Kürtçe, rakı ve demokrasi

Haberin Devamı

Küresel mali piyasaları bu kez Japonya salladı. Tokyo Borsası’nda sert düşüş diğerlerine de sıçradı. Ama Batı’ya gittikçe gücü azaldı. New York dalgayı daha hafif atlattı. Bütün borsalar tarihi rekorlarına yakın seyrediyor.

Hıçkırık misali, geçici ve sıradan bir çalkantı mıdır? Yoksa karamsarların öngördüğü yeni çöküşün öncüsü müdür? Mali piyasaların küresel ekonominin temellerinden koptuğu kanısındayım. Ama yoğurdu üfleyerek yemekte kararlıyım.

Küresel risk iştahının bozulması Türkiye için bir sınav oldu. Tahvil faizleri biraz yükseldi. Buna karşılık döviz pek etkilenmedi. Sepet kur 2.12 TL’yi aşamadı. Merkez Bankası’nın başarı hanesine yazılmalıdır.

Türkiye bilmeceleri

Bireyin davranış alanının daraltılması Türkiye’de genellikle olağan karşılanır. Dile de yansıdığını sık hatırlatırım. Yasa sözcüğü yasaktan gelir. Anayasa temel yasakları saptar. Yasakçılık toplumun kültürel genlerine işlemiştir. Son dönemde ilginç gelişmeler oluyor. Siyasi özgürlük alanında önemli atılımlar gerçekleşti. Artık Kürtçe konuşmak yada Ermeni soykırımı demek suç sayılmıyor. Ancak ilerleme kısmidir. Örneğin cemevlerine hala hakkettikleri statü verilmedi.

Bireysel haklarda ise ters yönde güçlü eğilimler var. Eskiden rakı serbest ama sofrada Kürt sorununu konuşmak yasaktı. Şimdi Kürt sorunu her ortamda tartışılıyor. Ama rakıya gelince vatandaşın eli kolu bağlanıyor.

Kürtçe’ye özgürlüğü savunanların rakı yasağına karşı çıkması beklenir. Burası Türkiye; öyle olmuyor. Kürtçe’yi bölücülüğün, rakıyı ise demokrasinin simgesi görmek doğrusu bana çok ters geliyor. Kayda geçirmek istedim.

Önce sigara, sonra içki

2008 yazında hükümet kapalı alanlarda sigarayı yasaklayınca sigara içme hakkını savundum. Piyasaya ve bireyin tercihlerine bırakılmasını önerdim. Sert tepkiler aldım. Verdiğim cevap bugüne de ışık tutuyor.

“Yasakçı anlayışa ilke olarak karşıyım. Çoğunluğa yaşam tarzlarına yasaklar getirme hakkını tanımaktan korkarım. Bugün sigara olur; yarın alkol, öbür gün sakal, daha sonraki gün mini etek, öyle gider.” Sıradakini bekliyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR