Afife yine heyecanlandırdı
Her yıl tiyatro camiasının merakla beklediği Afife Tiyatro Ödülleri, Yapı Kredi’nin desteğiyle 18'inci yılına ulaştı. Haldun Dormen’in deyişiyle ‘devrimci tiyatro oyuncumuz’ Afife Jale anısına düzenlenen ödül töreninde Tiyatro Adam’ın “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı” oyunu en başarılı yönetmen ve prodüksiyon ödüllerini kazandı. Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu seçilen Tardu Flordun, sosyal medyaya epey yansıyan konuşmasında ödüllerin şaibelerden arındırılması gerektiğini belirtti. Ödüllerin İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa’nın “...kabuğunu yararak, oradan, buradan pıtrak gibi saçılan ışıltıları kaybolmadan görmek önemlidir” lafına ben de yürekten katılıyorum ve bu uğurda özveriyle çalışan herkesi tebrik ediyorum.
Dövüş Gecesi’ne buyurun!
Etrafta zaten bu kadar kavga dövüş varken bu da nereden çıktı diyorsunuzdur?
“Dövüş Gecesi” DOT Tiyatro’nun son oyunu. Belediye seçimleri öncesinde izlediğim oyun tam da bugünün politik deformasyonuna paralellik taşıyor. Bireyler demokratik haklarını nasıl ve neye göre kullanıyorlar? Bu haklarından vazgeçebiliyorlar mı ve neye karşılık? Murat Daltaban’ın yönettiği oyunda bizi yönetmeye talip olan ve demokratik bir seçim vaadiyle bizden oy isteyen adayları ise Ece Dizdar, Gizem Erdem, İbrahim Selim, Mert Öner, Pınar Töre, Serkan Altunorak ve Tuğrul Tülek canlandırıyor. “Dövüş Gecesi”, heyecanlı ve interaktif bir oyun. Mayıs ayında arkadaşlarınızla birlikte ağzınızın tadıyla izleyeceğiniz eğlenceli bir performans doğrusu.
Turunç kokuları içinde festival
Kırkıncı yılını sürdüren Sabancı Vakfı ve Devlet Tiyatroları işbirliği ile bu yıl 16'ncısı düzenlenen Uluslararası Adana Tiyatro Festivali görkemli bir açılış gösterisiyle sanatseverlerle buluştu. Fransız şov tiyatrosu Ilotopie’nin ışık ve ses efektleri eşliğinde oyuncular, kuklalar ve adeta canlandırılmış dev heykel ve dekorlarla Seyhan Nehri üzerinde kurguladığı gösteri nehir kıyısına toplanan halkın büyük ilgisini çekti. Güler Sabancı’nın Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü Prof. Zeliha Berksoy’a takdim ettiği festival, 16 Mayıs’a kadar sürecek. Romanya’dan gelecek olan Passe-Partout Tiyatrosu’nun “Biz İkimiz” oyunu 13-14 Mayıs’ta izlenebilir.
Saatinizi bu filme göre ayarlayın
‘The Clock’, Christian Marclay’in 2010 yılında yaptığı sinematik başyapıtı. The Clock, 24 saatlik gerçek zamanlı bir kurgudan oluşuyor; her bir dakikayı, ağır dramdan Hollywood türü gerilime, alelade bir iş gününden büyük bir aşka çeşitli sahneler içeriyor. The Guardian gazetesi tarafından zamanımızın başyapıtı olarak değerlendirilen bu sıradışı video işi, 9 Mayıs’ta SALT Beyoğlu’nda açılacak sergiye özel yeniden tasarlanan Açık Sinema'da, 24 saat boyunca izlenebilecek. 25 Mayıs’a kadar sürecek sergi ve gösterim size farklı bir deneyim yaşatacak.
Nice güzel bayramlar diyebilmeliyiz
İşçi Bayramı’nı anlamlandıran en zengin sanat etkinliği olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 1 Mayıs’ta başladı. Ülkemizde layıkıyla kutlanamamasına rağmen bu festival aracılığıyla, işçi haklarının mücadelesinde yitirilen canları, yürütülen politikaları, yaşanılan olayları takip etmek mümkün. Bir hafta süresince 20 ülkeden yaklaşık 70 kısa ve uzun metrajlı film ve belgeseli sinemaseverler ücretsiz olarak izleyebiliyor. Festivalin en güzel tarafı filmlerin ücretsiz izlenmesi ve eşzamanlı olarak İstanbul, İzmir, Ankara ve Diyarbakır’da gösterildikten sonra Anadolu’nun birçok şehrini de dolaşacak olması.
