Gazete Vatan Logo

Avrupa’nın insanlık ayıbı

27 Afrikalı mülteci adayının Libya açıklarında yaşadıkları dram ise büyük bir insanlık ayıbını gözler önüne serdi

Açlığı, işkenceyi ve hatta ölümü göze alarak insan gibi şartlarda yaşabilecekleri bir Avrupa ülkesine kapağı atmaya çalışan umut yolcuları, çoğunlukla büyük bir hayal kırıklığı içinde geri dönüyor ülkelerine... Artlarında bin bir türlü dramlar bırakarak. 27 Afrikalı mülteci adayının Libya açıklarında yaşadıkları dram ise büyük bir insanlık ayıbını gözler önüne serdi. İşte The Independent muhabiri Peter Pophami’nin kaleminden mültecilerin yaşadıkları...

Daha yolun başında...
Gana, Kamerun, Nijerya ve Sudanlı 27 mülteci, bir gece vakti gizlice açılmıştı Libya’dan Akdeniz’in sularına... Zorlu bir yolculuğun ardından bir Avrupa ülkesine kapağı atacaklardı... Ancak derme çatma tekneleri, daha yolculuğun başında fırtınaya yakalandı ve 6 gün boyunca Libya açıklarında sürüklendi... Sonunda bir Malta gemisi yardım eli uzattı. Budafel adlı balıkçı teknesinin kaptanı, batmak üzere olan teknenin yanına yaklaştı, göçmenleri kurtarabileceğini söyledi. Ama bir şartı vardı...

‘Tekneye binemezsiniz’
Dar güvertesi balıkla dolu olduğu için teknesine binmeyeceklerdi. Eğer gelmek istiyorlarsa, ton balığı yüklü olan ağa tutunabileceklerini söyledi. Göçmenler çaresiz kabul etti. Ağın çevresini saran incecik daire biçimdeki platforma çıkıp, hayata sımsıkı tutundular. Kaptan ise telsiziyle Maltalı yetkilere haber verdi. Libya karasularının 60 kilometre açığında olduğunu söyledi, kurtarma ekipleri gönderilmesini talep etti.

Hükümetler iplemedi
Malta sahil güvenlik ekipleri, teknenin Libya’ya daha yakın olduğunu belirterek, Libya ile temasa geçti. Libya bir kurtarma helikopteri göndereceğini söyledi. Ancak helikopter bir türlü gelmedi. Kaptan tekrar Maltalı yetkilileri aradı. Malta Başbakanı Lawrence Gonzi, yardım göndermek yerine “Donanmamız kurtarma görevini yapmaları için Libyalılar’ı cesaretlendirsin” dedi.

Balıklar kaçmasın diye...
Bu karmaşa sürerken göçmenler, 70 saat boyunca, yani 3 gün 3 gece, hiçbir şey yiyip içmeden ağları tutan yarım metre genişliğindeki dubaların üzerinde yolculuk etti. Maltalı kaptan, ağlarda 1 milyon dolarlık balık olduğu için en yakın karaya yanaşmıyor, kendi limanına gitmeye çalışıyordu. Ayrıca, sorumluluk alıp başını derde sokmak istemiyordu. Bu yüzden onları 3 gün suda bıraktı.

Karaya çıkamadan ölsünler
Sonunda Sicilya yolu üzerinde bir İtalyan askeri gemisi, göçmenleri ağlardan çekip İtalya’nın güney ucundaki Lampedusa adasında mülteci kampına yerleştirdi. Onlar yine şanslıydı. Çünkü aynı bölgede son 5 gün içinde 4 tekne battı ve 120 Afrikalı öldü. Akdeniz’de umut yolculuğu, göçmenler için Rus ruletinden farksız.. Artık Avrupa’nın “Topraklarımıza geleceklerine suda ölsünler” politikasının değişmesi gerekiyor.

Umudun bittiği an
Afrikalı göçmenler, İtalyan Donanması tarafından kurtarıldıktan sonra küçük bir adaya getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilerek bir otobüse bindirilip mülteci kampına götürüldüler. Buradan da ülkelerine sınır dışı edilecekler. Umutla başlayan yolculukları, hüsranla sona erecek...

Her yıl 10 bin göçmen boğuluyor
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre, her yıl 10 bin göçmen, Kuzey Afrika ülkelerinden Avrupa topraklarına kaçak olarak girebilmek için küçük teknelerle çıktıkları tehlikeli yolculukta can veriyor.

Haberin Devamı