Kur sohbeti

Haberin Devamı

Para Politikası Kurulu pek şaşırtmadı. Sadece gecelik fonlama faizinde 0,75 puan artışa gitti. Diğerlerine dokunmadı. Benim önerdiğim yarım puan daha makuldü. Ek çeyrek puanın ne sağladığını anlamakta zorlanıyorum.

Doğal olarak “sıcak paracılar” faiz artışını yetersiz, “kurcular” ise gereksiz buldu. Piyasalar ise fazla etkilenmedi. Son baktığımda sepet kur 2.22 TL’nin bir gıdım altına inmişti. Gösterge tahvil faizi yüzde 8,9’da dolanıyordu.

Datça çarşısında

Datça Aktur’da koyları dolaştığımız şişme botun tentesinde küçük bir delik gördük. Büyümeden tamir için Datça’ya götürdük. Ufak tefek başka işler de vardı. Çarşıda dolaştık. Esnafla sohbet fırsatını buldum.

Ekodiyalog biteli dört yıl oldu. Ona rağmen vatandaşın sima ve sese hâlâ aşina olduğu ortaya çıktı. Tam hatırlamasa da televizyon ve ekonomi ile hemen bağlantı kuruyor. Gururumun okşandığını kabul etmeliyim.

En uzun brandacı Ali’nin dükkânında kaldık. Tamiri beklerken ekonomiyi konuştuk. Konuyu tahmin ediyorsunuz. Döviz kuru ne olur? Ancak bu kez ben atik davrandım. Sırayı ters yüz edip Ali’den kur tahmini istedim.

Dolar yukarı gider

Önce direndi. Sayı vermekten kaçındı. Sonra “dolar daha yükselir” dedi. Pes etmedim. Nokta tahmine zorladım. Lafı epey dolaştırdıktan sonra baklayı ağzından çıkardı. Doların kısa sürede 2 lirayı aşacağını söyledi.

Çay ve sigara ikramından sonra nedenlerine geçtik. Sorunu dış açık ve dış borcun ulaştığı düzeyde görüyordu. “Türkiye’nin 60 milyar dolar dış açığı, 400 milyar dolar dış borcu var; bu koşullarda kur artmayacak da ne olacak?” dedi.

Ayrıntıya girmiyorum. İlginç bir optik yanılgı var. Son dönemde sık rastlıyorum. Vatandaş özel kesimin dış borcunu da Hazine garantili zannediyor. Faturanın sonunda vergi mükellefine (yani kendisine) çıkmasından korkuyor. Bilginize...

DİĞER YENİ YAZILAR