Mahalli idareler seçimi Mart sonunda yapılacak. Partiler bu seçimi yerel seçimlerden ziyade genel seçime endeksli bir seçim olarak görüyor. Alacağı oy, yüzde 47 ve üstü olursa AKP güven tazelemiş olarak gücüne güç katacak. Eğer 47’nin altında kalır, hele 40’ların altına düşerse AKP’yi zor günler bekleyecek ve erken seçim gündeme gelecek.
Sekiz milyon seçmeni ifade eden İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentler seçim sonuçlarını belirleyecek. Hem iktidar partisi AKP, hem de diğer muhalefet partileri İstanbul, Ankara ve İzmir’e büyük önem veriyor. Bu nedenle AKP ve CHP İstanbul, Ankara ve İzmir adaylarını belirlemede sıkıntı yaşadı.
İstanbul, AKP ve CHP’nin iştahını kabartıyor. İstanbul’da büyük farkla önde gözüktüğü için AKP popüler ve güçlü aday yerine, düşük profil çizen, ancak Erdoğan’a kayıtsız şartsız bağlı olan mevcut Başkan Kadir Topbaş’ta karar kıldı.
CHP ve lideri Deniz Baykal’ın gönlünde İstanbul’u almak yattığı için, popüler aday arayışına girdi. Kulislerde 2001 krizinden kurtuluşun sözde mimarı Kemal Derviş’in dahi adı geçti. Kulis bilgilerine göre, Derviş’le temas bile kuruldu. CHP’de çarşaf açılımı ile gündeme gelen İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ismi ön plana çıktı.
Açıkladığı yolsuzluk dosyaları ile yıldızı parlayan bir başka isim Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Kılıçdaroğlu, dürüst bir siyasetçi profili çizmesinin yanı sıra, AKP’nin Genel Başkan yardımcıları Şaban Dişli ve Dengir Mir Mehmet Fırat’ın yolsuzluklarını ortaya çıkararak görevlerinden ayrılmalarına neden oldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile çıktığı TV programında gösterdiği üstün performansla göz doldurunca, başkan adaylığı için ibre Kılıçdaroğlu’na döndü. CHP lideri Deniz Baykal, son olarak Kemal Derviş, Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu için bir kamuoyu yoklaması yaptırdı ve Kılıçdaroğlu büyük farkla önde çıkınca CHP’nin adayı olarak açıklandı.
Kılıçdaroğlu, İstanbul’a gelip sokağa çıkınca seçilmiş başkan gibi ilgi görmeye başladı. AKP’liler bundan rahatsız oldu ki, bizzat Başbakan Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştiriler geldi. Erdoğan “Kılıçdaroğlu, İstanbul’da yolunu kaybeder” değerlendirmesinde bulundu. Topbaş ise “Kılıçdaroğlu’na bari bir yol haritası göndereyim” dedi.
AKP cephesi Kılıçdaroğlu için bu değerlendirmeleri yaparken Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın ‘Kalmadı’ dediği çamurlu sokaklarda halkla öpüşüyordu. Katıldığı canlı TV programlarında büyük ilgi ile izleniyordu.
Bir gerçeği kabul etmek gerekirse İstanbul’da hâlâ AKP önde gözüküyor. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun sokağa inip büyük ilgi görmesi, AKP adayı Kadir Topbaş’ın ise Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkma cesaret gösterememesi zor da görünse önümüzdeki günlerde tabloyu değiştirebilir.
Topbaş, rakibi Kılıçdaroğlu’nu eleştirebilir ve onunla ilgili değerlendirme yapabilir. Bu son derece normaldir. Ancak kendisine güvenip rakibi ile karşı karşıya gelerek İstanbul’un sorunlarını ve çözüm önerilerini sunması daha doğru olur.
Başbakan Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nu muhatap alıp onunla ilgili eleştirilerde bulunması ise siyasette kabul edilmeyecek bir hatadır.
Belli ki CHP isabetli bir aday ile İstanbullular’ın karşısına çıkmış ve AKP’nin başta Genel Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı tedirgin olmuştur. Başbakan Erdoğan tedirgin olup Kılıçdaroğlu ile ilgili bu değerlendirmeleri yapacağına, 5 yıl gibi bir süre içinde başarılı performans gösteremeyen Kadir Topbaş yerine, Kılıçdaroğlu’na karşı daha üstün performans gösterebilecek bir adayı, mesela TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mesut Bektaş, hatta geçen dönem İl Başkanlığı’nda başarılı olan İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’nu aday gösterebilirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerde Kadir Topbaş’ı çok zorlayacaktır. Topbaş kazansa bile az farkla kazanacak ve partisine önemli oy kaybı yaşatacaktır.
Bunun faturası da doğal olarak tercihini Kadir Topbaş’tan yana kullanan Başbakan Erdoğan’a çıkacaktır.
