Seçim günü sohbeti

Haberin Devamı

Seçim gününe kazasız belasız ulaştık. Yaşanan kutuplaşmaya göre başarı sayılır. Bu seçimin bir farkı yeni büyükşehir kanununun uygulanmasıdır. Ülkenin büyük bölümünde il genel meclisi pusulası olmayacak. Özleneceğini düşünmüyorum.

İster genel ister yerel, seçim olayı beni hep çok heyecanlandırır. İlk kez 1965 Milletvekili seçimlerinde oy kullanmıştım. 12 genel seçim ediyor. Yerel seçimler, ara seçimler, referandumlar, yani sandığa gidişim 30’u aşıyor.

Eşit oy hakkı

İnsanı insan yapan özelliklerin doğal dağılımı eşitsizdir. Güzel-çirkin, uzun-kısa, zayıf-şişman, sağlam-çürük, güçlü-güçsüz, yaşlı-genç (sıraya dikkat!), vs. liste uzundur. Doğayı eşitlikçi olmakla suçlayamayız.

Toplum farklı değildir. Başbakan-dağdaki çoban, hoca-öğrenci, star-sıradan vatandaş, general-er, patron-işçi, zengin-fakir vs. eşitlenebilir mi? İmkansız duruyor ama cevabı evettir. Kristof Kolomb’un yumurtası gibi, bir kez yapınca çok basittir.

İnsanoğlunun en büyük keşiflerinden biridir. Her vatandaşa tek oy bugün sıradan gelebilir. Müthiş bir yeniliktir. Mutlak toplumsal eşitliğin sağlandığı tek andır. Aramızdaki tüm doğal ve toplumsal farkları yok eder. Bizi sandıkta eşitler.

Kıymetini bilelim

Toplumun müşterek çıkarlarını temsil eden kurumlara yönetici tayin etmenin tek yöntemi özgür seçimler değildir. Geçmişte bileği güçlü olan kapar, babadan oğula kalıtımla geçerdi. Hala kullanılıyor.

Ayrıca, seçim toplumun bütün üyelerinin oy hakkına sahip olmasını garantilemez. Bir kesimle sınırlanabilir. Başlangıçta öyle yapıldı. Sadece savaşçılar, senatörler, asiller, vergi mükellefleri, erkekler, vs. oy verdi.

Genel oy hakkının kabulü zaman aldı. Türkiye’de darbeler, vesayetler, vs. ciddi engeller aşıldı. Kıymetini bilmek gerekiyor. Bugün mutlaka oyunuzu kullanın. Herkesle eşit olduğunuz bu çok müstesna anın tadını çıkartın. İyi seçimler.

DİĞER YENİ YAZILAR