Gazete Vatan Logo

Sibel Tüzün sahnede

Oyunu izleyenler yatak odalarına girdik sanıyor

Popçuydu, heavy metalci oldu, caz da söyledi ama değişimler yetmeyince oyunculuğa soyundu... 38 yaşındaki Sibel Tüzün şimdi de tiyatroda, hem de Broadway’in hit oyunu “Seni seviyorum, mükemmelsin! Şimdi değiş” adlı müzikalin başrolünde. İlişkilerin anlatıldığı müzikalde kâh evde kalmış bir kız oluyor, kâh taze bir gelin: “Oyunu yazanlar sanki herkesin yatak odasına girmiş de kadın erkek ilişkilerini öyle yorumlamış. Sevgilisinden telefon bekleyen yüzlerce kız bu oyunda kendisini buluyor” diyor.

Müzikalin çıkış noktası ne?
Bana, Zeynep Talu vasıtası ile teklif geldi. Seren Fosforoğlu Amerika seyahati sırasında bu müzikali görüyor ve haklarını satın alıp projeyi başlatıyor. Şarkı sözlerini de Zeynep Talu Türkçeleştiriyor. Müzikallerde sözlerin Türkçeleşmesi bir risktir. Müzikallerde öyle bir durum vardır ki yapacağınız en küçük hata bile bütün duyguyu ve zarafeti yok eder. Zeynep de bu yüzden çok iyi bir şarkıcıya ihtiyaç olduğunu belirtmiş. Ardından müzikleri dinledim, çok beğendim. Biraz tereddüt yaşadım. İlk provaya eşimi ve en yakın arkadaşlarımı çağırdım. Beğendiler.



Yakınlarınız beğenmeseydi müzikalde yer almayacak mıydınız?
Onların yanıtları benim için çok önemliydi. Herkes, her şeyi yapmak ister ama çok iyi olacak diye bir şey yoktur. İnatlaşmamak lazım bizim işlerde. Ben de bu beğeninin üzerine daha çok çalıştım. Konservatuvar dönemimden kalan şan ve koro eğitimlerime yeniden baktım. Eskiden kalan mimik derslerimi okumaya başladım.

Dışarıdan gelen tepkiler sizi şaşırtacak türden miydi?
Bir kere çok gülüyorlar. Bugüne kadar alkış ya da birlikte şarkı söylemek gibi tepkilerle karşılaştım. Şimdi ise 400 kişilik salon hep bir ağızdan gülüyor. İzleyicinin dikkati de çok büyüleyici.

Oyuncular, tiyatro sahnesinde büyük oynadıklarını söyler. Bu duruma alışmak kolay oldu mu?
Bu oyun büyük oynamayı sevmiyor. Oyunun bu kadar sıcak olması ve izleyici ile kaynaşmasının nedeni ise bizleri anlatması. Oyunu izlerken “Evet, ben bunu yaşamıştım” hissi...
Beni şaşırtan bir eleştiri de “Sibel, iki gün önce bizim evde miydin?” yorumuydu. Sanki oyunu yazanlar herkesin yatak odasına girmişler de öyle kadın erkek ilişkilerini yorumluyorlar gibi... Çok gerçekçi bir oyun.


Duygularımı soyunup giyiniyorum

New York’tan alınmış kadın-erkek ilişkileri bizim hayatımızdan da kesitler verebiliyor mu?
Oyunun evrenselliği burada devreye giriyor. Konu ise herkesin yaşadığı hayat. Evinde patlamış mısır yiyerek televizyon izleyen bir sürü insan var. Oyun 12 ülkede izleyici ile buluşmuş. Kore’de de Dubai’de de oynanmış. İlk buluşmasına heyecanlanan ya da sevgilisinden telefon bekleyen yüzlerce kız bu oyunda kendisini buluyor.

