda da kendisini bu görevlere öneren Hayati Yazıcı oturuyordu. Maksut Mete, Bakan Hayati Yazıcı üzerinde etkili olan malum(!) yakınını devreye sokarak Gümrük Müsteşarlığı’nı istedi.

Bakan Yazıcı, Mete’nin talebini Başbakan‘a iletti. Erdoğan, pek sıcak bakmadı ama Yazıcı’ya ‘Sen bilirsin’ dedi. Bakan da, ne de olsa hemşehrim ve eski meslektaşım, dostlarım da öneriyor diyerek Mete’yi 9 ay önce Müsteşarlığa atadı.

Müsteşarlıkta verimli olamadı

Maksut Mete artık Gümrük Müsteşarı’ydı. Ancak mevzuata çok yabancıydı ve teşkilata hâkim olamıyordu. Olmaya pek niyetli olmadığı da müsteşarlık koridorlarında yüksek sesle konuşuluyordu. Mete, zamanını Ankara’daki makamında gümrük teşkilatının sorunlarına değil, makam otosunun Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nınkinden daha iyi olması yolunda harcıyordu ve bunu da başardı. Zamanının geri kalan büyük bölümünü de İstanbul’da geçiriyordu. Her fırsatta yurtdışı görev üstleniyordu. 9 aylık görev süresinin yaklaşık 1 ayının yurtdışı seyahatlerde geçtiği konuşuluyordu. Gümrük kapılarında ne olup bittiğiyle fazla ilgilenmiyordu. Mete’nin bu tutumu Bakan Yazıcı’yı rahatsız ediyordu. Bakan bir iki kez kendisini bu konuda uyararak, ‘Ankara, İstanbul ve yurtdışını bırak da biraz gümrük kapıları ile ilgilen’ dedi. Ancak Maksut Mete bu tavsiyeleri ciddiye almadı

İstifasını Yazıcı istedi

Müsteşar Mete, canı isteyince rapor alıyor ve Bakan Yazıcı’ya da bildirmeden yerine vekalet edecek kişiyi makama gönderiyordu. Bakan Yazıcı, müsteşarına bu tavrından rahatsız olduğu mesajını da verdi, ancak Mete bu mesajı da almadı. Yazıcı, bu kez müsteşarına çalışmalarından memnun olmadığı, istifa etmesinin iyi olacağı mesajını gönderdi, aksi takdirde Bakanlık Müşavirliği kadrosuna alınacağını söyledi. Bunun üzerine Mete yıllık izne ayrıldı. Bakan’ın müsteşar Mete’nin görevden alınması için kararname hazırlığında olduğunu öğrenen Mete izinden döndü, Bakan Yazıcı’ya istifasını sunarak emekliliğini istedi.

Mete, istifa haberini basına “Başbakan Erdoğan’ı sıkıntıya sokacak” süsü ile sızdırdı. Oysa Mete’nin istifasından ne Başbakan ne de Bakan Yazıcı rahatsızdı. Aksine, verim alamadıkları bir bürokrattan kurtulmanın rahatlığını yaşıyorlardı.

***


Hâkim ve savcıların kararnamesi bu hafta çıkacak

Yaz dönemi hakim ve savcılar, idari yargı ile unvanlılar kararnameleri için gözler HSYK’nın bu hafta yapacağı toplantıda.

1325 hâkim ve savcıyı kapsayan yaz dönemi kararnamesi, 155 idari yargı ile 138 unvanlı kararnamesi üzerinde HSYK üyelerinin incelenmesi son aşamasında. HSYK, hafta sonu ve adli tatil dahil, kararname üzerinde çalışmasını geceli gündüzlü sürdürdü. Ancak kurul üyesi Bakanlık Müsteşarı Ahmet Kahraman’ın, Basın İlan Kurumu toplantısı ile bir yakınının İstanbul’daki düğünü ve hafta sonunu İzmir’de geçirmek istemesi üzerine kararnamelere son şeklinin verilmesi bu haftaya kaldı.

Her üç kararname de tamamlanma aşamasında. Bakanlığa yakın kaynaklardan edindiğim bilgilere göre; Bakan Ergin bazı isimlerde diretmediği takdirde muhtemelen Perşembe gününe kadar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılacak atamanın da yer aldığı yaz dönemi kararnameleri, bazı ilavelerle peş peşe çıkacak. Böylece, hem hâkim ve savcıların beklentisi sona erecek hem de bu yaz sıcağında günde 16 saat, çalışan HSYK üyeleri kendilerini bir tatil merkezine atmış olacak.

Bakan Sadullah Ergin ise önce tıkanan YAŞ kararları için çaba sarf edecek, ardından “evet” oyu için meydanlara inecek.

DİĞER YENİ YAZILAR