Gazete Vatan Logo

Aşk insanı özgürleştirir!

Dün vizyona giren Su ve Ateş filminin oyuncularından Pelin Akil, bir yandan da Osmanlı Tokadı dizisinde rol alıyor.

Aşk insanı özgürleştirir!

Bu yoğunlukta aşka vakit kalıyor mu dediğimiz Akil’in yanıtı net; “Elbette kalıyor; şu an hayatımda bir var. Aşk insanı özgürleştirir. Enerjinizi birleştirdiğinizde hayata karşı kocaman biri kalkan oluşturursunuz.” Akil, kendini sabırsız ve kıskanç olarak tanımlıyor.

Kurt Kanunu, Seksenler, Osmanlı Tokadı... Tarihi yapımlarda rol almayı seviyorsunuz sanırım...

Kurt Kanunu’nda 1927 yılında yaşayan Ballı Naciye rolünü canlandırırken, Seksenler dizisinde 1980 dönemindeki solcu kız Seçil’i oynuyordum. Bense 1990’lar kızıyım. Bilmediğim dönemler hakkında araştırma yapmak, oynadığım dönemler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamı sağladı. Oyunculuğun bence en güzel tarafı da bu, sürekli bir arayış halinde olmak, merak etmek... Dönem işlerinde çalışmanın oyuncu için şans olduğunu düşünüyorum.


Osmanlı Tokadı dizisindeki rolünüzden bahseder misiniz?

Canlandırdığım Irmak Güzel, küçük yaşlarda babası tarafından terk edilmiş, zorlu ve yalnız bir çocukluk yaşamış, kendi ayakları üzerinde durmuş bir karakter. Babasına ulaşınca da geçmişte yaşamış olduğu haksızlıkların intikamını alma mücadelesine düşmüş. Meşhur bir oyuncu. Asıl amacına ulaşmak için şımarık bir kızı oynuyor ve kendini farklı tanıtıyor.

Yeni bir dizi olan İnadına Yaşamak’ta da rol aldınız...

Konuk oyuncu oldum. Serdar Akar çalışmak istediğim ve işlerini beğendiğim bir yönetmen çünkü.

Dün başrollerini Özcan Deniz ve Yasemin Allen’le paylaştığınız Su ve Ateş vizyona girdi. Özcan Bey’le çalışmak nasıldı?

Özcan Deniz hem rol arkadaşım hem de kalpten bağlandığım “Su ve Ateş” senaryosunun yazarı ve yönetmeni. Hem kendini oynadığı Haşmet karakterine hayat verirken hem de yönetmen olarak benim oyunlarıma dikkat edişi (bunu profesyonel bir şekilde, oyuncuya da güven vererek yapması) takdire şayandı bana göre.

Filmde aynı erkeğe aşık iki kadından birisiniz. Pelin Akil olarak aşık olduğunuz adam için mücadele mi edersiniz; geri mi çekilirsiniz?

Mücadele ederim ama bir yere kadar, kendimi kaybetme pahasına değil. Maneviyatıma güvendiğim için oluruna bırakırım. Mücadelemin sonunda yanımda değilse, o adamın benim için hayırlı olmayacağına inanırım.

Kendinizi sabırsız, alıngan, kıskanç olarak nitelendirmişsiniz. Bunlar hala geçerli mi?

Ben koç burcuyum, bunlar da koç burcunun özellikleri. Ne olacaksa bir an önce olsun ya da olmasın diye sabırsızlıklarım evet hala baki (Gülüyor)... Belki eskisi kadar kıskanç değilim ama sevdiğim insanı gerektiği durumlarda hala kıskanırım. Seven kıskanmaz değil mi?

Şarkı söylerken kendimi çok iyi hissediyorum

Müzikal bölümü mezunusunuz. Albüm düşünceniz var mı?