Bunca karakter arasında nasıl bir kadını canlandırıyorsunuz?
Oyun 19 skeçten oluştuğundan, roller de çok karışık. Skeçler sahnede minimum oyuncu ile oynanıyor. Dolayısıyla arkada devamlı kıyafet değiştirip, sahneye çıkıyoruz. Hep başka kimlikler var. Oynadığımız rolün herhangi bir devamı yok. Başka başka insanlarız, bu yüzden karakter bölünmesi de yok. Yaşı geçmiş, evde kalmış bir kızı oynarken diğer sahnede gelin olabiliyorum. Sahne arkasında kostümümü değiştirirken, diğer sahne için duygularımı da soyunup giyiniyorum.

Gerçekte de duygularınızı böyle değiştirmek ister miydiniz?
Hayır, istemezdim. Yaşadığım şeylerle memnun ve barışık olan bir insanım. Zaten sahnede olmak bana o özgürlüğü veriyor. Bu oyunun da önemli olan noktası bu. Çok çeşitli duyguları ve kişiliklere hayat verebiliyor olmak. Önceki sahnenin izini hem kostüm olarak hem de beyin olarak üstünüzden atmak gerekiyor.


Kadın erkek ilişkileri sahnede

Brodway’in 12 yıldır sergilenen ünlü müzikali “I Love you, You’re Perfect, Now Change”, “Seni seviyorum, mükemmelsin! Şimdi değiş” adıyla Türk izleyicisi ile buluşuyor. Joe DiPietro ve Jimmy Roberts tarafından yazılan komedi türündeki müzikal, Broadway dışında da en uzun süredir oynanan müzikal olma unvanını hâlâ koruyor. Kadın ve erkek ilişkilerini ele alan, 19 skeçten oluşan oyunda; ilk buluşma, cinsellik, evlilik, çocuk sahibi olma, ayrılık, yalnızlık, yaşlılık gibi ilişkilerin pek çok evresi masaya yatırılıyor. Yönetmenliğini aynı zamanda oyuncular arasında yer alan Seren Fosforoğlu’nun yaptığı müzikalin diğer oyuncuları ise Murat Evgin, Barbaros Büyükakkan ve Başay Okay. Şarkıların sözleri Zeynep Talu’ya ait. Farklı periyodlarla sahnelenen müzikal 15 Mayıs akşamı Profilo Kültür Merkezi’nde izleyici karşısında olacak.

Eurovision askerlik görevi gibi

Tarzınızın devamlı değişmesi kendini bulma hali midir?
Öyle bir arama halim hiç olmadı. Bu bir arayış olsa insanlarla paylaşmam. Müzik çok geniş ve özgür bir alan. Bütün lezzetlerini tatmam gerektiğini düşünüyorum. Kapasiteniz varsa müziğe bu kadar geniş bakabilirsiniz.

Her tarza bir kere bile olsa el atmış olmanız, kitlenizi de çeşitlendiriyor mu?
Çok geniş bir kitle var karşımda. Eurovision da bilinirliğimi artırdı. Öyle bir dönemdi ki Türkiye’deki bütün televizyon kanalları, gazeteler herkes benden bahsediyordu.

Bir gece süren Eurovision için bu kadar kargaşa doğru mu?
Ülke olarak seviyoruz hayatımızdaki her şeyi yüksek sesle belirtmeyi. Eurovision’u askerlik gibi görüyorum. Her Türk sanatçının yapması gereken bir görev...

Kızınız için nasıl bir annesiniz?
Şarkıcı olarak görmüyor beni. O evdeyken müzik çalışmam bile. Şarkıcılık ona göre normal işlerden biri. Hayata pozitif bakan ve kendine özgü saf bir çocuk. Bebekliğinden beri kendi uyku saatini bile kendisi ayarlar. Dört yaşında olmasına rağmen ne istediğini net bir şekilde ifade edebiliyor.

Oldukça çılgınsınız. Hep böyle bir kişilik olduğunuz söylenebilir mi?
Komik bir kadınım. Sinirlenirsem sinirlenirim ve dobrayımdır. İlişki kurması kolay kadınlardan biriyimdir.

Haberin Devamı