Heyecanlı günler

Pazar gecesi ligin son maçını

Haberin Devamı

Pazar gecesi ligin son maçını Galatasaraylılar Cemiyeti'nde seyrettim. Önemli maçlarda genellikle öyle yapıyorum. Bu kez tedirgindim. Fenerbahçe'nin galip gelme ihtimalini yüksek görüyordum. Ama umudumu koruyordum.

Tam anlamı ile muhteşem bir final oldu. Doğrusu uzun süredir bu kadar heyecanlanmamıştım. Son on beş dakikayı herkes gibi ben de nefesimi tutarak geçirdim. Ve mucize gerçekleşti. Şampiyon olduk.

Liseden sınıf arkadaşım ve sevgili dostum Özhan Canaydın stat çıkışı cemiyete geldi. Heyecanımızı paylaştı. Dimdik ve vakarlı duruşunu bir kez daha sevdim. Şahsında tüm Galatasaray camiasını kutlamak istiyorum.

Mali piyasalar hareketli
Kutlamalar uzun sürdü. Eve dönünce, heyecandan olmalı, hemem uyuyamadım. Sabah bazı şahsi işlerim vardı. Neticede dün mali piyasa göstergelerine ancak öğleden sonra göz atabildim.

Perşembenin gelişi çarşambadan belli olurmuş. Geçen haftanın ikinci yarısında gerginlik dozu yükselmişti. Kur-faiz-borsa üçgeninde cuma kötü geçti. Pazartesiden de çekindiklerini tahmin edebiliyorum.

Korkunun ecele yararı yokmuş. Olumsuz hava pazartesi devam etmiş. Borsada tekrar düşüş yaşanmış. Faiz az da olsa artmış. Döviz kuru tekrar yukarı gitmiş. Ben de adetimi bozdum. Taner Berksoy'un odasına gidip CNBC-e kanalına baktım.

Meraklıları zaten biliyor. Ortada büyük bir heyecan var. Mali kesim içinden ve dışından iktisatçılar konuşturuluyor. Bu sürecin nereye gideceği, bundan sonra neler olabileceği tartışılıyor.

Fazla kalamadım. Gelip yazıya başlamam gerekiyordu. O arada bir an için aklıma şu soru gelmedi desem yalan olur. Acaba mali piyasaların moralini Galatasaray'ın şampiyonluğu bu bozdu?

İktisatçı ve mali piyasalar
Kafalardaki soruları biliyorum. Mali piyasada çıkan bu rüzgâr geçici mi? Yoksa bir fırtınaya dönüşebilir mi? Ne kadar sert bir fırtına? Reel ekonomide gemileri batırır mı? Kaptan bir şey yapabilir mi? Neler yapabilir?

İktisatçı-mali piyasa ilişkisi daima sorunlu olmuştur. Birincisi zaman anlayışı değişiktir. İktisatçıya olayları ay, çeyrek, yıl ve birkaç yıl gibi vadelerden bakması öğretilir. Mali piyasada dakika, saat, gün, hafta önemlidir. Bir ay uzun vade sayılır.

İkincisi, ilkinin bir çıkarsamasıdır. Zaman aralığı uzayınca iktisatçı rasyonel davranış varsayımını kullanabilir. Halbuki mali piyasalar kumara, spekülasyona, "sürü güdüsüne" yani akıl almaz tavır ve pozisyonlara çok müsaittir...

Lafı nereye getirdiğimi sezinlediğinizi sanıyorum. Soruları cevaplamaya niyetim yok. Konjonktürle ilgili görüşlerimi ayrıntılı şekilde yazmıştım. Daha fazlası için erken duruyor. Ana eğilimlerin belirginleşmesini bekleyeceğim.

Zaten Galatasaray şampiyon; benim keyfim kolay kaçmaz...

DİĞER YENİ YAZILAR