Ruhlara şifa bir semt: Çengelköy

Güneşli bir bahar gününde Üsküdar'a inip sandal kiraladınız. Şöyle kıyıdan yavaş yavaş gidiyorsunuz, havanın keyfini çıkararak. Paşalimanı'nı, Beylerbeyi'ni geçeceksiniz. Kırmızı ahşap bir yalıyı, yani Sadullah Paşa Yalısı'nı gördünüz mü anlayın ki Çengelköy'e yaklaşıyorsunuz.

Sahile yanaşıp kayıktan indiğinizde farklı bir atmosfer ve odun ateşinde pişen ekmek kokusu karşılar sizi.

İnsanları sıcak
Küçük vitrinli dükkanlar, her dem taze balık satan balıkçılar, tarihi ekmek fırını, pek çoğunun kapısı yola açılan ahşap evler, tarih sayfalarında teker teker yerlerini almış yalılar, insanlar ve tabi ki her manav tezgâhının başköşesinde duran meşhur Çengelköy bademi. Börekçiyi de unutmamak lazım.

Malum, Boğaz genelde yalılarıyla ünlüdür. İşte Çengelköy de bu açıdan hayli zenginmiş eskiden. Bir kısmı yangınlara kurban gitmiş bu tarihi tanıkların. 1783'te inşa edilen Sadullah Paşa Yalısı günümüze ulaşabilen pek az yalıdan biri. Bunun dışında hala restore edilmeyi bekleyen Edip Efendi Yalısı da son demlerini yaşıyor.

Yüzlerinden tarihi okuyabileceğiniz tek şey yalılar değil elbet. İnsanları da farklıdır Çengelköy'ün. Asık yüzlü değiller. O yüzdendir ki özellikle hafta sonları Çengelköy'ün nüfusu birden bire iki-üç katına çıkar. O sakin ve dost havayı solumaya gelir pek çok kişi.

Keyif adresi
Hani hemen her yerde karşımıza bir Çınaraltı Çay Bahçesi çıkar ya, işte Çengelköy sahilinde de var bir tane Çınaraltı. 500 yıllık bu çınarın gölgesinde oturup, ayaklarınızı denize doğru uzattığınızda keyfinize diyecek yoktur. Hele bir de meşhur Çengelköy Börekçisi'nden kıymalı börek aldıysanız demli çayınızı da hemen yetiştirirler.

Zamanında bostanlarıyla tüm Üsküdar'ı besleyen, meşhur sırık domateslerinin kokusu her mahalleye yayılan Çengelköy, bugünkü yüzüyle küçük görünen ama içinde pek çok güzelliği barındıran nostaljik ve bir o kadar da modern bir yer. Yaz ve kış hemen hemen aynı yumuşaklıktaki havasıyla kucaklıyor ziyaretçilerini.

Klasik oto tutkunlarına müze de var
Çengelköy bir de klasik otomobil müzesine ev sahipliği yapıyor. Sahilden yukarı doğru çıkıp Bosna Bulvarı'nı takip ettiğiniz zaman Sabrı Artam Vakfı Otomobil Müzesi'ne ulaşıyorsunuz.

Müzede klasik otomobillerden motosikletlere, yarış arabalarından Özel tasarım otomobillere kadar pek çok çeşit araç var. Üstelik eskimeye yüz tutmuş olanlarının bakım ve restorasyonu da yapılıyor, Türkiye'de otomobil konusundaki en kapsamlı müze burası. Cumartesi ve pazar günleri 10.00-19.00 saatleri arası ziyaretçilere açık.