Şarkı söylerken gerçekten çok çok iyi hissediyorum. Oyuncu olarak kendimi izlemeyi keyifli bulmuyorum ama şarkı söylerken kendimi dinlemeyi seviyorum. Beni rahatlatıyor ve mutlu ediyor. Albüm yapmak ise şu an hayallerim içinde değil. Tabii ki hayat ne getirir, beni müzikal anlamda heyecanlandıracak neler çıkarır karşıma bilmiyorum ama sevdiğim müzikten ödün vermek istemiyorum, ileride albüm yapmayı düşünürsem bunu para kaygısı olmadan zevk için yapmayı isterim.

Piyano da çalıyormuşsunuz. Kaç yaşından beri?

Solfejim iyi olmadığı için piyano çalıyorum denemez, ezbere bildiğim birkaç parçayı çalıyorum o kadar. Kulağım iyi sanırım, müzikle ilgili herhangi bir şeyi çabuk kapıyorum.

Dalgıç olduğunuzu biliyorum. Her şeye birden yetişmek zor olmuyor mu?

Marmaris’te, Kaş’ta küçüklüğümden beri deneme dalışları yapardım. İki sene önce Kaş’ta uzun süren bir tatilde, neden bu kadar keyif aldığım bir şeyi daha deneyimli ve ekipmanlı yapmıyorum ki dedim. Yüzmeyi çok seviyorum, su altında uzun süre kalmayı, su altındaki canlıları izlemeyi... Ömrümün yettiği kadar yeni yerlere gidip, görmediğim mercanları, sualtı canlılarını görmek istiyorum... Her şeye aynı anda yetişme gibi bir çabam yok ama hayatın bana sunduğu güzellikleri elimden geldiğince denemek istiyorum.

Evlilik ve çocuk şu an için erken

Bunca yoğunlukta aşka vakit kalıyor mu?

Kalıyor tabii ki. Aşk bence insanı özgürleştirir. Yaşamak istediğin bütün güzellikleri, gördüğün iyi-kötü her anı paylaşmaya heveslendirir. İyi bir filmi tek başına izlemek yerine aşık olduğun insanla izlemenin onunla paylaşmanın keyfi bence bambaşka. Birbirinin enerjilerini emerek değil de enerjilerini birleştirebilen, birbirlerini yükselten ilişkiler hayata karşı kocaman bir kalkan oluşturur. Arkasından özgüven de gelir, başarı da.

Hayatınızda şu an aşk var mı?

Var (Gülüyor)...

Nasıl erkekler etkiler sizi?

Karşılıklı gülebildiğin ya da gün olur konuşmadan, sıkılmadan beraber dinlenebildiğin insanla bence ömür geçer. Tek tahammülsüz olduğum konu yalan. Yalanı unutamıyorum ve kaldıramıyorum.

Evlilik size ne derece yakın?

Şu an için erken bir kavram (Gülüyor)... Evlenmek, çocuk sahibi olmak, bunlar kolay verilebilecek kararlar ve sorumluluk almadan yapılabilecek şeyler değil.

Monica Belluci’ye benzemek güzel

Sizin için internette yerli Monica Belluci yorumları okudum... Hoşunuza gidiyor mu bu benzetme; benziyor musunuz sizce de?

Bazı anları vardır. O anlarda birçok insan birçok kişiye benzetilir. Benim de fotoğraflarımda kendimi benzettiğim anlar olmuştu. Monica Belluci gerek oyunculuğuyla gerek güzelliğiyle çok beğendiğim bir aktris, örnek alınan insanlara benzetilmek güzel.

Monica kadar seksi bir kadın mısınız peki?

Seksi olmak göreceli bir kavram. Kendine güveni olan, ayakları üzerine sağlam basan, kimseye muhtaç olmadan alın teriyle kazanan güçlü kadın bana her zaman seksi gelmiştir. Bence seksi olmak, dekolte yarışına girmek değil. Bir kadının gülümsemesinde saklıdır. İnsanın kendisi için bu sorunun cevabını vermesi çok da sağlıklı değil diye düşünüyorum.

Haberin Devamı