Gazete Vatan Logo

İnadına yılbaşı, inadına albüm!

Fark etmişsinizdir arkadaşlar, “Albüm”ün ortadan kalkmakta olduğu bir devri yaşıyoruz

Yani içinde on tane şarkı olan, karton kapaklı plastik bir nesneye para vermek, günümüzde ancak benim gibi morukların kalkışabileceği bir şey. Şarkı sözlerini ya da teşekkür listesini okumak gibi
romantik olayların, günümüz
gençliğinin dünyasında pek yeri yok.


Harçlığımla aldığım ilk plak olan, Starship’in “Knee Deep In The Hoopla” albümünü edindiğimde, pikabım yoktu. Hatta plaklar elliyi bulduğunda bile alabilmiş değildim pikap. Geceleri hiçbirini dinleyemediğim plakları açıp iç kapaklarına bakar, fotoğraflarına takılır, şarkı sözlerini okuyarak İngilizce öğrenirdim. Albümlerle asıl ilişkim, Ankara’nın Tunalı Hilmi Pasajı’ındaki “Archieves”de çalıştığım yaz oldu. On altı yaşındaydım ve pasajın alt katındaki sekiz dükkândan dördü müzikle ilgili şeyler satan, plak, aksesuar, dergi ve tişört bulabileceğiniz mağazalardı. Dar kot pantolonlu, uzun saçlı, Sonic Youth tişörtlü insanlar dolaşıyordu etrafta. Patron Nuri Abi’nin on beş bin plağı ve henüz seksenli yılların sonunda olmamıza rağmen bine yakın CD’si vardı. Özellikle John Cusack’ın bir Nick Hornby romanından uyarladığı “Sensiz Olmaz” filmini (orijinal adı High Fidelity) izleyenler, bahsettiğim ortamı gözlerinde daha kolay canlandıracaktır. Bütün gün müzik muhabbeti yapıp “Jim Morrison intihar mı etti yoksa öldürüldü mü?” gibi, sonuca varması imkânsız şeyler tartışan tiplerden biri olduğum o dönem, bugünkü müzik kültürümün temelini oluşturur. Şimdi “Bir kuşağın müziği ciddiye alan üyelerinin müzikal altyapısını Archieves mağazası şekillendirmiştir” dersem, abartmış olmam. Ya da az abartmış olurum. Hatta bazı plakların izini sürerek Tahran’dan ya da Saraybosna’dan gelen bazı obsesif müşterilerimiz bile vardı.


ŞARKI İNDİRME MAKİNELERİ

Ama devir değişti, tabii Çelik de değişti: Albüm dinlerken kapak fotoğraflarına dalıp gitmek, şarkı sözlerini ya da teşekkür listesini okumak gibi romantik olayların günümüz gençliğinin dünyasında pek yeri yok. Neyin var peki? Bol bol şarkı indirmenin. Zaten para babaları da gençlere şarkı indirip saklayabilecekleri makineleri satmanın derdinde. En gelişkin iPod’dan en dandik mp3 çalara kadar hayatımıza giren bu makineler, albümün ölüm sürecini hızlandırıyor.
Kazığı yiyen sadece mütevazı şirketlerle sanatçılarmış gibi görünüyor ilk bakışta; oysa dikkatli baktığımızda görüyoruz ki; tehlikede olan müziğin ta kendisi. Bir gün gelecek, ortada müzisyen kalmadığı için sadece “Oldies” albümleriyle yetineceğiz. Büyük şirketlerin döktüğüyse sadece timsah gözyaşı; çünkü gençlere şarkı indirme makinelerini satan ve “indirebildiğin kadar indir” diye reklam yapan da aslında onlar. Bu yüzden, yılbaşında albüm hediye etmekten yanayım. Arkadaşlarımdan beklediğim hediye de aynı: Albüm. Madem “Asıl kriz 2009’da gelecek” diyenlere inat yılbaşını kutluyoruz, o zaman şarkı indirme makinelerine inat, hepimiz birbirimize CD’ler, plaklar, hatta bulabilirsek kasetler alalım. Hediye gelen albümleri de efendi gibi dinledikten sonra rafta yakışıklı bir yere kaldıralım. İleride dinlediğimizde bize bugünleri hatırlatacak şarkıları bir bilgisayarın belleğinde unutuluşa terk etmeyelim. Biliyor musunuz, “Eskiden Beyoğlu’na kravatsız çıkılmazdı” diyenlerin derdi kravatla değildir aslında. Onlar, kendi eski hallerini özlemektedir. “Nostalji” dediğimiz de budur zaten. Şarkıları yıllar sonra dinlerken o ilk duyguyu çevreleyen mekânları ve insanları hatırlar, kendi nostaljimizi yaşarız. Yılbaşları da bize eski yılbaşlarını hatırlattıkları için nostaljiktir. Bu yüzden günümüzde alınabilecek en iyi yılbaşı hediyesi, albümdür derim ben.


YILBAŞI HEDİYESİ ALBÜM ÖNERİLERİ


1-Amy Winehouse- “Back to Black”
2-Yasemin Mori- “Hayvanlar”
3-Yaşar- “Dem”
4-Bülent Ortaçgil & Fikret Kızılok- “Pencere Önü Çiçeği”
5-Pinhani- “Zaman Beklemez”
6-Billy Joel- “Greatest Hits”
7-Paul Simon- “Graceland”
8-Michael Jackson- “Thriller”
9-Jane Birkin- “Arabesque”
10-AC/DC- “Black Ice”


Yılbaşı için üç derleme albüm

Güldünya’ya şarkılar
Aile içi şiddet üzerine düşünmeye niyetiniz yoksa bile güzel müzik dinlemek için ‘Güldünya’ albümüne başvurabilirsiniz. Aylin Aslım’dan Rojin’e, Şebnem Ferah’tan Sezen Aksu’ya, ünlü sesler birbirlerinin şarkılarını seslendiriyor. Kapak tasarımı da cabası...
Hakan Eren’le keşfedilecek plaklar
Pop müzik arkeoloğu Hakan Eren, “Keşfedilecek Plaklar” derlemesinin arka kapağında diyor ki: “Eski plaklarda kalmış şarkıları yeniden keşfetmek için bir film ya da bir dizi daha beklemeyin.” Albümde Ayla Dikmen’den Nil Burak’a, Uğur Akdora’dan Sibel Egemen’e, yılbaşınızı unutulmaz kılacak şarkılar var.
Uzay’ın sonsuzluğu
Uzay Heparı, pop müziğimizin Rimbaud’su ya da James Dean’i... Genç yaşta başyapıtlara imza atmış, henüz yirmilerini yarılamadan da müsaade isteyip gitmiş. Ünlü isimlerin onun şarkılarını seslendirdiği “Sonsuza” albümünü dinlerken anlıyorsunuz: “Doksanlı yılları güzel yapan şeyler” listesinde bir numara Uzay’mış meğer.

Haberin Devamı